Bu parayı kazandığınıza dair bir form yolladık mı size? | Open Subtitles | هل أرسلنا لك استمارة تقول انه يتوجب دفع هذا المال؟ |
Bir form doldurmak zorundaydınız. Sorulardan birinde, aile büyükleriniz arasında Yahudi olup olmadığı soruluyordu. Benim yoktu. | Open Subtitles | كان عليك أن تملئ استمارة بيانات محدد بها سؤال عن ما اذا كان أى من اجدادك من اليهود |
Babam için bu aktivite form doldurmak oldu. | TED | مع والدي فإن ذلك كان أن أدعه يقوم بتعبئة الاستمارات. |
Yeni 2/3 ortalamasının ne olacağına dair tahmininizi aşağıdaki form ile gönderin ve bunu öğrenelim. | TED | أرسل تخمينك الخاص في ماقد يكون ثلثي المتوسط الجديد عن طريق استخدام النموذج أدناه، وسنعرف ذلك. |
Muhteşem. Başımda onca dert yokmuş gibi bir de form dolduracağım. | Open Subtitles | ونعم الحلّ، كلّما واجهت مشكلة في حياتي تعيّن تحريرها في نموذج. |
form direnişçi ya da yahudi olan biri tarafından doğrulanmalı. | Open Subtitles | .. الاستمارة يجب أن تُحقق بواسطة أحد أفراد المقاومة أو بواسطة يهودي |
Sana doldurman için form veririm ama yönetici 17 yaşın altında kimseyi almıyor. | Open Subtitles | أستطيع إعطاءك إستمارة لتملأها لكن المدير لا يوظّف مَن هُم أقل من 17 |
Eğer bir akrabanızsa bir form doldurabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تقدم الإستمارة المناسبة إن كانت من أقاربك |
- Biliyorum. Büyük bir hayal kırıklığıyım. İmzalaman gereken bir sürü form var. | Open Subtitles | الآن هناك مجموعة من الإستمارات يجب أن تُوقعها، وسأقوم بتعبئة البقيّة لك لاحقاً. |
Her tutuklu için bir form tutulur ve bırakılır. | Open Subtitles | كل استمارة تشير إلي سجين قُبض عليه ثم أطُلق سراحه |
Ben, bayan bana bir form ver dedim. Ama bayan, ben bayan değilim diyor. | Open Subtitles | أنا سأقول , السيدة أعطتني استمارة وقالت أنها ليست سيدة |
Bürokrasi daima beni şaşırtmayı başarıyor. On iki tane form doldurdum. | Open Subtitles | لقد إضطررتُ لتعبئة إثنا عشر استمارة للحصول فقط على هذه البطاقة المفتاحية للطابق السابع، |
Her neyse, elçilik sıradan bir rehin alma olayı olduğunu söylüyor ama benim başkente gidip, onları kurtarmak için bir kaç form doldurmam gerek. | Open Subtitles | المهم، تقول السفارة أن الأمر مجرد احتجاز رهائن اعتيادي. ولكن عليّ السفر إلى العاصمة وملء بعض الاستمارات لاخراجهما. |
- Çok basit. Tek yapmamız gereken birkaç form doldurmak, ...noterden onaylatmak, o kadar. | Open Subtitles | , كل ما علينا فعله هو ملئ بعض الاستمارات و نوثقها و هذا كل شئ |
form üzerine yazdığınız bütün bilgiler gizli tutulur. | Open Subtitles | كل المعلومات التي تضعها في النموذج محل سريَة |
Doğru form bu mu? Yarın sabah New York'ta olması lazım. | Open Subtitles | هل هذا هو النموذج الصحيح فيجب أن يصل الطرد إلى نيويورك في صباح الغد. |
Onlar daha açık bir forma geçiş için çağrı yapıyorlar ve daha çok kanun uygulayıcısının katıldığı bir form için. | TED | إنهم يطالبون بالتغيير إلى نموذج أكثر انفتاحا ونموذج أكثر تشاركية لتطبيق القانون. |
Uçuştan önce form doldurman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليك تعبئة الاستمارة حتى تستقلى الطائرة أيّ مشاكل طبية؟ |
Bir form vardı. Ben doldurdum, siz de imzaladınız. | Open Subtitles | كان هنالك إستمارة, عبيتها انا ، ووقعت انت عليها |
Bu sınıfa ait olmadıklarından emin olanlar bir form doldurmalı. | Open Subtitles | جميع الأشخاص الذين على دراية تامة بأنهم لا ينتمون إلى هذا الفصل فعليهم ملأ هذه الإستمارة. |
Herkese form dağıtıyordu, ama sonra görmedim. | Open Subtitles | لقـد ساعد الجميـع على ملء الإستمارات لكـني لم اشاهده بـعد ذلك |
Şimdi doldurmanız gereken birkaç form var. | Open Subtitles | الآن .. عندي بعض النماذج لك لملئها بالمعلومات اللازمة |
Deniz piyadeleri savaşçı olur komutanım, kıçlarının üstünde oturup... zaten sahip olmaları gereken teçhizat için form doldurmazlar. | Open Subtitles | المارينز يقاتلون الرجال . ما ...كان عليهم ان يجلسوا هنا ليملأوا نماذج طلبات بمعدات كان يجب ان تكون معهم |
Seminere katıldıklarını gösteren bir form imzaladılar. | Open Subtitles | وبعدها وقعوا استمارات للإقرار بأنهم ذهبوا |
Bekleme sırası ve bir sürü doldurulacak form var. | Open Subtitles | هنالك قائمة انتظار والكثير الكثير من الاوراق لملئها |
Onunla konuşmama izin vermeyen hemşireye göre, annem form 1'miş. | Open Subtitles | طبقاً للمرضى التي لم تدعني أتحدث إليها، إنها تحت الإجراء رقم 1. |
Artık form doldurmak istemiyorsanız da bunun için ayrıca beş tane formları var. | Open Subtitles | حسنًا، هناك 5 إستمارات مختلفة من أجل فعل هذا |
Daha sonra, bunu keserek ve geleneksel şekilde dikebilirsiniz veya ıslak malzemeye üç boyutlu bir şekille form verebilirsiniz. | TED | ومن ثم يمكننا إما أن نقطع ذلك ونخيطه تقليديا، أو يمكن أن نستخدم المادة المبتلة لتشكيلها حول شكل ثلاثي الأبعاد. |