ويكيبيديا

    "elbiselerini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ملابسك
        
    • ملابسها
        
    • ملابس
        
    • ملابسه
        
    • ملابسكِ
        
    • ملابسهم
        
    • ثيابها
        
    • ثيابك
        
    • ثياب
        
    • ملابسهن
        
    • ثيابه
        
    • فساتين
        
    • ملابسكم
        
    • لباسك
        
    • للملابس
        
    Bak, sanırım Elbiselerini çamaşırhaneye göndersem iyi olur. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن أرسل ملابسك إلى المغسلة
    Bildiğimiz... Teleskopla, bir heves... Sana Elbiselerini çıkarmamanı söylemiştim. Open Subtitles ماذا يمكننا ان نعرف.. لقد اخبرتك ان تبقى ملابسك عليك
    Partilere akmış sonra da parti Elbiselerini babası bulamasın diye yazlık eve saklamıştır. Open Subtitles وتزور النوادي الليلية وبدأ حفلة ملابسها في منزل الشاطئ لكي لا يجدها والدها
    Altta da İsa'nın Elbiselerini kimin kazanacağını belirlemek için zar atan askerler. Open Subtitles و في الأسفل مسرحية الجنود ملابس السيد المسيح يلعب بها برمي النرد
    Ben ağlıyordum, Elbiselerini parçalara ayırıyordum. Bütün gün yataktan çıkmıyordum. Sende tam yanımdaydın. Open Subtitles كنت أبكي، و كنت أمزق ملابسه و لم أستطع مغادرة الفراش طوال الوقت
    Bu çok saçma. Elbiselerini giyerken almış olabilir hayatım. Open Subtitles ربّما فعلها بينما كنتِ ترتدين ملابسكِ يا عزيزتي.
    Belki de yeni Elbiselerini evde giyiyorlardır. Open Subtitles ربما يدخرون ملابسهم الجديدة ليرتدوها فى المنزل.
    Elbiselerini ne kadar hızlı çıkarabilirsin? Open Subtitles ما هى السرعة التى يمكنك بها أن تخلع ملابسك ؟
    Elbiselerini komşuların salıncağına fırlatmaktan çok daha ilginç oldu. Open Subtitles هو إهتمام أكثر بكثير من فقط يراوغ ملابسك ويزيل عظم بعيدا على مجموعة تحول جار.
    Aksi halde, Elbiselerini giymeye kalmadan bu silah kafanda patlar. Open Subtitles لانك إذا لم تفعل هذا الندقية ستفجر دماغك السميك قبل أن ترتدي ملابسك
    Yukarı odana çık ve Elbiselerini değiştir. Soframda paçoz bir çocuk istemiyorum. Open Subtitles إذهب فوق لغُرفتك ، وغيّر ملابسك ، أنا لا أريدُ ولد أشعث على طاولتي
    Elbiselerini istediğin ısıda yıkayabilirsin... ve renkler birbirine karışmaz. Open Subtitles يمكنك ان تغسل ملابسك فى اى درجة حرارة والالوان لن تختلط ببعضها.
    Sabah kalkacağım, senin Elbiselerini giyip işe gideceğim! Open Subtitles سأنهض في الصباح , أرتدي ملابسك وأذهب الى العمل
    Ne Elbiselerini aldı, ne de cüzdanını. Open Subtitles هي لَمْ تَأْخذْ أيّ مِنْ ملابسها أَو حتى محفظتها.
    Onun Elbiselerini ve şu mumları bulan sensin. Open Subtitles كنتِ أنتِ التى وجدتى ملابسها على تلك الشموع
    Bedenlerimiz aynı olduğundan dolayı birbirimizin Elbiselerini ödünç alabiliyoruz. Open Subtitles ' نحن كنا نفس الحجم ' لذا نحن يمكن أن نستعير ملابس بعضهم البعض، يمزجه.
    Siz kızlar babanızın eski Elbiselerini mi satıyorsunuz? Open Subtitles يا بنات أنتُنَّ تَبِعنَ لأبيكُم ملابس قديمة ؟
    Ortağının Elbiselerini ödünç almama bir şey demeyeceğine emin misin? Open Subtitles هل أنتِ متأكدة أن شريكك لا يمانع بشأن إستعارة ملابسه
    Sakın yanlış anlama, Susan. Elbiselerini yırtmamak için kendimi zor tutuyorum. Open Subtitles لا أود أرتكاب الأخطاء , أنا على خطوات لتمزيق ملابسكِ حتى الأن
    Bu beylere Elbiselerini değiştirebileceklerini söyledim. Open Subtitles لقد أخبرت هؤلاء السادة بأنهم يستطيعوا ان يقوموا بتغيير ملابسهم
    Elbiselerini çıkarıp yakın, sonra yeni elbiseler ısmarlayın. Open Subtitles انزعي ثيابها كلها و أحرقيها و اجلبي لها ثياب جديدة
    Adamın biri seni sokaktan alıp ofisine götürüyor, Elbiselerini çıkartıyor ve tekliflere boğuyor. Open Subtitles رجل يأخذك من الشارع الى مكتبه يجعلك تخلعين ثيابك ويراودك عن نفسك
    Annemin Elbiselerini yatağa vücudunun şeklinde serer orada olduğunu hayal ederdim. Open Subtitles أضع ثياب أمي على فراشها على هيئة جسدها وأتخيل أنها هناك.
    Avuç dolusu tozu havaya atıyorlar, beyaz Hintli Elbiselerini yavaşça renge bürüyorlar. TED ومع كل حفنة من المسحوق تلقى في الهواء، تخضب ملابسهن البيضاء بالألوان.
    "Bu cebini boşaltır, Elbiselerini kirletir, ve burnunu bacaya döndürür." Open Subtitles هذا يسلب جيبه , يوسخ ثيابه ويجعل من أنفه مدخنة
    En azından düğünde o çirkin, sarı nedime Elbiselerini giymek zorunda kalmayacağız. Open Subtitles حسناً،على الاقل ليس علينا لِيس تلك الفساتين القبيحة، فساتين الإشبينيات الصفراء القبيحة في الزفاف.
    Onun için vaktimi boşa harcama. Elbiselerini giy. Open Subtitles لذا فقط لا تضيع وقتي اللعين إحصلوا على ملابسكم
    Eğer hemen Elbiselerini değiştirmezsen, ben de kıçının sancak tarafını tekmeleyeceğim. Open Subtitles اذا لم تغير لباسك الى اللباس العادي سارفس ميمنة مؤخرتك
    Çiti tut, Elbiselerini çıkart. Open Subtitles حافظ على السياج ولكن لا داعى للملابس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد