ويكيبيديا

    "elçilikte" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السفارة
        
    • بالسفارة
        
    • السفاره
        
    • سفارة
        
    • سفارتنا
        
    • السفارات
        
    elçilikte çalışan Bay Cadogan bu konuda çok yardımcı oldu. Open Subtitles السيد كادوجان الذى يعمل فى السفارة متعاون جدا فى هذا
    Bayan Chernus'un kardeşi, Natalya'nın amcası Ukrayna'daki elçilikte benim için çalışmıştı. Open Subtitles شقيق السيدة تشيرنس عم ناتايا عملوا لدي في السفارة في أوكرانيا
    Şu an elçilikte silahlı kişiler 60 kişiyi rehin almış durumdalar. Open Subtitles لدينا ستون في السفارة, بمسدسات موجهة نحو جماجمهم في الوقت الراهن
    Kahire'de elçilikte o kitaba bir şeyler yazıyordun. Open Subtitles ... تكتب في ذلك الكتاب بالسفارة في القاهرة
    Kapını çaldım diye mi? Öncelikle adalete engel olmaya çalışmaktan! elçilikte olanların sorumlularından biriydin ve kaçtın! Open Subtitles لوقوفك عائقاً ضد العداله, لقد كنت شاهداً على ما حدث في السفاره, وهربت
    Aynı akşam, elçilikte, kendi ülkesinin büyükelçisi tarafından onuruna resmi bir resepsiyon ve balo düzenlendi. Open Subtitles أى إجهاد من الزيارات المتواصلة وفى سفارة بلادها ذلك المساء إستقبال رسمى وحفلة راقصة على شرفها
    Bu elçilikte de illa komik birşeyler oluyor. Open Subtitles هناك شئ مضحك يحدث دائماً فى هذه السفارة.
    Geçen Pazar seni elçilikte bekledim. Ne oldu? Open Subtitles لقد أنتظرتك في السفارة يوم الأحد الماضي, ماذا حدث؟
    Salı akşamı elçilikte seçimler için parti verilecek. Open Subtitles هناك حفلة في السفارة يوم الثلاثاء بمناسبة الانتخابات
    Adamlarımın elçilikte sorun yaşamayacakları konusunda size güvenebilir miyim? Open Subtitles أنا أثق برجلي إنه لن يواجه أي مشكلة حتى في السفارة
    Yeterince risk aldın sen. elçilikte Plantieux'a : Open Subtitles لقد خاطرت بما فيه الكفاية أخبري السفارة فقط.
    Ailesi Roma'daki elçilikte annemle çalışmıştı. Open Subtitles والداه كانا يعملان مع امي في السفارة في ايطاليا
    Öğrencilerin, elçilikte olmalarına izin verilmemeli. Open Subtitles لم يكن يجدر بهم أن يُدخلو طالبان إلى السفارة
    elçilikte bir şey olduğunu hep biliyordum, ve kimsenin bunun hakkında konuşmadığını. Open Subtitles لطالما علمت أنك شخص ذو شأن في السفارة شخص لم يتكلم عنه أحد
    Oğlunu tehdit etmişler..o halde karıma da giderler..elçilikte Open Subtitles هددوا ابنه هذا يعني أنهم سيلاحقون زوجتي في هي السفارة
    Tüm bilgileri sizin için toparlama aşamasındaydım ki elçilikte ortaya çıktı. Open Subtitles من اجل زيارتك كنت اعمل على تجميع كل الحقائق معاً لإخبارك بها عندما عاود الظهور مرة أخرى في السفارة.
    Sormamın sakıncası yoksa, elçilikte tecrit uygulanması bu duruma nasıl yardımcı oluyor? Open Subtitles إذا سمحتِ لي بالسؤال، كيف يمكن للحظر المضروب على السفارة أن يساعد ذلك الوضع بأيّ شكل؟
    Eğer elçilikte kalsaydım, sen tehlikede olacaktın. Bunu geçmişte bırakamam. Open Subtitles إن مكثت بالسفارة كنتي ستقعين في خطر
    Doğu Almanyadaki adamlarım... bana elçilikte kimliğini bulamadıkları bir köstebek olduğunu söylediler. Open Subtitles إتصالاتي الألمانية شرقية... أكتشفت أننا لدينا جاسوس مجهول بالسفارة.
    Hayır, Meksika'yı tercih ederim, elçilikte değil. Open Subtitles ... لا , انا افضل المكسيك ليس فى السفاره ...
    Eski bakanların, elçilikte rehin alınıp alınmadığı ise bilinmiyor. Open Subtitles من غير المعروف إن كان أي من الوزراء السابقين لربماقدلجأإلى سفارة..
    Bu Robert Griggs elçilikte çalışıyor. Open Subtitles هذا روبرت جريجز .. من سفارتنا هنا
    Burada, İngilizce konuşulan bir elçilikte çalışması dışında size kimliğini açıklayamam. Open Subtitles ولا داعي لذكر اسمه، كل ما استطيع قوله، انه يعمل في احدي السفارات الناطقة بالانجليزية هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد