ويكيبيديا

    "felaketler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكوارث
        
    • كوارث
        
    • الكارثة
        
    Her zaman kuraklıklar ve doğal felaketler olacak ve insanlar suçlayacak birini arayacaktır. Open Subtitles لكن هناك كان دائما جفافا وطبيعي الكوارث والناس يبحثون عن كبش الفداء دائما.
    Savaş ve anlaşmazlık, fakirlik ve hastalık ve diğer doğal ve insan yapımı felaketler gibi problemler sanki hiç gitmeyecekler gibi görünür. TED بعض المشاكل مثل الحروب والصراعات، والفقر والأمراض وغيرها من الكوارث الطبيعية والبشرية تبدو وكأنها لا تزول على الإطلاق.
    Öyle görünüyor ki bu olası felaketler sadece birkaç kişi işin önemli. TED يبدو من المفيد جدا أن قليلا من الاشخاص يفكرون حول هذه الكوارث المحتملة.
    İnsanlar doğal olmayan felaketlerin her türlüsüyle yalpalıyorlar, ki o felaketler onları baba evlerinden ediyor ve düzgün yaşama şansı vermeden ortada bırakıyor. TED الناس تترنح من كل أنواع الكوارث الغير طبيعية تنتزعهم من مواطن أجدادهم وتتركهم بلا أي فرصة لصنع حياة كريمة.
    Hayır. Savaş, doğal felaketler gibi büyük şeyler. Open Subtitles كلا, مثل الحروب, كوارث طبيعية, اشياء كبيرة تحدثُ
    Nostradamus'un kehanetlerine göre, 2012 de zirveye ulaşacak felaketler zaten başladı Open Subtitles هذا كل ما تستطيعون عمله وفقاً لتنبؤات نوستراداموس يعتقد البعض بأن الكارثة التي ستبلغ ذروتها في سنة 2012
    Ama deneyler her zaman kontrol altında değildi ve felaketler yaşandı. TED ولكن لم تتم السيطرة على التجارب دومًا، وحدثت الكوارث.
    Önlenebilecek felaketler, önlenmeyenenler kadar ilginç değil. TED الكوارث التي يمكن إجتنابها ليست مثيرة للإهتمام والتي كنا قادرين علي تفاديها.
    Doğal felaketler, savaş, terör. TED نشاهد الكوارث الطبيعية، الحروب والتطرف.
    Bazen, mutluluğun doruklarında en tatlı hayallere dalmışken ve her şey tam tıkırında giderken en akla gelmez felaketler üzerimize çöküverir. Open Subtitles أحياناً في ذروة أحلام يقظتنا، عندما يبلغ فرحنا قمته، عندما تتعدل كل أحوالك، تحل علينا أفظع الكوارث الغير متوقعة
    Alman askerler politikacılarını askeri felaketler zincirine karşı gizlemişlerdi. Open Subtitles أبقى جنود ألمانيا ساستها في الظلام حول سير الكوارث العسكرية
    felaketler insanların en güzel yanlarını da açığa çıkarabilir, en kötü yanlarını da. Open Subtitles الكوارث قد تجلب أفضل ما في البشر أو أسوأها
    Evren'in bazı bölgelerinde felaketler her zaman patlak verir. Open Subtitles تندلع الكوارث بشكل روتيني في بعض أنحاء الكون
    Bu olağanüstü felaketler zinciri, gezegenimizi baştan sona bir heykeli yontar gibi şekillendirdi. Beşir Sözer, freelast, otomatikportakal, AlaZi, Navyblue Manrique, Dra7m, Shizof, cönk, sson, Puck: Open Subtitles هذه الأحداث الإستثنائية شكّلت كوكبنا من خلال سلسلة من الكوارث المدمرة.
    İnsanoğlu gezegenin her bir tarafına yayıldıkça doğal felaketler, insani felaketlere dönüşür. Open Subtitles مع انتشار البشر من حول الكوكب، ستتحول الكوارث الطبيعيّة إلى إنسانيّة.
    En korkunç felaketler onun gazabının bir işaretiydi. Open Subtitles وان الكوارث الطبيعية كانت تحدث نتيجة لغضبه
    Sana güvenmeyi o kadar çok istiyorum ki... Hayatım bir felaketler silsilesinden ibaret. Open Subtitles أنا حقاً أرغب في الثقة بكِ ، ولكن حياتي كانت عبارة عن سلسلة متعاقبة من الكوارث
    Kim bilir bizi daha ne gibi felaketler bekliyor. Open Subtitles كم من الكوارث الذي يمكن تفاديها في المستقبل؟
    felaketler olur ve insanlar ölür Şerif. Open Subtitles حسناً، حين تحدث الكوارث أناس تموت، سيادة المأمور
    Petrol sızıntıları, çevresel felaketler, su hakları anlaşmazlıkları, ayrılıkçı cumhuriyetler, Kıtlık, nesli tehlike altındaki türler, küresel ısınma. TED هنالك تدفقات بترولية، كوارث طبيعية، إختلافات حول حقوق إستغلال الماء، دول منشقة، مجاعة، أصناف على وشك الإنقراض و الإحترار العالمي.
    Gözümüzün içine bakan çok ciddi felaketler var ve biz de terörizmde yaptığımız gibi, 11 Eylül'de olmuş olabilecek şeyler gibi bunları inkar ediyoruz. TED هناك فعليا كوارث حقيقية تحدق بنا ونحن لازلنا نتجاهل ذلك بنفس الطريقة التي تجاهلنا بها خطر الإرهاب ، وما كان من الممكن أن يحدث في 11 سبتمبر لولم نفعل ذلك.
    Evrenin yarı yolu karşısındaki kozmik felaketler karanlık maddenin olduğunu ve bildiğimiz herşeyden farklı olduğunu kanıtladı. Open Subtitles الكارثة الكونية على بعد منتصف الكون أثبتت أن المادة السوداء هناك وليست كأي شيء نعرفه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد