Emerald City'nin başına başka birisini getirmelerini sağlayacağız. | Open Subtitles | نُجبِرُهُم على إحضارِ شخصٍ آخَر ليُدير مدينَة الزُمُرُد |
Emerald City'nin lekesiz olması lazım. | Open Subtitles | مِن المَفروض أن تَكونَ مدينَة الزُمُرُد نَظيفَة |
Beni delikten çıkarttığın ve Emerald City'e geri dönmemi ayarladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً لإخراجي من الحَجز و لترتيبكَ عودتي إلى مدينة الزمرد |
Emerald City'deki en iyi huylu mahkûm olacağım. | Open Subtitles | سأكون الرجُل صاحب أفضَل سلوك في مدينة الزمرد |
Neden hala Emerald City'nin işe yarayacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا ما زِلتَ تعتقِد أنَ مدينة الزُمُرُد ستنجَح؟ |
Emerald City'e kaçak mal soktuğuna dair söylentiler var. | Open Subtitles | هناك شائعةً بأنكِ تهربين مواد ممنوعة إلى (إيمرالد سيتي). |
Bu Memur Sean Murphy, Emerald City'nin yeni yöneticisi. | Open Subtitles | هذا الضابِط شون ميرفي الضابِط المَسؤول الجديد في مَدينَة الزُمُرُد |
Emerald City'deki kadar barışçıl ve gül pembe olsun. | Open Subtitles | أتَمنى لو كانَت الحياة في الانفرادي وَردية و هادِئَة كما هيَ في مدينَة الزُمُرُد |
Siz üçünüz, bizim Emerald City adını verdiğimiz deneysel birimde cezanızı çekmeye hak kazandınız. | Open Subtitles | تَمَ اختيارُ ثلاثَتِكُم لإمضاءِ عقوبتِكُم في وَحدَةٍ تَجريبيَة نُسَميها مدينَة الزُمُرُد |
Emerald City'de Oz'un geri kalanına nazaran daha rahat hareket edesiniz, ama bu rahatlığın bir bedeli var. | Open Subtitles | في مدينَة الزُمُرُد تُعطَونَ مَجالاً أكثَر بكثير مِن بقية السِجن لكن هذا المَجال لهُ ثَمَن. |
Emerald City'deki şartlar hızla kötüleşiyor. | Open Subtitles | الأوضاع تَتَدَهوَر بِسُرعَة في مدينَة الزُمُرُد |
isimleri okunanlar Emerald City'den ayrilacaklar: 96G333, Guccione, 91H481, | Open Subtitles | التالين سيَتِم نَقلُهُم خارِج مدينَة الزُمُرُد غوجيون هاردين شرينَر |
Emerald City'de bundan sonra siddet olmayacak. | Open Subtitles | كَنتُ قَد وَعَدتُ كورينز بأنهُ لَن يَكونَ هُناكَ عُنف في مدينَة الزُمُرُد |
Güzel, yalnız Emerald City'ye dönmüyorsun. | Open Subtitles | سيكون هذا جيداً. لكنكَ لَن تعود إلى مدينة الزمرد |
Seni Emerald City'ye geri gönderiyor olmam tamamen iyileştiğin anlamına gelmiyor veya kendine iyi bakmaman demek değil. | Open Subtitles | مُجرّد أني أُعيدكَ إلى مدينة الزمرد لا يعني أنكَ تعافيت تماماً أو أنهُ يُمكنكَ التوقّف عن الاعتناءِ بنفسكَ مُجدداً |
Birçok insan "Emerald City"yi bir daha açamayacağımızı düşünüyordu. | Open Subtitles | ظنَ الكثير منَ الناس أننا لَن نُعيد افتتاح مدينة الزمرد أبداً |
Emerald City'nin ardındaki temel düşünce gözlerimizi kimseden ayırmamamızdır. | Open Subtitles | المغزى من "مدينة الزمرد" هو ألا نغفل عن أي أحد |
Buraya, Emerald City'ye ilk geldiğim zaman, bana uyuşturucu ticaretini önererek cömert bir teklifte bulundunuz ama ortaklığa alışmadığım için reddetmiştim. | Open Subtitles | عندما وصلتُ بادئَ الأمر إلى مدينة الزمرد عرضتَ عليَ عرضاً كريماً لمُشاركَة تجارة المخدرات لكني لَم أعتَد على أن يكونَ لي شُركاء، لذلكَ رفَضت |
Emerald City Konseyinin ilk toplantısını başlatıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أدعوا الاجتماعَ الأَول لمَجلِس مدينة الزُمُرُد للانعقاد |
Bizim de Emerald City'de aynı talebimiz olacak. | Open Subtitles | سيكونُ لدينا نَفس المُطلبات في مدينة الزُمُرُد |
Schillinger Emerald City'e döndü. | Open Subtitles | (شلينجر) عاد إلى (إيمرالد سيتي). |
Hayır, Emerald City'de şahsi eşya bulundurmamız yasak. | Open Subtitles | كلا، في مَدينَة الزُمُرُد لا يُمكننا الاحتفاظ يأشياء شخصية كهذه |