Ve halk sağlığının bir problemini çözmek için, ajans bir başka şeyin tohumlarını ekiyor. | TED | ومن أجل حل مشكلة واحدة متعلقة بالصحة العامة، تزرع الوكالة بذور مشكلة أخرى. |
Büyükanne sağlıklı sebzeler ekiyor, görüyor musun? | Open Subtitles | أترى الجدة في الخارج تزرع بعض الطعام الصحي ؟ |
Eğer sahibi onu uzun süre takarsa ruhuna karanlığın tohumunu ekiyor ve doyumsuz bir hasrete sebep oluyor. | Open Subtitles | إن لَبسها الشخص لمدةٍ طويلة فهي تزرع بذرة من الظلام في روحه و تخلق طمعاً لا يشبع |
Bir aylık kira borcu vardı. Bizi ekiyor sanmıştım. | Open Subtitles | كان يدين لي بإيجار شهرين، وظننت أنّه يتهرب منّا فحسب. |
Yine dersi mi ekiyor? Dersi mi ekiyor? | Open Subtitles | هل يتهرب من الدروس مجددا؟ |
Çiftliğinde, çeşitli mahsüller ekiyor. | TED | يزرع في حقله تشكيلة من المحاصيل المختلفة. |
Edgar çok uzaklarda, çılgın tohumlarını başka yerlere ekiyor, ya da başka şeyleri. | Open Subtitles | إدجار بعيد فى رحلة حول اليركة يزرع الشوفان أو شيئا زراعيا آخر |
Senin gezegenindeki insanlar binlerce gül ekiyor ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. | Open Subtitles | النّاس حيثُ تعيش زرعوا آلاف من الورود ولم يعثروا علي ماكانوا يبحثون. |
Güneydoğu Asya, bu ilacı yol kenarlarında ekiyor. | Open Subtitles | جنوب شرق أسيا تزرع هذه المخدرات بجانب الطريق، |
Bay Keller, Bay Pratt'in bu tohumlarını ekiyor muydunuz? | Open Subtitles | (سيـد (كيـلر هـل كنت تزرع بذور السيد (برات) ؟ |
Bizi yine ekiyor mu bu? | Open Subtitles | هل هو يتهرب منّا ثانية؟ |
Papatya da ekiyor mu? | Open Subtitles | هل يزرع النرجس أيضا؟ |
Tohumları daha bereketli yarınlar için ekiyor. Yeni bir sayfa açıyor. O... | Open Subtitles | أنه يزرع البذور لـ غد (مُشرق/مُثمر) أنه يفتح (صفحة/ورقة شجر) جديدة... |
Senin gezegenindeki insanlar binlerce gül ekiyor ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. | Open Subtitles | النّاس حيثُ تعيش زرعوا آلاف من الورود ولم يعثروا علي ماكانوا يبحثون. |