Akrabalarım, arkadaşlarım ve evsizler barınağından oluşan bir ortamım vardı. | TED | تتكون بيئتي من الذين يعيشون مع العائلة والأصدقاء، ومأوى المشردين. |
Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. | Open Subtitles | في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً |
evsizler, bizim eski kıyafetlermize ve konservelerimize minnettar kalacaklar. | Open Subtitles | حسناً المتشردين سوف يقدرون كل هذه الثياب والبازلاء |
Okul projesindeki yaptıklarımız evsizler haberindeki rolümüzle aynı etkiyi yapmıyor bence. | Open Subtitles | لا أعتقد أن موضوع التعليم له نفس تأثير إهتمامنا بقضيّة المشرّدين |
Ve pazarımızdan elde ettiğimiz parayla dünyadaki evsizler ve ihtiyacı olanlar için hediyeler satın almaya başladık. | TED | و أخذنا النقود التي صنعنا من متجرنا الزراعي، وبدأنا بشراء هدايا للمتشردين و للمحتاجين في العالم. |
Beraber takıldığın o değersiz evsizler gibi olacak sonun, bunu görmüyor musun? | Open Subtitles | بني , سينتهي بك المطاف مثل المتشردون الذين لا قيمة لهم وتشنق الم ترى ذلك؟ |
Bir başka sefer Los Angeles şehir merkezindeki bu evsizler barınağına bir bahçe kurdum. | TED | ومرة أخرى كنت قد زرعت حديقة في مأوى مشردين في وسط لوس أنجلوس. |
evsizler teşebbüsü ile oy alamayacağımız garanti ama yine birkaç iş bitirmiş olacağız. | Open Subtitles | والذي يُرجّح عدم تصويته على قانون المشردين لكن سنحاول جلب أخباره بطريقة ما |
Çalışıyordum, hergün evsizler için işe gidiyordum. | TED | كنت أعمل، كنت أذهب كل يوم للعمل لصالح المشردين. |
Bir evsizler sığıınağında kaybolmasın diye çoğu, eşyalarını bir sırt çantasında gezdiriyordu. | TED | ويحمل كثير منهم كل متعلقاتهم في حقيبة ظهر ليتجنبوا فقدانها في مأوى المشردين. |
Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. | Open Subtitles | في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً |
Son zamanlarda daha sık olmaya başladı, ister evsizler için para toplamak olsun, veya Afrika'da kuyu açmak veya sorunlu bir aile için. | TED | وقد حدث في الآونة الأخيرة الكثير والكثير، سواء كان جمع الأموال للمشردين أو لحفر الآبار في أفريقيا أو لأسرة في أزمة. |
Dünya üzerinde... evsizler için daha soğuk... ya da evi olanlar için daha sıcak başka bir yer yokmuş gibi geldi. | Open Subtitles | وقد بدا لى انه لاتوجد مدينة فى هذا العالم تكون أشد برودة للمشردين او تكون أكثر دفئا لمن له مأوى و بيت |
Dürüsüt olmak gerekirse, şehrin bu kısmının asıl ihtiyacı, evsizler için bir barınak. | Open Subtitles | لكن هذا الجزء من المدينة كان مهما لإسكان المتشردين |
Şu geçti kapatmam lazım. Etrafta evsizler dolu. | Open Subtitles | نعم أنا فقط سأغلق البوابة هناك الكثير من المتشردين هنا |
Affedersiniz. Adım Rebecca DeMornay, evsizler sığınağından. | Open Subtitles | معذرة، أنا ريبيكا ديمورناي من دار المشرّدين. |
Bir çocuk yuvası ve evsizler için mutfak kurdu. | Open Subtitles | تأسيس منشآت مثل للرعاية النهارية ومطبخ طعام للمتشردين.. |
evsizler o şeyleri kendi çanak takımlarında yiyorlar. | Open Subtitles | إن المتشردون يأكلون من هذه المأكولاتِ مباشرةً من أطباقها |
evsizler tünellerde yaşamakla kalmıyor bazıları da kayboluyordu. | Open Subtitles | بإنه لم يكن يوجد فقط مشردين يعيشيون في الأنفاق، ولكن يوجد مشردين الذين فقدوا. |
Teşekkürler. evsizler Dolce Gabbana'yı severler. | Open Subtitles | شكرا لكم , الناس المشردون يحبون دشلا و جابانا |
Fakülte, evsizler için sandviç yapmaya gönüllü oldu.. | Open Subtitles | لقد تبرعت الكلّية بإعداد الشطائر للمشرّدين |
Diğer programlar, Londra'da evsizler için, gençlik için, eğitim ve istihdam için ülkenin farklı yerlerinde başladı. | TED | الآخرين، حول التشرد في لندن، حول الشباب والعمل والتعليم في أماكن أخرى من البلاد. |
Bahçenizde evsizler varsa 1 5 tuşlayın. | Open Subtitles | إذا كان ليدك مشردون فى ساحة بيتك اضغط 15 |
Yanık izi muhtemelen evsizler tarafından yapılmış. | Open Subtitles | من الأرجح أن يكون مشرّد من سبب آثار الحريق. |
Çocuklarınız, etrafta kokuşmuş evsizler olmadan oynayacaklar. Bir de şunu dinle. | Open Subtitles | يمكن لأطفال أن تلعب بدون وجود متشرد عطن الرائحة بجوارهم، وإليك هذا.. |
Kimler? Çocuklar, suçlular, evsizler. | Open Subtitles | كما تعلمون، والأطفال، منحرفين، بلا مأوى. |
evsizler bile bizden daha iyi şeyler alıyor. | Open Subtitles | حتى المتسولون لديهم اغراض افضل مننا |