Benim fotoğraflarımı biriktirirdi, annelerin yaptığı gibi. | TED | كانت قد جمعت صوراً لي، كما تفعل جميع الأمهات. |
Onun hakkında rüya görüyordum. Çırılçıplak fotoğraflarımı çekiyordu. | Open Subtitles | كنت احلم به، كان يلتقط لي صوراً وأنا عارية. |
- Öyle. O halde Try'a benim fotoğraflarımı göndermemeliydin. | Open Subtitles | حسنًا، ما كان عليك إرسال صورتي هذه |
Bugün, Lakota fotoğraflarımı göstermek için buradayım. | TED | أنا هنا اليوم؛ لأريكم صوري من منطقة لاكوتا |
Neden ben uyurken fotoğraflarımı çekip Karanlık Ordu'ya gönderiyorsun? | Open Subtitles | لماذا بحق اللعنة ترسل صورًا لي و أنا نائمة إلى جيش الظلام؟ |
Bir süre önce, birileri eve sızıp duş alırken benim telefonumla fotoğraflarımı çekmiş sonra da kaza fotoğraflarını silmiş. | Open Subtitles | حسنٌ، قبل قليل، تسلل شخص ما إلى هنا وإلتقط صور لي في الحمام بواسطة هاتفي وحذف صور الحادث أيضاً |
Yılbaşı gecesiydi, eski sevgilim Eddie ve fransız bir herif korkunç fotoğraflarımı çekmişler. | Open Subtitles | كان ذلك ليلة رأس السنة و صديقي ادي و ذلك الرجل الفرنسي أخذ لي صورا بشعة |
Bu sözü bana okulun her tarafına... fotoğraflarımı asan kız mı söylüyor? | Open Subtitles | هل هذا صادر من الفتاة التي نشرت صوراً لي عندما كنت بدينة .. في كل المدرسة ؟ |
Çok iyi vakit geçiriyordum, ailemle beraberdim, harika hissediyordum ta ki karşıdan bir cipin geldiğini ve içindeki bir grup beyazın fotoğraflarımı çektiğini görene kadar. | Open Subtitles | وكنت أقضي وقتاً جميلاً مع عائلتي وشعرت بالروعة حتى نظرت لسيارة جيت أخرى ورأيت ثلة من البيض يلتقطون صوراً لي |
Ben de ona kendi fotoğraflarımı yollardım, böylece hepsini bir araya koyup ayrı olduğumuz zamanlarda bile fotoğraflar aracılığıyla bir arada olmamızı sağlardı. | Open Subtitles | فى أماكن مختلفه لذا ارسلت صوراً لى ووضعناها معاً وكانت |
O zaman, size uygunsuz fotoğraflarımı nasıl göndereceğim? | Open Subtitles | حسنا، كيف أستطيع أن أرسل لك صوراً مفعمةً بالحياة لنفسي؟ |
O zaman, size uygunsuz fotoğraflarımı nasıl göndereceğim? | Open Subtitles | حسنا، كيف أستطيع أن أرسل لك صوراً مفعمةً بالحياة لنفسي؟ |
- Öyle. O halde Try'a benim fotoğraflarımı göndermemeliydin. | Open Subtitles | حسنًا، ما كان عليك إرسال صورتي هذه |
Sonra beni izlemeye başladı. fotoğraflarımı çekti. | Open Subtitles | بدأت بمتابعتني يأخذ صورتي |
Size fotoğraflarımı vermek istiyorum | Open Subtitles | أود أن أعطيك صورتي |
Yaklaşık bir yıl önce, ilk fotoğraflarımı yayınladım ve olağanüstü heyecan verici bir şey oldu. | TED | قبل سنة مضت نشرت اول صوري حدث أمر بغاية الاثارة |
Şuraya. Güzel. Yolculuk yaparken fotoğraflarımı yanıma almak zorundayım. | Open Subtitles | هنا، وضعها مناسب، فلا بد أن تصحبني صوري حالما أسافر. |
Daha da ileri gidersek, benim kişisel fotoğraflarımı, ilk çaldıklarında, bilgisayarımdan kopyalamışlar ve sonra da geri getirmişler. | Open Subtitles | اكثر من ذلك قامو بتحميل صوري الخاصة من اللاب توب الذي سرقوه في البداية واعادوها |
Bikinimle uyurken fotoğraflarımı mı çekiyorsun? | Open Subtitles | هل تلتقط لي صورًا وأنا مستلقية بالبكيني؟ |
Neden ben uyurken fotoğraflarımı çekip Karanlık Ordu'ya gönderiyorsun? | Open Subtitles | لماذا بحق اللعنة ترسل صورًا لي و أنا نائمة إلى جيش الظلام؟ |
Peşime özel dedektif taktı nereye gitsem fotoğraflarımı çekti. | Open Subtitles | جاء بمخبر خاص ليراقبني في كل مكان يأخذ صور لي في جميع انحاء البلدة |
Bunu benim komik fotoğraflarımı çekmek için yapıyorsun, biliyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أنت فقط تفعل ذلك لتأخذ صورا مضحكة لى |
- Hayır. Ve benim fotoğraflarımı çeken tanımadığım insanlardan hoşlanmam. | Open Subtitles | وأنا لا أحب الناس وأنا لا أعرف التقاط الصور لي. |
Bazen fotoğraflarımı paylaşma planı yaparım ve başka zamanlar da sadece kendim için çekerim. | TED | أخطط أحياناً لمشاركة صوري، وأحياناً أخرى ألتقطها فقط لنفسي. |