Irkçı elmalar değişince nasıl görünüyor? | TED | كيف يمكن عكس الأدوار في حادثة التفاح العنصرية |
Ve çıkaracağız da. Benim gemimde de elmalar olacak. | Open Subtitles | حسنا سيكون هناك برميل من التفاح على السفينة |
Teknede kalman gerekiyordu! elmalar için gittiğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد تركتك بالقارب وظننت أنك ذهبت عند شجر التفاح |
İyi elmalar olduklarını ilk günden biliyorduk. | TED | وهكذا وفي اليوم الأول، عرفنا أن ما لدينا هو تفاح سليم. |
Durun! Elmalarım var! Lezzetli ve besleyici elmalar. | Open Subtitles | توقفوا ، لديّ تفاح لذيذ ومغذّ وثمة ما يكفي الجميع |
Yeni kuantum mekanikleri bulabilirler, fakat elmalar hâlâ buraya düşecekler. | TED | قد يكتشفون بعض ميكانيكا الكم الجديدة، ولكن التفاحات هنا ستسقط دائماً على الأرض. |
elmalar, jiletler, bebek arabaları, patates, ekmek ve sakatat artık istihkak ediliyordu. | Open Subtitles | التفاح وشفرات الحلاقه، البطاطس وعربات الأطفال، الخبز والسجق |
Altın Dokunuş açıldığından beri. elmalar için teşekkürler. | Open Subtitles | منذ أن افتتح لمسته الذهبية شكراً على التفاح |
Hayır, zehirli elmalar için izin almak gerekir. | Open Subtitles | أوه, لا, عليك بأخذ تصريح من أجل التفاح المسمم |
Güzel beyaz elmalar. Elmalarınızı buradan alın. | Open Subtitles | التفاح الأبيض الرائع إحصل على تفاحك الرائع |
Tüm yeşil elmalar bitmeden önce, elma tankına ulaşmak istiyorum... | Open Subtitles | أريد أن أضرب تانك التفاح قبل أن يهز جراني سيمث جميعهم |
elmalar. Babacığım, elmaları uzatır mısın, lütfen? | Open Subtitles | التفاح، أبي أيمكنك أن تمرر التفاح من فضلك؟ |
Çürük elmalar var, ama iyi elmalarda var. | Open Subtitles | هناك تفاح سيء ، ولكن هناك أيضاً التفاح الجيد |
elmalar düşmeyi nereden biliyorlardı? | Open Subtitles | دون أن تلمسهم؟ كيف تمكن كل التفاح من معرفة كيفية السقوط؟ |
Yeşil elmalar, yeşil muzlar, bezelyeler yeşil mısır gevreği kutusu, biçilmiş çimen, küflenmiş ekmek. | Open Subtitles | تفاحة خضراء , موزة خضراء , بازلاء, تفاح مربع الرافعات قصاصات العشب , خبز معفن. |
Yılda bir veya iki kez, kahverengi noktalı sarımsı elmaları yiyebilirdim; binlerce mil ötedeki depolardan sınıflandırılarak bana gelen elmalar. | TED | مرتان أو ثلاث مرات في السنة، كنتُ أحصلُ على تفاح أصفر بنقاط بنية، كما تعلمون، انتقلت آلالاف الأميال لتخزن في مخازن تبريد، لأحصل عليها. |
elmalar gerçekten çok iyi. | Open Subtitles | إنه تفاح جيد جدا، فلتشتر البعض |
Şu ağaçtaki elmalar da yakında bunlar gibi olacağa benziyor. | Open Subtitles | وهذه التفاحات على الشجرة ستبدو بنفس الشكل قريباً |
Solmuş ağaçların verdiği zehirli elmalar ile ilgili bir şiir. | Open Subtitles | تقرأ شعرًا عن التفّاح المسموم من الأشجار الميّتة |
WPA işe eleman almıyor artık. elmalar 5 sentten satılmıyor. | Open Subtitles | هئيات الأنتاج لم تعد توظف أحدًا .وسعر التُفاح لم يعد 5 قروش |
Kuraklığa dayanıklı mahsuller ve kararmayan elmalar ürettiler. | TED | فهم يستطيعون الحصول على محاصيل مقاومة للجفاف، أو الحصول على تفاحات غير قابلة للتأكسد. |
Niye elmalar hep yere düşüyor? | Open Subtitles | لماذا تقع التفاحة دوما نحو الأسفل؟ |
elmalar ve portakallar gibi. | Open Subtitles | إنه البرتقال والتفاح اطباء الاسنان والشاذات |
Elimizde o kadar nakit para varken dondurucu bir kilerde, çürümüş elmalar arasındayız. | Open Subtitles | قبو مُجَمِّد وتفاح متعفّن عندما كان عِنْدَنا الملايينُ نقداً. |