ويكيبيديا

    "ertesi sabah" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصباح التالي
        
    • في صباح اليوم التالي
        
    • في اليوم التالي
        
    • بالصباح التالي
        
    • فى الصباح التالى
        
    • في الصباح الموالي
        
    • فى صباح اليوم التالى
        
    • وبحلول الصباح
        
    • في صباح اليوم الموالي
        
    Ertesi sabah, o gitti ve ben buradayım, onu bekliyorum. Open Subtitles . لقد غادر في الصباح التالي . وأنا هنا بإنتظاره
    Paketler kapsüle kondu ve mühürlendi Ertesi sabah dışarıya çıkarılıp gömüldü. Open Subtitles أدخلنا الأكياس و أغلقت الكبسولة الصباح التالي أخذناها للخارج و دفناها
    Ve en sonunda güneye giden yoldaydık. Ertesi sabah moraller gayet iyiydi. Open Subtitles واخيراً ,اصبحنا على الطريق المؤدي للجنوب في الصباح التالي انطلقنا بمعنويات عالية
    Hemen Ertesi sabah - muhtemelen İhtiyar Önder'in öngördüğünden de erken - ...hayvanlar yaşadıkları şartları dayanılmaz buldular. Open Subtitles في صباح اليوم التالي وابكر مما توقع الحكيم الكبير الحيوانات وجدوا وضعهم قد اصبح لايطاق بالمرة
    Ertesi sabah, anlaştığımızdan dört gün erken, Cenevre'ye gitmek için ayrıldın. Open Subtitles في صباح اليوم التالي توجهتِ إلى جنيف قبل أربعة أيام من الموعد
    Birbirimize istediğimizi söylüyoruz ama Ertesi sabah yine yan yana oluyoruz. Open Subtitles يمكننا ان نقول ما نريده لكن في اليوم التالي نبقى موجودين
    Ve Ertesi sabah, B12 vitamini tedariki kampa getirilir ve esirler iyileşmeye başlarlar. TED وفي الصباح التالي وصلت امدادات من فيتامين "ب12" الى المخيم وبدأ المساجين بالتعافي
    Ertesi sabah kalktığımda bu çılgın önermeyi rüyamda mı görmüştüm yoksa gerçekten yazdım mı düşündüm. TED وفي الصباح التالي ، استيقظت وفكرت ، هل كنت أحلم بتلك المرافعة المجنونة ، أم أنني كتبتها بالفعل ؟
    Ertesi sabah, iki memur evime geldi ve Mike'ın arabasının köprünün altında bulunduğunu söyledi. TED وفي الصباح التالي ، أتى ضابطان إلى منزلي وأبلغوني بأن سيارة مايك كانت واقفة بالقرب من الجسر
    Fakat Ertesi sabah hala birbirlerini orada görünce yeni bir bilgiye ulaşıyorlar. TED ولكن حينما يرون بعضهم بأنهم مازالو هناك في الصباح التالي كان كل منهم قد اكتسب معلومات جديدة
    Beni o uzun kollarına çekti, iyi geceler dileyerek sarıldı ve Ertesi sabah onu uyandırmadan San Francisco'ya geri döndüm. TED شدني إلى قامته الطويلة وحضنني وغادرت في الصباح التالي دون أن أيقظه لأعود إلى سان فرانسيسكو
    Ertesi sabah uyandım ve acayip kasvetli bir durumdaydım. Ve aklıma gelen tek şey Sir Ranulph Fiennes idi. TED واستيقظت في الصباح التالي و كنت في حالة اكتئاب. و كل ما كنت استطيع التفكير فيه هو السيد رانلف فينيز.
    Ertesi sabah, cesedi kasabanın diğer tarafında bulundu. Open Subtitles وفي الصباح التالي عثر على جثتها في جانب المدينة الآخر
    Ertesi sabah beraber kahvaltı için anlaştık. Open Subtitles اتفقنا على أن نتناول الفطور معًا في صباح اليوم التالي
    Ertesi sabah güneş doğduğunda... Open Subtitles بمرور الوقت ومع مشرق الشمس في صباح اليوم التالي
    Ertesi sabah kahvaltı hazırlamayı önermiş ve tüm köy yanmış kül olmuş. Open Subtitles في صباح اليوم التالي قامت باعداد الفطور والقرية احترقت كلها
    Ertesi sabah Aidan'ı dükkandan arayıp ne kadar özlediğimi söylemek için medeni bir saate kadar bekledim. Open Subtitles في صباح اليوم التالي انتظرت حتى ساعة ائقة للاتصال ايدين واقول له كم فاتني له.
    Bunun cevabı şu; bizim Ertesi sabah doktorumuzu arayıp reçetemizi değiştireceğimizi umuyorlar. TED الجواب هو أنهم يتوقعوننا أن نتصل بأطبائنا في اليوم التالي ونطلب تغيير الوصفة.
    Ertesi sabah, başka bir düzensiz kurbağa gecesinden sonra... Open Subtitles ..بالصباح التالي, بعد ليله متقطعه أخرى من الضفادع
    Daha sonra eve gidip yemeğini yer ve Ertesi sabah uyanırsın. Open Subtitles بعدها تذهبين للمنزل و تأكلين العشاء و تستقيظين فى الصباح التالى
    Ertesi sabah arkadaşlarıyla buluşmadığında kaybolduğu bildirildi. Open Subtitles في الصباح الموالي عندما لم تلتقي بأصدقائها
    Ertesi sabah, Yahudi erkekler toplama kamplarına yollandı. Open Subtitles فى صباح اليوم التالى سيق الرجال من اليهود إلى معسكرات العمل الجماعى
    O akşam, Facebook üzerinden birkaç kişiye ulaştım ve sordum; Ertesi sabah, gelen yanıtlar oldukça fazlaydı ve hepsi çok olumluydu, bunu denememiz gerektiğini biliyordum. TED وفي ذلك المساء، مددت يدي على الفيسبوك وطلبت ذلك من بعضهم، وبحلول الصباح كانت الاستجابة إيجابية جداً، وغامرة للغاية، فعرفت أنه علي أن أجرب الأمر.
    Yöneticiler toplantısı Ertesi sabah yapılacaktı ama kendisi o akşam saat yedi buçukta ayrılmıştı okuldan. Open Subtitles لقاء الحكام كان في صباح اليوم الموالي و غادرت المدرسة في السابعة و النصف من مساء ذلك اليوم إذا .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد