Sanırm Cora'nın yeni bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | أظن أن كورا لديها صديق جديد إنها تخفي الأمر سرا. |
Üstelik, çok ciddi bir Erkek arkadaşı var yani buluşmak istemesinde ters bir şey yok. | Open Subtitles | وعلاوة، لديها صديق حميم، وعلاقتهما جدية إذن لا يوجد أيّ عيب في رغبتها بأن نتقابل |
Yönetmen! Lütfen, Misa'nın bir Erkek arkadaşı var; bu yüzden aşk sahneleri olmaz! | Open Subtitles | أوقف التصوير ميسا لديها صديق لذا أرجوك لا قبلات في المشاهد |
onun artık bir Erkek arkadaşı var ve erkek arkadaşın olduğu zaman başka... arkadaşlara çok da ihtiyaç kalmıyor, değil mi? | Open Subtitles | لديها حبيب الآن وانت لا تحتاجين صديقتك عندما يكون لها حبيب اليس كذلك؟ |
Minnettarım gerçekten sağ ol ama onun Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | . أُقدر هذا. حقا أنا كذلك . لكن لديها حبيب |
Bize taşınmasını istediği yeni bir Erkek arkadaşı var, beni deli ediyor. | Open Subtitles | لديها خليل جديد سوف ينتقل للعيش معنا، وتكاد تقودني للجنون. |
Sanırım bir Erkek arkadaşı var... ya da o akşamı sarhoş olduğu için hatırlayamadı. | Open Subtitles | لقد إكتشفت أن لها صديق, أو أنها كانت ثملّة تلك الليلة ولم تتذكر. |
Valeriya'nın memleketinde bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | هل تعلم , فاليريا عندها صديق في بلدها الام |
O senin için fazla kadınsı, ve Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | إنها إمرأة متعبه بالنسبة لك و لديها عشيق |
Bir, kızın Erkek arkadaşı var. İki, aramızda hiç bir şey yok. | Open Subtitles | أولاً، هيّ لديها صديق ثانياً، لا يوجد هناك شيئ بيننا |
Uzak dur. Zaten işsiz bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | ابتعد عنها فإِنَّها لديها صديق بلا عمل بالفعل |
Yirmi dört yaşında, kendine ait bir işi, hayatı ve bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | إنها في الرابعة والعشرين من عمرها لديها حياة، لديها وظيفة، لديها صديق |
Sadece onun evli mi değil mi ya da Erkek arkadaşı var mı yok mu, bilmek istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان اعرف اذا هي متزوجة او اذا كان لديها صديق |
- Erkek arkadaşı var ha. Dur biraz. Bu çok ani oldu. | Open Subtitles | لديها صديق الآن لا تنتظري أكثر ستزيدين الأمر صعوبة |
Ama zamanlama doğru değil çünkü istemediği ya da belki de nasıl ayrılacağını bilmediği bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | ولكن التوقيت ليس مناسبا لها لأن لديها صديق الذي لا تريده, أو ربما |
Yani dolaşan dedikodulara göre bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | لذا تقول الشائعات بأن لديها حبيب |
Sadece arkadaşım, hatta Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | إنها مجرد صديق لديها حبيب بالفعل. |
Yeni bir Erkek arkadaşı var. Ona deli oluyor. | Open Subtitles | .لديها حبيب جديد ، وهي متفاخرة به |
Erkek arkadaşı var. Ve baygın, tamam mı? | Open Subtitles | لديها حبيب وهي ليست بوعيها، حسناً؟ |
Ama kendi kendine daima "Kızın Erkek arkadaşı var" diyebilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنك أن تقول لنفسك دائماً، "لديها خليل" |
- Erkek arkadaşı var mıydı? - Teddy Brown. | Open Subtitles | هل كان لديها خليل ؟ |
Uh hayır. Linda'nın Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | لا ليندا لها صديق |
Onun zaten bir Erkek arkadaşı var, bu acayip bir durum. | Open Subtitles | و هي عندها صديق .. هذا غريب |
Cambridge'de bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | لديها عشيق في كيمبرج |
Heather'ın bir Erkek arkadaşı var. | Open Subtitles | هيذر لديها رفيق |
Bir buluşması,bir Erkek arkadaşı var mıymış? | Open Subtitles | هل كانت تواعد؟ ـ هل لها حبيب ؟ ـ حسب ما عرفنا |