ويكيبيديا

    "endişelenmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القلق
        
    • أقلق
        
    • للقلق
        
    • نقلق
        
    • بالقلق
        
    • يقلق
        
    • اقلق
        
    • والقلق
        
    • يقلقوا
        
    En azından artık peşinden koşmam hakkında endişelenmek zorunda değilsin. Open Subtitles على الأقـل ليس عليك القلق مـن مطـاردتـي لك بعـد الآن
    Sen geçmiş hakkında endişelenmek istiyorsun ve ilgilendiğin şey de bu. Open Subtitles لذا أنتي تريدين القلق بشأن الماضي وهذا هو الشئ المخصص لكِ
    Son zamanlarda benim için endişelenmek dışında bir şey yapmadı. Open Subtitles لم تقم بعمل شيء غير القلق بشأني في الشهرين الماضيين.
    Söyleyebilirim ki eğer küresel gerçeklere bakarsanız, muhtemelen farkına varacaksınız ki, tabi ki endişelenmek zorundayız. TED ممكن القول بالنظر الى الوقائع العالميه. سوف تدركون بالطبع انه يجب ان أقلق.
    Gelişmiş dünyanın kalanının çoğunda, hastalar para konusunda endişelenmek zorunda değiller. TED في معظم الدول المتقدمة في العالم، المرضى لا يحتاجون للقلق حيال المال.
    Doktor endişelenmek için çok erken olduğunu söylüyor. Open Subtitles الطبيب يقول أنه ليس علينا أن نقلق مبكراً
    Ve istediğim son şey, sen ve diğer kadınlar yüzünden endişelenmek. Open Subtitles وآخر شيءٍ أريد القيام به هُو القلق عليك مع نساء أخريات.
    Bu yüzden bu konuda endişelenmek yerine sırf buna bakın. TED إذاً، بدلاً من القلق حيالهم، نقوم فقط بأخذ ذلك.
    Şu anda yapman gereken Hae Won Okulları için endişelenmek değil. Open Subtitles القلق بشأن المدرسة ليس ما ينبغي أن تفعليه الآن
    Bizim için endişelenmek hiç tarzınız değildir. Open Subtitles السيدة روبرتسون. القلق للموظفين كان أبدا دعوى قوية الخاص بك.
    Para için endişelenmek yerine onu ufak ufak harcamalısın. Open Subtitles يجب عليك انفاق بعضاً من ذلك المال بدلاً من القلق حوله
    Para için endişelenmek yerine onu ufak ufak harcamalısın. Open Subtitles يجب عليك انفاق بعضاً من ذلك المال بدلاً من القلق حوله
    En azından bir yıl boyunca endişelenmek zorunda değilsin. Open Subtitles الخبر الجيد هو أنك لا يجب عليك القلق حول هذا لسنة
    Senin hakkında endişelenmek, güneşin tekrar doğup doğmayacağına endişelenmeye benziyor. Open Subtitles القلق إزاء عودتك أشبه بالتشكيك في طلوع الشمس
    Anlıyorum, uzaylılar tarafından her an yok edilebilecekken yer seçimleri hakkında endişelenmek senin için garip olmalı. Open Subtitles أدرك أن هذا غريب عليكى القلق بخصوص أدواتِ المائدة فى حين أنه يُمْكِنُ أَنْ يحطمنا الفضائيين، فى اى دقيقة
    Galiba gelecek için endişelenmek insanın doğasında var. Open Subtitles أعتقد أن القلق بشأن المستقبل من طبيعة البشر
    Yeni bir yere gitmeliyim, kimsenin beni tanımadığı ve kendimden başka kimse için endişelenmek zorunda olmadığım bir yere. Open Subtitles أحتاج إلى أذهب إلى مكان جديد حيث لا أحد يعرفني أو يعرف من أكون .. وحيث لا أقلق بشأن أي شخص سوى نفسي
    Altı çocuğun kayıp ya da ölü olması endişelenmek için iyi bir sebep. Open Subtitles ستّة أطفالِ مفقودين أَو مَوتى داعٍ للقلق.
    Öyleyse endişelenmek için bir iki günümüz daha var. Open Subtitles إذاً لدينا يوم أو إثنان قبل أن نحتاج أن نقلق.
    En iyi olmadığım ortaya çıkarsa ne olacak diye endişelenmek istemiyordum. Open Subtitles بدأت بالقلق ماذا يحدث إن ظهر للجميع أنني لم أكن الأفضل؟ لم أرد أن أعيش في قلق
    Birimiz endişelenmek zorunda! Her şeyden önemlisi bir araba çaldık! Open Subtitles على أحدنا أن يقلق بالأضافة لكل هذا , لقد سرقنا سيارة
    Tamam, ama ben endişelenmek zorundayım. Bunu nasıl yapacaksın? Open Subtitles صحيح , لكن يجب ان اقلق بشأنها , لذى مالذي سوف تفعله ؟
    Yaptığım tek şey burada oturup endişelenmek oldu. Open Subtitles لقد عدت اخيراً وكل ما فعلته هو الجلوس والقلق
    Kayıp Amerikalılar için endişelenmek onların görevi değil. Open Subtitles أنها ليست وظيفتهم أن يقلقوا بشأن أميركيين مفقودين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد