ويكيبيديا

    "gölgesi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ظل
        
    • ظلال
        
    • ظلّ
        
    • ظله
        
    • الظل
        
    • ظلاً
        
    • ظلها
        
    • ظلّه
        
    • لظل
        
    • كخيال
        
    • ظليلة
        
    • ظلٌ
        
    • ظلّاً
        
    • بظلالها
        
    • شادو
        
    Şu, dağ gölgesi efektinde, atmosfer basıncı düşüyor, sıcaklık düşüyor. Open Subtitles إذاً بتأثير ظل الجبال الضغط الجوي يتناقص و الحرراة تنخفض
    Ölümün gölgesi'yle karşılaşıp da sağ kalan tek kişi sensin. Open Subtitles لقد كُنت الشخص الوحيد الذى وقف ضد ظل الظلام والموت.
    Kont ailesi, her zaman yüce dük ailesinin gölgesi altında hizmet etti. Open Subtitles عائلة الدوق كانت دائماً تعمل في ظل الدوق الكبير
    Bu tip şeyleri Mars'tan biliyoruz zaten ama, bu kuyruklu yıldızın atmosferi yok yani kumda rüzgar dalgalanması gölgesi olması biraz zor. TED لقد شاهدنا ذلك من قبل على المريخ، لكن هذا المذنب لا يمتلك غلافًا جويًا؛ لذا فإن من الصعب تشكّل ظلال بفعل الرياح.
    Yoksa her rengin griye döndüğü, ...dünyanın gölgesi içindeymiş gibi hissettiğin, günlerden mi? Open Subtitles أو إذا تحولت كل الألوان إلى اللون الرمادي فتشعرين بإنكِ في ظلّ العالم
    Ama onunla yüzleşene kadar, gölgesi nereye gidersen git seni takip edecek. Open Subtitles ، لكن حتى تُواجه مشاعرك نحوه فسيظل ظله يلحق بك أينما ذهبت
    Orada geriye kalan tek şey pozitif ışığın kalıcı gölgesi. TED الشيء الوحيد الذي بقي الآن هو الظل الدائم للضوء إيجابي.
    Eski halinin bir gölgesi olmak yerine, bu para seni tekrar bir erkek yapabilir. Open Subtitles هذه النقود قد تجعلك رجلا مرة أخرى بدلا من ظل شخصيتك السابقة
    - - köpeği ilk gördüğümüzde nasılda gölgesi tüm parkı kaplamıştı. Open Subtitles في اللحظة التي رأينا فيها ظل الكلب الضخم فوق الحديقة
    Hırs öyle boş, öyle koftur ki bence bir gölgenin gölgesi dense yeridir. Open Subtitles هذا حق وانا ارى الطموح من الخفة والرقة بحيث لا يعدو ان يكون مجرد ظل لظل فاذن العامة الذين لا طموح عندهم
    Babasının yani asıl Carl'ın gölgesi olmaktan hiç sıyrılamıyordur. Open Subtitles و كأنه لم يخرج قط من ظل أبيه كارل الأساسى.. على ما أعتقد
    Apokalips'in gölgesi, Yeni Başlangıcı çok uzun süredir tehdit etti. Open Subtitles لفترة طويلة للغاية ظل الغزاة يهددون كل تكوين جديد
    On sene boyunca aptal kardeşimin gölgesi altında yaşadım, ve şimdi, her şey onun aptal çocuğunun elleri altında. Open Subtitles لقد عشت 10سنوات تحت ظل أخي الأبله والآن كل شيئ في يد هذا الإبن الأبله
    Ölüm gölgesi vadisinde gezsem bile, şerden korkmam çünkü sen benimle berabersin. Open Subtitles نعم، ظننت أنني سأعبر ظلال وادي الموت لن أخشى الشر لأنك معي
    Doğruca aşağı doğru çekilmiş, yani bunlar develerin gölgesi. TED الصورة من الأعلى تماماً، لذا فهذه ظلال الجمال
    Bu gösterdiğin şeyler olacak şeylerin gölgesi mi yoksa olabilecek şeylerin mi? Open Subtitles هل هى ظلال الأشياء التي ستكون أو من الأشياء التي ربما تكون ؟
    Ölüm gölgesi vadisinde gezsem bile şerden korkmam çünkü sen benimle berabersin. Open Subtitles نعم، ولو أنني أمشي خلال وادي ظلّ الموت أنا لن أخاف أي شر لانك معي
    Ölüm gölgesi vadisinde gezsem bile şerden korkmam çünkü sen benimle berabersin. Open Subtitles يوجّهني الي طرق الإستقامة لأجل اسمه نعم، ولو أنني أمشي خلال وادي ظلّ الموت
    Ama Durjan Singh'in lanetli gölgesi hep orada olacak. Open Subtitles لكن طالما دورجان الملعون يلقي سينغ ظله هناك
    Siyah maymunun karanlik gölgesi tüm Delhi'nin nefesini kesiyor. Open Subtitles الظل الأسود للقرد الأسود ملقاً على دلهي كلها
    Çok küçük bir adamın çok büyük bir gölgesi olabilir. Open Subtitles و يمكن لرجل ضئيل الحجم... أن يُشكّل ظلاً ضخمًا للغاية
    gölgesi hep aramızdaydı bizi birbirimizden uzak tutan gölgesi. Open Subtitles ظلها كان يحول بيننا طوال الوقت يفرقنا عن بعض
    Naruto, gölgesi tekrar dışarı çıktığında, gölgeyle sen ilgilen. Open Subtitles ناروتو، فلتهاجم ظلّه عندما يظهر من جديد
    Hani şu ters dönmüş lâmba gölgesi gibi acı çeken ruhu anlatan. Open Subtitles مثل لوحة لظل مصباح مقلوب تمثل عذاب الروح
    Cepheye gidip, kardeşimin gölgesi olmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تذهب إلى الجبهة وتكون كخيال أخي
    Basitçe. Güzel, gölgesi olan bir ağaç, çok fazla çayır, banklar. Open Subtitles أُبقيها بسيطة، أشجار ظليلة جذابة، الكثير من العشب، ومقاعد.
    Bu adam önceki halinin bir gölgesi. Open Subtitles هذا الرجل ظلٌ من شكلهِ السابق
    İkisi de çubuk şeklinde, ikisi de asite dayanıklı... ikisinin de ince bir gölgesi var tıpkı kapalı bir kapsül gibi. Open Subtitles كلتاهما على شكل عصويّ، مقاومات للأحماض .. كما أنّهما تملكان ظلّاً طفيفاً، تبدوان محفوظتان في كبسولة.
    Günes'in farkli açilardaki çubuklardaki gölgesi de farkliydi. Open Subtitles عصي في زوايا مختلفة من أشعة الشمس سوف تلقي بظلالها في أطوال مختلفة.
    Deniz gölgesi'nden Toz Fırtınası'na, yanımızda altı kişi var. Open Subtitles من سى شادو إلى داست ستورم ست أرواح على متن الطائرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد