Gök gürültüsü ve Şimşek, ejderhaları bu dünyaya getirmeye mahkumlar. | Open Subtitles | الرعد والبرق قررا بأن يحضرا إخوانهم التنانين إلى هذا العالم |
Bu deniz ejderhaları kazan gibi midelerinin içindeki su ve ateş ile gelişirler. | Open Subtitles | ولهذا لأن التنانين البحرية تملأ نفسها بالماء وتسخنه في كرشها الضخم مثل المعدة |
ejderhaları terbiye edebilirsin. Ama bunu yaparken kolay yoldan yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت قد تذبحين بعض التنانين لكن الطريقة التي ينهزمون بها |
Toprak ejderhaları, üst vadiden geçtiler. | Open Subtitles | تنانين التراب، عَبروا ارض الوادي الأعلى. |
ejderhaları yasaklarsanız kahramanları yasaklarsınız ve hayatlarımızdaki kahraman anlama bağlanırız. | TED | و لكن إن نفيت التنانين فأنت تنفي الأبطال و من ثم نصبح ملحقين بصفة البطولة في حياتنا |
ejderhaları vurmak ve onları kesmek tamamıyla iyi bir şey. | Open Subtitles | أعنى لا يجب أن تنشغل إلا بإصطياد ومقارعة التنانين |
Tüm ejderhaları bir araya topladı, her zaman adama göz kulak olacaklarına dair onlara yemin ettirdi. | Open Subtitles | وقام بجمع كل التنانين وجعلهم ينذرون أنفسهم لرعاية الإنسان |
ejderhaları vurmak ve onları kesmek tamamıyla iyi bir şey. | Open Subtitles | أعنى لا يجب أن تنشغل إلا بإصطياد ومقارعة التنانين |
Tüm ejderhaları bir araya topladı, her zaman adama göz kulak olacaklarına dair onlara yemin ettirdi. | Open Subtitles | وقام بجمع كل التنانين وجعلهم ينذرون أنفسهم لرعاية الإنسان |
ejderhaları demirle yenmek ve kadınları altınla kazanmak. | Open Subtitles | أهزم التنانين بالحديد ولكن أظفر بالعذارى بالذهب |
ejderhaları demirle yenmek ve kadınları altınla kazanmak. | Open Subtitles | اهزم التنانين بالحديد ولكن أظفر بالعذارى بالذهب |
Dünyada ilerledikçe iblisler kardeşleri ejderhaları alacak. | Open Subtitles | حالما يسيران على الأرض، سيوقظ الشيطانان اخوتهم التنانين |
Simdi iyi bir hale dönüşüyor. ejderhaları severim. Özellikle havadayken. | Open Subtitles | حسناً، أفهم الآن تتحسن، خصوصاً إذا كانت التنانين غاضبة |
Kocam her gece onu yatağa yatırıp annesinin ejderhaları öldürmeye gittiğini söylüyor. | Open Subtitles | زوجي يُلاعبها كلّ ليلة، يُخبرها أن أمّها تذبح التنانين. |
Çünkü ejderhaları eğitmek istiyorsan, ejderhaları iyi tanıman gerekir. | Open Subtitles | لأنه لو أردت أن تدرب التنانين فيجب أن تعرف التنانين |
Sanırım bir gün yeni bir çocuk da ejderhaları nasıl eğittiğimizi öğrenecek. | Open Subtitles | وأعتقد أنه يوماً ما سيعرفنا أطفال جدد بأننا من درب التنانين |
Ayrıca bir köpek balığıyım ve senin için ejderhaları keseceğim. | Open Subtitles | لكنني أيضاً قرش لعين, ساذبح التنانين من أجلك |
Bir de içerisinde ejderhaları eğiten çocuklar. | Open Subtitles | أوه، وهناك أطفال يدربون تنانين اذن |
Bataklık ejderhaları mı? | Open Subtitles | تنانين المستنقعات؟ |
Kızıl ejderhaları kontrol etme gücüne sahip olmalı. | Open Subtitles | يفترض أنه يملك القوة للسيطرة على التنينات الحمراء |
Efendim, size saygı duymakla birlikte katılmadığımı belirtmek isterim batı ejderhaları tam bir haydut ve istifçidir. | Open Subtitles | سيدي، مع احتِرامي، أخالِفك الرأي، التَنانين الغَربية هم سفاحون، مُكتَنِزون. |
Suikastlarını yapmak için ejderhaları seçmelerinin bir sebebi var. | Open Subtitles | ؟ ،هناك سبب خلف اختيارهم التنانيين لتنفيذ مؤامرة الاغتيال |
Ve bundan büyücüleri ve ejderhaları kastetmiyorum, Kastettiğim çocukça bir sihir, çocukken hepimizin sahip olduğu fikirler. | TED | ولا أعني السحرة والتنانين أقصد نوع سحر الطفولة، تلك الأفكار التي حملناها ونحن أطفال. |
Eğer bazılarını söndürebilirseniz, yumurtaları geri alıp ejderhaları insanoğlunu dostu olarak büyütebilirim. | Open Subtitles | إذا كنت يمكنك أن تصبغ بعض المشاعل يمكنني الحصول على البيض والوفاء بواجبي والنهوض بالتنانين كأصدقاء للبشرية |