ويكيبيديا

    "etmek istemedi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لم يرد
        
    • و أن كانت
        
    • هي لا تريد أن
        
    • هو لَمْ
        
    • لم يقصد أن يكون
        
    Babam da metresinden çocuk yaptığını kabul etmek istemedi çünkü zengin hayatını tehlikeye atmak istemedi. Open Subtitles و لم يستطع ابي تحمل ان يكون لديه ابنة من عشيقته لانه لم يرد تدمير حياته الخاصة هل فهمت الامر صحيحاً يا أمي؟
    Sana ihanet etmek istemedi oğlum. Ama yapılması gereken şey buydu. Open Subtitles لم يرد أن يخون ثقتك، بنيّ ولكن كان يجب عليه فعل ذلك
    Ama Martun Colby'ye kendisi sormak istedi. Tahminen komşuları çığlıkla rahatsız etmek istemedi. Open Subtitles أعتقد أنّه لم يرد إزعاج الجيران بالصراخ، لذا جعله يكتب أسماء شركائه.
    Canım, sana pek belli etmek istemedi herhalde. Open Subtitles اوه عزيزي, أظن لا بد و أن كانت تتحمل الأمور بنفسها
    O gitti çünkü üzgündüm. Daha fazla üzgün bir insanın içinde yaşamaya devam etmek istemedi. Open Subtitles لقد فقدتها لأنني كُنتُ حزينة و هي لا تريد أن تبقى داخل أمرأة حزينة
    Aslında ateş etmek istemedi. Open Subtitles هو لَمْ يَقْصدْ الضَرْب.
    - Saygısızlık etmek istemedi. - Bunu çok iyi gösteriyor. Open Subtitles إنهُ لم يقصد أن يكون قليل الإحترام- إنهُ يُعطي إنطباعاً رائعاً لذلك-
    Sadece rutin olsa gerek. Beni rahatsız etmek istemedi sanırım. Open Subtitles ربما أمور روتينية لم يرد مضايقتي بها
    Çünkü paraları belli etmek istemedi mi? Open Subtitles لماذا .. الأنه لم يرد صرف نقوده..
    Veda etmek istemedi, çünkü üzülmenizi ve endişelenmenizi istemedi. Open Subtitles لكنه لم يودعكما لأنه... لم يرد أن يحزنكما أو يجعلكما تشعران بالقلق
    Carson seni rahatsız etmek istemedi. Open Subtitles كارسن لم يرد إزعاجك بهذا الأمر
    Zaten o da bizi evine davet etmek istemedi. Open Subtitles ومن الواضح أنه لم يرد دعوتنا لمنزله
    Seni rahatsız etmek istemedi. Open Subtitles حسنا، هو لم يرد مضايقتك
    Canım, sana pek belli etmek istemedi herhalde. Open Subtitles اوه عزيزي, أظن لا بد و أن كانت تتحمل الأمور بنفسها
    O gitti çünkü üzgündüm. Daha fazla üzgün bir insanın içinde yaşamaya devam etmek istemedi. Open Subtitles لقد فقدتها لأنني كُنتُ حزينة و هي لا تريد أن تبقى داخل أمرأة حزينة
    Aslında ateş etmek istemedi... Open Subtitles هو لَمْ يَقْصدْ الضَرْب...
    Aslında ateş etmek istemedi! Open Subtitles هو لَمْ يَقْصدْ الضَرْب!
    - Bunu sen de öğreneceksin. - Howard Dayı, saygısızlık etmek istemedi. Open Subtitles - عم (هوارد) , هو لم يقصد أن يكون وقحاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد