ويكيبيديا

    "etrafımda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حولي
        
    • حولى
        
    • موجودا
        
    • بجواري
        
    • محاطة
        
    • محاط
        
    • يحيطون
        
    • مُحاط
        
    • أدور
        
    • بالقرب مني
        
    Dediğim gibi etrafımda bulunan 3 boyutlu geometrik şekiller bunlar. TED كما أقول،هذا كله نوع من هندسة الأسطح ثلاثية الأبعاد حولي.
    etrafımda olması hoşuma gidiyor çünkü her zaman gideceği aklımda oluyor. Open Subtitles انا احب ان يكون حولي لان دائما ان اعرف انه يرحل
    Ama aslında, gökevi ayaklarımın yere basmasını sağlıyor, dünyanın benim etrafımda dönmediğini hatırlatıyor. Open Subtitles لكن بالواقع، القبة السماوية تضعني في مكاني، يذكرني أن العالم لا يدور حولي
    Bu uyku değil. Her nasılsa etrafımda. Open Subtitles إنه ليس نوماً إنه يدور حولى هنا وهناك بطريقة ما
    Bir kusurum varsa o da bazen etrafımda dönen şeyleri fark edememem. Open Subtitles إن كنتُ أملكُ عيباً، فهو أنّي لا أدركُ الأمور التّي تدورُ حولي.
    etrafımda işler yığılmış kahveyle ayakta durarak iş teslimleri ve uykusuz bir şekilde. Open Subtitles العمل متراكم حولي في كلّ مكان أعيش على القهوة والطّعام السّريع والنّوم القليل
    Korktuğumda etrafımda duvarlar yükseliyor. Etrafımdaki insanlara güvenmeyi bırakıyorum. - Bunu biliyorsun. Open Subtitles تنشأ الحواجز حين أكون خائفة فأفقد الثقة بمَنْ حولي وأنت تعرف هذا
    Sadece benimkinde değil genel olarak etrafımda giden. TED وليس لي بشكل شخصي، ولكن الأمور التي كانت تحدث حولي.
    Bu arada sanırım etrafımda bin kişi falan var. TED بالمناسبة، ربما يوجد ألف شخص يقفون حولي هناك.
    Edinilmiş bilginin verdiği avantajla şimdi biliyorum ki meslek memur ya da işçi olarak beni hayata hazırlamaktır. Fakat o zamanlarda meslek sanki bir tür etrafımda olup bitenler hakkında bazı boyun eğmelere iten baş ağrısıydı. TED مع الاستفادة من تجاربنا السابقة، الآن أعرف أنّ مهمتي هو الاستعداد للحياة ككاتب أو عامل يومي، و لكن في الوقت نفسه أحسست أنّه كان جعلني في وضعيّة خضوع نوعا ما مع كلّ ما كان يدور حولي.
    Ve ben ölümün bu halini etrafımda hissettim çünkü annem aynı zamanda benim sırada olduğumu, ve kendisinin de sonra geleceğini düşünürdü. TED ولهذا كانت فكرة الموت حولي لأن امي ايضا تعتقد انني ساكون التالية وهي التالية
    etrafımda herkes, onların adına yaptıklarımızı destekliyor, alkışlıyor ve hatta övüyorlardı. TED كان الناس من حولي يشجعون، ويصفقون، ويحتفلون حتى بما كنت أقوم به باسمهم.
    Temelde olumlu sosyal etkiler almış ve etrafımda eşitlikçi davranışlar görmüştüm, TED لقد كانت لدي تأثيرات اجتماعية ايجابية في المقام الأول وأمثلة على السلوك العادل من حولي.
    Sanatım sayesinde, etrafımda olup bitenleri çok daha iyi fark etmeye başladım: Mekânlar arasında nasıl dolaşıyoruz, kutlamak için kimleri, hatırlamak için kimleri seçiyoruz. TED من خلال عملي، لقد أدركت الكثير حول العالم من حولي: كيف نتحرك عبر المساحات، من الذي نختاره للإحتفال والذي نتذكره.
    Trans olmak garip bir şey çünkü benim dışımdaki herkes benim etrafımda garipleşiyor. TED أن تكون متحولًا أمرٌ مربك. لأن الجميع يرتبكون عندما يصبحون حولي.
    etrafımda aynı duvarlar vardı camdan içeri giren aynı ışıktı. Open Subtitles كانت هناك نفس الجدران من حولي نفس ضوء الشمس يدخل إلى النافذه
    Abe ve diğerleri etrafımda apaçiler gibi çığlık atarak, kanyonda hepsini yere serene kadar ateş ettiler. Open Subtitles كل من حولي ، ابي والبقية كانوا يصرخون مثل الأباتشي استمر إطْلاق النار على الوادي من الجميع.
    etrafımda fazla vakit geçirme, asker. Open Subtitles لا تقضى الكثير ، من الوقت تتجولين حولى ، أيتها المجند
    Kalbim, senin etrafımda olduğun zaman iyi olacağımı biliyor. İyi olacağım. Open Subtitles قلبي يعرف انه عندما تكون موجودا ,سأكون بخير
    etrafımda ceset olması hoşuma mı gidiyor sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين أن أستمتع بالاحتفاظ بجثة بجواري
    Bilirsin, etrafımda hep tüm kalbimle sevdiğim erkek kardeşlerim vardı. Open Subtitles كما تعلمين، نشأت محاطة بالإخوة الذي أحبهم من كل قلبي
    Şu halime bak, etrafımda dünyanın en mutlu insanları yazarlar varken benim moralim bozuk. Open Subtitles انظروا إليّ، أجلس هنا محبطاً بينما أنا محاط بأسعد أشخاص في العالم، المؤلفين
    Dengemi kaybedip yere düştüm ve etrafımda dört silahlı adamın olduğunu gördüm. TED ففقدت توازني وسقطت على الأرض، لأجد 4 رجال مسلحين يحيطون بي.
    Bir yabancının içindeyim... yabancı bir yerdeyim, etrafımda da yabancılar var! Open Subtitles أَنا في داخل رجل غريب مُحاط مِن قِبل الغرباءِ في غرفة غريبة
    Her birinizi etrafımda görmeliyim. Ruhumun doğruları ve sizin yanlışlarınız. Open Subtitles حتى أدور عليكم جميعًا وأقسم بروحي أن أشفي غليلكم
    Öncesinde yada sonrasında etrafımda olmayacaksın. Open Subtitles ولا تأتي بالقرب مني قبل التصوير وبعده.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد