Fakat, bu cinsiyet farklılıkları oldukça sık göz ardı ediliyor. | TED | ولكن في الكثير من الحالات يتم تجاهل الاختلافات بين الجنسين. |
fakat öğrenmeye başladığım gerçekten ilginç olan şey şu: Kendinden Menkul Gerçekler aramızdaki farklılıkları silmiyor; | TED | و لكن هذا ما بدأت تعلمه و كان حقا مثير للانتباه الاثبات الذاتي للحقائق لا تمحو الاختلافات بيننا |
Kamu sektöründe bu çeşit farklılıkları yapmaya istekli destekciler ile karşılaştık. | TED | لقد التقينا بطل في جميع أنحاء القطاع العام حريصة على جعل هذه الأنواع من الاختلافات. |
Bazı küçük farklılıkları telafi etmek için bu yeterli. | Open Subtitles | ذلك بما فيه الكفاية أَنْ يُعادلَ بضعة إختلافات بسيطة. |
"Oturma Odası Konuşmaları", politik ve kişisel farklılıkları iyileştirmek için oluşturulmuştu. | TED | لقد صممت أحاديث غرفة الجلوس للبدء بعلاج الاختلاف السياسي والشخصي. |
Çeşitli kaynakları dinlemek ve farklılıkları anlamak resmin tamamını görebilmeniz için parçaları birleştirmenizi sağlar. | TED | التنقل بين مصادر مختلفة وملاحظة الفروقات يتيح لك الفرصة حتى تجمع الأجزاء سوية لتكتمل لديك الصورة. |
genetik farklılıkları onları özel birileri yaptı, ayrıca kusurlularda oldu. | Open Subtitles | الأطفال الذين عملت معهم... عيوبهم الوراثية جعلتهم موهوبين وهي تجعلهم معيبين أيضاً |
Sam, aramızdaki farklılıkları bir kenara koyarsan biz aynı takımdayız. | Open Subtitles | على الرغم من خلافاتنا يا سام، فنحن في الجانب نفسه. |
Bu farklılıkları ve bizleri nasıl etkilediğini hesaba katmak zorundayız, ortak yanlarımızdan sorumlu olduğumuz kadar. | TED | ونحن بحاجة إلى أن نضع في الحسبان هذه الاختلافات وكيفية تأثيرها علينا، بقدر ما نضع في الحسبان القواسم المشتركة بيننا. |
sadece küçük bir aralıkta değişiyor. Bu farklılıkları ölçebilmek için kronometreye ihtiyacımız var. | TED | يختلف فقط في نطاق ضيق ونحن بحاجة إلى الكرونومتر لقياس الاختلافات |
Bu farklılıkları karşılıklı kabullenip birbirimizi anlamak insanlar için en iyi ders olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنه من المهمّ جدًّا أن تدرسوا كيف تتعرّفوا وتقدِّروا الاختلافات التي يُمكن أن تُوجد في كلا الطرفين |
farklılıkları çekiştirmek; | Open Subtitles | مناقشة الاختلافات مثل الكوبيين في مواجهة المكسيكيين |
Sebep olarak sanatsal farklılıkları ve ayrı projelerde çalışma isteğini gösterdiler. | Open Subtitles | بسبب الاختلافات الابداعية ورغبة في متابعة المشاريع المنفصلة |
Bu, Galapagos'dan getirdiği ispinozlar arasındaki farklılıkları da açıklıyordu. | Open Subtitles | من شأنها أن تفسر الاختلافات التي كان قد لاحظها في طيور البرقش التي كان قد أتى بها من أرخبيل غالاباغوس. |
Aramızdaki farklılıkları Zygerrian geleneklerinde yaptığınız gibi çözemeyecek olmamız ne yazık. | Open Subtitles | من المؤسف انا وانت لا يمكننا ان نحل الاختلافات كما تفعلوا فى تجارة الزيجرين |
Çok ufak farklılıkları var ve karsinojenik olduklarını söyleyebilirim ama bunu ortaya çıkarınca, aklıma kaza mahalindeki garip kum takıldı. | Open Subtitles | هناك إختلافات دقيقة مسرطنة في هذه الحالة ولكنه جعلني أفكر في نوع من رمل غير إعتيادي |
Kişisel ve entelektüel anlamda yüzeysel farklılıkları var. | Open Subtitles | -ربما إختلافات سطحية في اسلوب التفكير والشخصية |
Unutmamak gerekir ki bu ve az sonra göstereceğim şey, psikolojide şimdiye kadar keşfedilmiş neredeyse en büyük psikolojik cinsiyet farklılıkları. | TED | يجدر الأخذ بعين الاعتبار أن هذا الاختلاف والاختلاف التالي الذي سأطلعكم عليه هو أكبر الفروقات النفسية بين الجنسين التي تم اكتشافها في علم النفس على الإطلاق. |
Doğruları dikte etmeden bu farklılıkları anlamaya çalışan dil bilimsel yaklaşım betimleyicilik olarak biliniyor. | TED | فرع اللغة الذي يحاول فهم وتخطيط هذه الفروقات بدون تملية الصحيح منها يُعرف بالوصفي |
genetik farklılıkları onları özel birileri yaptı, ayrıca kusurlularda oldu. | Open Subtitles | الأطفال الذين عملت معهم... عيوبهم الوراثية جعلتهم موهوبين وهي تجعلهم معيبين أيضاً |
İkimizin farklılıkları olduğu muhakkak Şef fakat ikimiz de aynı şeyi istiyoruz. | Open Subtitles | لدينا خلافاتنا و أنا لا أنكر هذا ولكن كلانا يريد نفس الشيء |
O yüzden kişi tüm bu farklılıkları hesaba kararak iyi tahmin yürütmeli. | Open Subtitles | لذا يجب أن يكون الجرّاح متمكن من تفسير كل هذه الإختلافات |
Yani, bu seyir kitabında yılın her ayı için ayın farklılıkları yayınlandı. | TED | أعني، هذا التقويم الملاحي نشر الفروق القمرية لكل شهر من شهور السنة. |
Hastalıklara sebep olan genetik farklılıkları anlamaya çalışmak. | TED | لمحاولة وفهم ماهية الفوارق المختلفة التي تسبب الأمراض. |