Daima, fazla fedakarlık yapanlar daha da fazlasını hak eder, derler. | Open Subtitles | دائماً الناس التي تضحي أكثر تستحق أكثر هذا محزن و لكن صحيح |
Sence de bu köhne yeri 15 yıl idare ettiği için alkış ve plaketten fazlasını hak etmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنها تستحق أكثر من من لوحة وجولة من التصفيق لمدة 15 عاما من العمل في هذا الغباء إنها ساعة وليست لوحة |
"Tüm bunlara sahip olsan da daha fazlasını hak ediyorsun." | Open Subtitles | بالرغم من أنك كل هذه الأمور العظيمة" "أنت تستحق المزيد |
Herkes kurtulamayacağımı ve daha fazlasını hak etmediğimi söylerdi. | Open Subtitles | ، وكان الجميع يقول بأنك لا تستطيع الخروج أنت لا تستحق المزيد |
Verdiğinden fazlasını hak ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه يستحق أفضل مما أعطيته إيّاه |
Daha fazlasını hak ediyoruz. Özellikle sen daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | و نحن نستحق المزيد أنت خاصة تستحق المزيد |
- Haklısın, M'gann. Daha fazlasını hak ediyorum. | Open Subtitles | أنتِ مُحقه "ماجان" أنا أستحق أكثر من ذلك. |
Eğer diğerleri yüzde on alıyorsa, sen daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | بما أن وكيلي يحصل على عشرة بالمئة فأنتِ تستحقين أكثر |
İşte bu yüzden, hâlâ başkasına aşık olan biriyle yeni bir hayata başlamaktan çok daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | لذلك أعلم بأنك تستحق أكثر من أن تستقر مع شخص لازال يحب شخص اخر |
Sen, lobide kahve içmekten çok daha fazlasını hak eden bir kadınsın. | Open Subtitles | إنّك امرأة تستحق أكثر من تناول قهوة في بهو ما. |
Herhangi birisinden daha fazlasını hak etmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تستحق أكثر من السُجناء الأخرين |
Annemi aldattığın için daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحق أكثر من هذا بكثير لخيانتك أمي |
...bence yaşadıklarından daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنّك تستحق أكثر من ما مررت به. |
Keşke sana daha fazlasını verebilsem. Daha fazlasını hak ediyorsun. | Open Subtitles | أتمني أن أعطيك المزيد أنت تستحق المزيد |
Bazen insanlar fazlasını hak eder. | Open Subtitles | أحيانا الناس تستحق المزيد |
Wes'in acısı ve cenazesinde siz yapmacık insanlarla olmaktan fazlasını hak ediyor! | Open Subtitles | إنها مأساة (ويس)، وهو يستحق أفضل من هذه الجنازة معكم أيها المتصنعون! |
Kocan, sahip olduğundan daha fazlasını hak ediyordu. | Open Subtitles | زوجك يستحق أفضل من ما حدث له |
Yaşamışsak bile, daha fazlasını hak ediyoruz. | Open Subtitles | وحتى لو كنا، نحن نستحق المزيد. مماذا؟ |
O yüzden bu önerdiğin dandik çekten çok daha fazlasını hak ediyorum. | Open Subtitles | لذلك أنا أستحق أكثر بكثير من هذا الشيك |
Bir aptaldan daha fazlasını hak etmiyor muyum? | Open Subtitles | ألا أستحق أكثر من رأس معتوه؟ |
Gerçekten daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | بصراحة أعتقد أنك تستحقين أكثر من ذلك |
Dün geceye kadar beş para etmez bir ödülden fazlasını hak ettiğini fark etmemişti. | Open Subtitles | أنك تستحقين أكثر من مجرد كأس تافهة |