"ebeveynleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

• والدا
• والديها
• الوالدين
• الوالدان
• أبائهم
• والدين
• والداها
• والدان
• الاباء
• اباء
• والديه
• الآباء
• والديهم
• للوالدين
• لوالداها

Clutch çantası olan 6 yaşındaki bir çocuğun ebeveynleri olmamız yeterince kötü zaten.
من السوء كفاية أننا والدا الفتاة ذات 6 سنوات التي تملك مخزنا خاص

Ve Frankie'nin ebeveynleri genç bir çocuktan şaka telefonları aldı.
و تلقى والدا فرانكي أيضا مكالمات مقالب من فتى صغير

ve erkek kardeşi de 8 yaşındaymış, ebeveynleri ise kayıpmış.
وكان أخوها ابن 8 أعوام وكانت قد فقدت والديها ..

Eğer onun ebeveynleri krallığı devretmezse, cüceler onu öldürecekler.
لكنَّ الأقزام سيقتلونها مالم يقوم والديها بتسليم المملكة

Bir yoksulluk döngüsü yaratmanın en iyi yolu ebeveynleri öldürmektir.
أفضل طريقة ليتحول الصراع من دائرة الفقر هو قتل الوالدين.

ebeveynleri çocuğa iğne falan yapmadı.
الوالدان لا يتحرشان بولدهما أو يعطونه جرعات

Yavrular hızla kilo alır ancak yaz sonuna gelindiğinde hâlâ ebeveynleri kadar yağ dokusuna sahip değillerdir.
والصغار يزداد وزنهاً بسرعة كبيرة لكن رغم ذلك ، ففى نهاية الصيف لازال ينقصهم الإحتياطيات السمينة لكى يكونوا مثل أبائهم

Spencer'ın ebeveynleri Caleb'ın öyle bir şey yaptığına asla inanmaz.
لا محال والدا سبينسر يصدقون بأن كايلب من فعل ذلك

Bu Scotty nin, baba. ebeveynleri evde değil.
هذه سيارة والدا سكوتي انهم بالمنزل , هيا

Lauren'ın ebeveynleri onun diğer çocuklarla iletişim kuramamasından endişe ediyorlar.
والدا لورين قلقان حقاً من كيفية تعامل لورين مع بقية الأطفال

ebeveynleri gelene dek beklememiz gerektiğini düşünüyorum.
إنني أعتقد بأنه يجب أننتظر حتى وصول والديها

Biyolojik ebeveynleri hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordu.
لقد كانت ترغب بشدة على التعرف على والديها الحقيقيين

Tamam yani sen şimdi bir çocuğun ebeveynleri tarafından kötü muamele gördüğüne şait oldun.
حسنٌ، تقولان بأنّكما شهدتما أنّ . صديقتكما يُساء إليها من قبل والديها

Her bireyin ebeveynleri tarafından belirlenen bir kan grubu vardır.
كل شخص لديه فصيلة الدم الخاصة به يحددها كلا الوالدين

Çocuklarının bu öğrenme hızları ebeveynleri hayrete düşürür.
يشده الوالدين الجدد من سرعة هذا التعلم.

ebeveynleri dört yıl önce bir otel yangınında öldüler.
قتل الوالدين في حريق فندق قبل أربع سنوات

Herkesin dediğine göre, ebeveynleri sevgi dolu sorumluluk sahibi ve korku içindeler.
بجميع المقاييس ، الوالدان محبان مسئولان و هما مرعوبان

ebeveynleri onları kuzey Mainede gözlerden uzak bir rahibe manastırına gönderdi.
أبائهم أرسلوهم إلى ديرِ مَعْزُولِ في شمال مين.

Marslıların ebeveynleri olsaydı Dadı-botlarınızı programlamak için anneleri kaçırmanız gerekmezdi.
أتعلمين؟ إن كان لديكم والدين لن تكونوا بحاجة لإختطاف الوالدات لتقوموا ببرمجة الحاضنات الآليّة.

ebeveynleri Cumhuriyetçiydi ama her zaman onlara karşı asi olduğunu düşünmüştüm.
والداها كانا جمهوريّين، لكن لطالما اعتقدت .. أنّها قد تمرّدت عليهما

Bu da demek oluyor ki kimliği belirsiz bebeğin ebeveynleri var.
مما يعنى ان الطفل المجهول لديه والدان

Oyuna bir kez girdin mi, ebeveynleri çocukların dikkatini başka yere çekemeyecek.
حامل تشتبك مع اللعبة الاباء لن يقدروا علي لفت إنتباه أطفالهم

İsminizi Atlanta bölgesi Pompe ebeveynleri grubundan buldum.
وانا حصلت على اسمك من من منطقة مجموعة اباء اتلانتا

Kendisi Dünya'da doğmuş ve ebeveynleri o çocukken Mars'a göç etmiştir.
ولد على كوكب الأرض هاجر والديه إلى المريخ عندما كان طفلا

Bir çok eşcinselin ebeveynleri heteroseksüeldir.
هؤلاء الآباء يعملون على مداواة أطفالهم.

Doğru, ama şimdi ebeveynleri dört bacaklılar için aletlerle ne yapacaklarını bilmiyorlar.
صحيح، لكن الآن والديهم لايعرفون ماذا يفعلون بتجهيزهم الضخم من البدلات ذات الأربعة أرجل

Çocuk yanlış yaparsa, ebeveynleri kazanmak için daha kötüsünü yapar.
يمكن للوالدين أن يفوزوا إن تحركوا بخطوة مسبقة قبل أطفالهم

ebeveynleri anlaşamadıkları ya da anlaşmadıkları için...
بم أنه لا يمكن لوالداها الاتفاق