Ancak bir hafta sonra, etkinliğin organizatörü geri gelmemi istedi ve o adamın tam evinin önünde bir duvar olduğunu söyledi. | TED | ولكن في وقت لاحق في الأسبوع، منظم الحدث طلب مني أن أعود، وقال لي أن هناك جدار أمام منزل هذا الرجل مباشرة. |
Büyükannem 15 yıldır bu etkinliğin başkanlığını yapıyor. | Open Subtitles | جدتي كانت الرئيسه لهذا الحدث لمدة 15 عامًا |
Bu sene, bu etkinliğin özel teması, en genç ve dolayısıyla en az tecrübeli sergi düzenleyicimizin parlak buluşu olacaktır. | Open Subtitles | هذا العام , وتركيب خاص لهذا الحدث هي من بنات أفكار أصغر لدينا وبالتالي المنسق الأقل من ذوي الخبرة. |
Plânladığın büyük etkinliğin ortasında kaçıyor gibisin. | Open Subtitles | حتماً كان صعباً عليكِ مغادرة هذا الحدث الكبير الذي خططتِ له |
Ama bu gece, arkadaşlar, bu etkinliğin ana parçası | Open Subtitles | سواكما ..لكن الليله أيها الجمع محور الحدث هى قطعه فنيه |
Anladığım kadarıyla bu etkinliğin yalnızca Müslüman cemaati içinde tanıtımı yapılmış. | Open Subtitles | علي حد علمي هذا الحدث تمت الدعاية له في المجتمع الإسلامي فقط |
- Haklısınız. Çok ilginç. İnternetten baktığımda etkinliğin hiç reklamını göremedim. | Open Subtitles | و لكن من الغريب أني بحثت عن الحدث علي الانترنت ولم أجد إعلان واحد عنه |
Tüm etkinliğin sorumlusu sen olacaksın. | Open Subtitles | أمّا بالنسبة لكِ , مارشا مريضة ستكونين مسئولة عن الحدث بأكمله |
etkinliğin bir ayağı zaten kuyuda. | Open Subtitles | هذا الحدث يترنح بالفعل على الحافة |
Kendisi etkinliğin sponsoru olur. | Open Subtitles | إنـهُ في الواقع يرعى هذا الحدث |
İsimsiz bağışçı hâlâ gizemini koruyor. Bu etkinliğin yapılması onun cömert bağışları sayesinde mümkün olmuştu. | Open Subtitles | "وما زال المتبرّع الكريم المموّل لهذا الحدث مجهولًا" |
- Pekala, şimdi bu gülünç etkinliğin programını söylüyorum; | Open Subtitles | - كل الحق، والجدول الزمني لهذا الحدث مثيرة للسخرية. |
Clarissa'ya, davetiyede yazmasa bile bir sonraki etkinliğin aslında resmi olduğunu söyle. | Open Subtitles | قولي لـ(كلاريسا) أن الحدث القادم هو في الواقع رسمي على الرغم من أن ذلك غير مذكور في الدعوة |
Büyük etkinliğin vakti geldi. | Open Subtitles | حان وقت الحدث المهم. |
Gettysburg Konuşması, o etkinliğin ana öğünü değildi. | TED | خطاب (جيتيسبيرغ) لم يكن الحدث الأهم |
Ben Julie Cooper, bu etkinliğin koordinatörüyüm. | Open Subtitles | انا( جوليكوبر)منظمةهذا الحدث. |