ويكيبيديا

    "etkisiz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعطيل
        
    • فعالة
        
    • تحييد
        
    • فعالية
        
    • بتعطيل
        
    • تعطل
        
    • يبطل
        
    • تفكيك
        
    • لتعطيل
        
    • إبطال
        
    • تلغي
        
    • عطلت
        
    • عاجزاً
        
    • غير فعال
        
    • فتيل
        
    Bir Hunter ajanı bölgenin uydu yayını etkisiz hale getirdi. Open Subtitles وقال وكيل هنتر نائمة تعطيل استجابة الأقمار الصناعية لتلك المنطقة.
    Tıbbın ucuz ve çok etkisiz olduğu bir dönemdi. TED كان الوقت التي كانت الأدوية فيه رخيصة و غير فعالة أبداً
    Büyücü etkisiz hale gelmeli ve Galyalıların iksiri kullanmayacağının garantisini vermeli. Open Subtitles لا بد من تحييد والكاهن، و بحيث الاغريق ليس لديهم السحر.
    Silahlarımız etkisiz kaldığında da tereddüt ettik. Open Subtitles تردّدنا أيضاً في الرحيل عندما انعدمت فعالية أسلحتنا
    Regülatörünü kapatıp atom altı boyuta küçülerek füzeyi etkisiz hâle getirdi. Open Subtitles لقد أغلقت منظِّمَها وتحولت إلى نظام البديل الذري وقامت بتعطيل القنبلة.
    Ve alandaki herkesi etkisiz hala... getirecek bir sonik patlama ayarladım. Open Subtitles وأنا ضبطها لأطلاق نبض صوتي التي سوف تعطل الجميع في المنطقة
    Biz şu anda konuşurken Samar 108. bombayı etkisiz hale getiriyordur. Open Subtitles الان بها نتحدث التى اللحظه اثناء 108 رقم قنبلته مفعول سامار يبطل
    Bomba İmha Ekibi etkisiz hale getirdi ama Fenten'i bulamamışlar, patron. Open Subtitles فرقه تفكيك القنابل قاموا بتعطيلها بالفعل ولكن رئيس لقد فقدوا فينتن
    Yıldırım kuşağını etkisiz hale getirmenin bir yolu olmalı. Open Subtitles لابدّ أن يكون هناك طريقة لتعطيل الحقلِ المضىء
    Spermi bloke eder, spermi rahme ulaşmadan etkisiz hâle getirir ya da ovülasyonu ortadan kaldırırlar. TED منع الحيوانات المنوية، تعطيل الحيوانات المنوية قبل وصولها إلى الرحم، أو تثبيط الإباضة.
    isletim sistemine girebilirsem, bellek çekirdegini etkisiz hale getirebilirim. Open Subtitles لو استطعت الدخول لنظام تشغيلها ربما يمكنني تعطيل ذاكرتها الأساسية
    Beni etkisiz hale getirmek tek çözüm. Open Subtitles تعطيل عملي هو الحلّ الوحيد القابل للتطبيق.
    Biz bu konuda ne yapabiliriz? Hükumet etkisiz kalmıştır. TED ماذا يمكننا أن نفعل حيال هذا؟ وقد ثبت أن الحكومة غير فعالة.
    Fakat dünyanın diğer en büyük pazarına bakarsanız sağlanan korumanın gerçekten etkisiz olduğunu görürsünüz. TED لكن إذا ألقيتم نظرة على أكبر سوقين آخرين في العالم، يتضح بأن الحماية التي قدمت هي في الواقع غير فعالة.
    Eğer Lotan'a planımızdan bahsedersen plan etkisiz hale gelecektir. Open Subtitles إذا حذرت لوتان من خطتنا ستثبت أنها غير فعالة
    Düşmanın havaalanları ve sahil bataryaları etkisiz hale getirilmeden istila kuvvetlerim Midway'de nasıl karaya çıkabilir? Open Subtitles كيف من المتوقع ان انزل بقوات غزوى الى ميدواى, مالم يتم تحييد مطارات العدو الجويه و بطارياته الساحليه ؟
    Geçen sene rakibim tarafından idare edilen öğrenci başkanlığı neslimizin en etkisiz birliğiydi. Open Subtitles مجلس الطلبة في العام الماضي، بقيادة خصمي كان الأقل فعالية في أجيال.
    Ama daha ilk problem belirtisinde , onu etkisiz hale getiririm. Open Subtitles أصغ ِ، عند الإشارة الأولى لوجود خلل، سأقوم بتعطيل الجهاز.
    ...ama dostların takipteyseler, onlar bize yetişmeden önce bu gemileri etkisiz hâle getirmelisin. Open Subtitles أذا كنت تسعى خلف أصدقائك يجب أن تعطل هذه السفن من أجل الوصول لنا
    İnsanların özgürleşme hareketini tek seferde etkisiz hale getirebilecek. Open Subtitles و الذي قدْ يبطل أي محاولة مستقبلية لتحرير البشر مرةً و للأبد
    Merkez, bombalar etkisiz hale getirildi. Duyuyor musun? Open Subtitles زيرو , لقد تمَ تفكيك ألقنابل هل تسمعُني ؟
    Ben arzumun dışında tutulurken istilacılar Dünya'nın savunmalarını etkisiz hale getirmek için en iyi ajanlarını gönderdiler. Open Subtitles بينما كنت محتجزا ضد إرادتي، ارسلت الغزاة وكلاء مسبقا لتعطيل الدفاعات الأرضية.
    Ağları etkisiz hale getirmeden kasalardan birine dokunursan 50.000 voltla çarpılırsın. Open Subtitles إن لمسنا أحد الصَناديق بدون إبطال الشبكات، فسوف نُـصعق بـ50،000 فولت.
    İkisini birden çevirirsen birbirini etkisiz hale getirirler. Open Subtitles إذاأدرتالأثنينمعاً، سوف تلغي نفسك للخارج.
    Tüm çıkış yollarını ve bağlantılarını etkisiz hale getirmek zorundasın. Open Subtitles لابد من أنك عطلت أي نوع من الإرسال أو الإتصال
    Benim de sana bir teklifim var. Sonsuza dek seni etkisiz hale getirmek. Open Subtitles أنا الذي أريد أن أعرض عليك واحدة أن تظل عاجزاً للأبد
    Kurul tamamen etkisiz olduğunu kanıtladı. Bu yüzden dağıtılmalarına karar verilmiştir. Open Subtitles المجلس أثبت، أنـّه غير فعال و يستحق الألغاء بموجب ذلك.
    İlk görevimde internet pornosu üzerinden çalışan bir bombayı etkisiz hale getirdim. Open Subtitles مهمتى الأولى كان لابد أن انزع فتيل متفجرات بإستخدام جنس من الإنترنت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد