Bu eylem, bu gayri resmi, aşağıdan yukarıya gelişen ihlal eylemi, yavaş yavaş, yukarıdan aşağıya doğru olan politikaların dönüşümünü başlattı. | TED | بذلك الفعل ذلك الخرق الغير رسمي، للقوانين الذي بدأ من الأسفل نحو الأعلى، قد بدأ بالفعل بتحويل سياسة الأعلى نحو الأسفل. |
Bu bir hareket değildir ama ingilizcede aynı zamanda bir eylem anlamına da geliyor. | TED | انه ليس بالفعل, ولكن باللغة الانجليزية هذه الكلمة تأتي بصيغة الفعل. |
Sosyal eylem açısından dinlemek, önemli fakat yetersiz bir adımdır. | TED | الاستماع هو مهم لكنه خطوة غير كافية نحو العمل الاجتماعي |
O, kuramı olmayan eylem. | Open Subtitles | هو كله أفعال بدون أي جانب نظري |
eylem önceden kaydedilmiş ve sizden uzakta bir zaman ve mekanda gerçekleştiğinde bunu izlemek pasif bir aktivite gibi görünür. | TED | وعندما يتم تسجيل العمل مسبقا ويعرض في مكان و زمان بعيد، تبدو مشاهدته وكأنه نشاط سلبي. |
Şu tür sorular sormaya başladım: "Bu eylem bana ve çevreme daha fazla uyum getirecek mi?" | TED | بدأت أطرح أسئلة مثل: هل سيؤدي هذا الإجراء إلى مزيد من الانسجام وجلب المزيد من الانسجام إلى بيئتي؟ |
Vatandaş eylem programı saçmalığı bir felaket, kötü bir fikir, bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | عملِ المواطنِ كارثة، فكرة سيئة، وسَأُثبتُه. |
İçinde bulunduğumuz anlık geri bildirim çağına uygun daha hızlı bir eylem biçimi sunarlar. | TED | إنها تقدمُ أكثر من شكل للعمل الفوري في عصرنا لردود الفعل الفورية. |
İhanet eylem gerektirir. | Open Subtitles | الفعل يدل على الخيانه لقد كنت واقفاً فقط |
Sana ihanet etmişim gibi bakma bana. İhanet eylem gerektirir. | Open Subtitles | الفعل يدل على الخيانه لقد كنت واقفاً فقط |
Ve dahası, bu eylem benim iyi bir tıp direktörü olarak şöhretimi perçinledi ve sağlık sigortası alanında yükselme şansımı garantiye almış oldu. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك هذا الفعل المعين ضَمنَ سمعتُي كمدير طبي جيد وهو أَمّن تقدمي المستمر في حقل الرعاية الصحية |
eylem ve para. Sesli söyle ahbap! | Open Subtitles | الفعل و الثمن عليكَ قول ذلك بصوت عالي يا صاح |
Şimdilerde bu eylem çoğunuza basit gözükse de bir basamağı çıkmak bile ayak bileklerini oynatamayanlar için bir mücadeledir. | TED | بقدر ما يبدو هذا العمل بدائيًا لمعظمكم، فصعود حافة الرصيف يعد تحديًا نوعًا ما للذين لا يستطيعون تحريك كاحلهم. |
Anonim öldürücü silahlar, her tür çakışan çıkarlar için kolay yol olarak ölümcül eylem yapabilirler. | TED | الأسلحة الفتاكة المجهولة يمكن أن تجعل العمل مميت وخيار سهل لكل من المصالح المتنافسة. |
Kurbanlarım üzerinde bariz bir cinsel eylem gerçekleştirmedim. | Open Subtitles | لا أمارس أيَّ أفعال جنسية على ضحاياي |
Bu şekilde kaç tane olduklarını ve yeni bir eylem gerçekleştirebilecek sayıda olup olmadıklarını takip ederler. | TED | بهذه الوسيلة، يستمرون في معرفة عددهم ومتى يصلون لعدد كاف للشروع في نشاط جديد. |
eylem Bir emrini veriyorum. Tüm mürettebatın dikkatine. | Open Subtitles | أنا أعلن الإجراء الأول أكرر الى جميع الطاقم |
Vatandaş eylem programı saçmalığı bir felaket, kötü bir fikir, bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | عملِ المواطنِ كارثة، فكرة سيئة، وسَأُثبتُه. |
Bu ilginç çünkü bu bize insanların sonucu değiştiremeseler bile kararlı ve sürekli bir eylem yapmaya yetkin olduğunu gösteriyor. | TED | وهذا مثير للاهتمام، لأنه يبرهن أن للإنسان القدرة على أن يتفانى في تقديم الأعمال المخلصة. حتى لو لم يعلم ناتج هذه الأفعال. |
Geçen gün yapmış olduğunuz eylem sebebiyle firmamızın uğradığı zararı kapatmak amacıyla eyleme katılmayanlar da katılanlarla aynı bedeli ödeyecekler. | Open Subtitles | بسبب المظاهرة التي قمتم بها و التي سببت خسائر للشركة سواءً الذين شاركوا فيها أو لم يشاركوا |
Yunan Parlamento Binası'nın önünde bir eylem var. | Open Subtitles | توجد مظاهرة أمام مبنى البرلمان اليوناني |
Kesin tarih, zaman ve güçleri göz önünde bulundurunca oldukça büyük bir eylem bu. | Open Subtitles | برؤية الموعد المحدد والقوات يبدو الأمر وكأنه احتجاج عظيم |
Yakalanmaz uçarı niyet asla, eşlik etmedikçe eylem ona. | Open Subtitles | الطريق الاوحد لضمان تحقيق النوايا هو التنفيذ فورا 625 01: 12: 50,875 |
eylem ve tutku ekonominin kaderinden daha önemsiz olamaz. | Open Subtitles | والفعل والانفعال ليست بأقل من القدر أو الاقتصاد |
Bunun belediye yetkililerine yönelik sessiz bir eylem olduğu düşünülüyor. | Open Subtitles | سبب تفسيرات خاصة لموته في المنتزه تفيد بأنه مثل إحتجاجاً صامتاً ضد مسؤولي المدينة |
Şunu söyleyerek bitirmek istiyorum, sıradan insanların yaptığı binlerce eylem, bence olağanüstü çalışmalar, aslında sağlıkta iyileşme sağladı ve belki de birazcık da olsa yoksulluğu azalttı. | TED | الآلاف من الناس العاديين هو عمل رائع, بالواقع حسن الصحة و ربما خفض الفقر و لو قليلاً شكراً جزيلاً لوقتكم. |