ويكيبيديا

    "etmek istemiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا يريد
        
    • لا يريدون
        
    • لا تريد أن
        
    • لا تود
        
    Bir hata yaptı ve bunu kabul etmek istemiyor. Open Subtitles كل ما بالأمر أنه قد اقترف خطأً و هو لا يريد أن يعترف به
    Benim düşüncem bilimin nasıl yapıldığını unutmuş ve bunu kabul etmek istemiyor. Open Subtitles ما اظنه هو انه قد نسي كيف يتم أداء العلم و لا يريد أن يعترف بذلك
    Dindar olduğunu kabul etmek istemiyor ama yanında bir Meryem Ana heykeli taşıyor. Open Subtitles لا يريد الاعتراف بأنه متدين لكنه يحمل معه تمثالاً للعذراء مريم
    O yüzden buradayım, belli ki onlar da yardım etmek istemiyor. Open Subtitles لذا الان انا هنا ومن الواضح انهم لا يريدون مساعدتي ايضًا
    İnsanlar bunu kabul etmek istemiyor çünkü bu kontrolün olmadığı anlamına geliyor, tek gereken şanslı olmak. Open Subtitles الناس لا يريدون الاعتراف بذلك لأن ذلك يعني فقدان السيطرة ولكن يجب عليك فعلاً أن تكون محظوظاً
    Büyülü yılan diyarından geldiğini belli etmek istemiyor öyle değil mi? Open Subtitles تلمها إنها لا تريد أن تُعرف بإسم القادمة من أرض سحرة الثعابين أليس كذلك؟
    O iyi. Sadece bunları kendisine itiraf etmek istemiyor. Open Subtitles إنهـا بخيـر , لكنهـا لا تود الاعتـراف بهذا فحسب
    Sana yardım etmek istemiyor. Sihrini sihirli, lanet bir şapka içinde saklamak istiyor. Open Subtitles لا يريد مساعدتك وإنّما يريد أنْ يجمع قدراتك في قبّعة لعينة
    Onu önerdim ama sizi ya da Lord Hazretlerini rahatsız etmek istemiyor sadece temsilciyi görecekmiş. Open Subtitles إقترحت ذلك ولكنه قال إنه لا يريد إزعاجكِ أو أن يزعج سيادته، الوكيل فقط
    Bu adam, mağazayı sadece ürün tipine göre organize etmek istemiyor. Open Subtitles هذا الرجل لا يريد تنظيم المتجر طبقاً لنوع المنتج فقط
    İstemiyor, tutamayacağı bir şey için yemin etmek istemiyor. Open Subtitles إنه لا يريد ... أن يعطي أي وعد .. خوفاً من أن لا يتمكن من العودة
    Beni tedavi etmek istemiyor . Anladım . Open Subtitles لا يريد أن يعالجني, أنا أفهم ذلك
    Tapınak neden yardım etmek istemiyor? Open Subtitles لماذا لا يريد المعبد ان يساعدني
    Annex'i ifşa etmek istemiyor. Open Subtitles انهُ لا يريد ان يكشتفوا مكان المخابرات
    Size haberlerim var: Engelli insanlar oraya park etmek istemiyor bile. Open Subtitles أؤكد لكم أن المعاقين لا يريدون حتى صفّ سياراتهم هناك
    Diğerleri böyle şeylerin var olduğunu kabul etmek istemiyor. Open Subtitles الناس الآخرون لا يريدون حتى لإعتراف هذه الأسئلة تجد
    Fransızlar Roland'ın ölümünü, Şarlman'ın Hristiyanlığa aykırı gayelerinden dolayı kabul etmek istemiyor. Open Subtitles الفرنسيين لا يريدون أن يعترفوا ان وفاة رولاند كان بسبب شارلمان برنامج الأمم المتحدة للنوايا المسيحيه
    Sağlığı hakkında gerçeği kabul etmek istemiyor. Open Subtitles لا تقلقي لا تريد أن تتقبّل واقعها الصحّي
    Bu yönde dewam etmek istemiyor musun? Open Subtitles إنك لا تريد أن تخرج لذلك الطريق
    Gul'dan gücünü Frostwolves'lara vererek ziyan etmek istemiyor. Open Subtitles Gul'dan لا تريد أن تضيع وسلطته على Frostwolves.
    Kar etmek istemiyor musun? Böylesini istemiyorum. Open Subtitles ـ أنت لا تود أن ننقذ الحزمة ـ ليس هكذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد