Rocky, sen bana böyle SMS göndermeye nasıl cesaret edebilirsin? | Open Subtitles | روكي . كيف تجرؤ علي إرسال هذه الرسالة لي ؟ |
Binlerce milyon tanesi için çalışma yapmaya veya enjekte edilerek kaplanması için Çin'e göndermeye gerek yok. | TED | لاحاجة لتصنيع الاف المليونات أو إرسال ذلك المنتج ليذوب ويتم صبه في الصين |
Neden diğer ülkelere tüm bu yardımlara kendimizin ihtiyacı varken yardım göndermeye devam ediyoruz? | TED | لماذا نستمر في إرسال مساعدات خارجية لبلدان أخرى في حين نحتاج نحن كل المساعدة التي نستطيع أن نتحصل عليها لأنفسنا؟ |
Ayık olduğum için mi, bana paralı zarflar göndermeye başladılar? | Open Subtitles | هل تظنين لأننى مقلع ، فانهم سيبدأون بإرسال مظاريف ؟ |
Cihaz hala birçeşit sinyali derin uzay'a göndermeye devam ediyor. | Open Subtitles | الجهاز نفسه يرسل إشاره من نوع ما فى الفضاء العميق |
Beni o mesajı göndermeye zorlamasaydın bir daha öyle bir şansım olmayacaktı. | Open Subtitles | لو لم تدفعيني لإرسال تلك الرسالة فلم تكن الفرصة ستتاح لي أبدًا |
Bunu Londradayken bilseydim, ordu göndermeye karşı çıkarmıydım? | Open Subtitles | اذا كنت قد علمت بذلك أثناء وجودى فى لندن لما أوصيت بعدم ارسال تسليح |
Çünkü sadece içinci derece çoğaltıcı gezegen dışına gitmeye çalışıp bilgi, uzay aracı vesaire göndermeye çalışarak uzaktakilerle iletişim kurmaya çalışacaktır. | TED | ولأنه فقط المُكرر الثالث الذي سوف يصل إلى إرسال المعلومات والتحقيقات، والخروج من هناك والتواصل مع أي مكان آخر |
Bir cismi bir yerden bir başka yere göndermeye mi çalışıyordu? Bu doğru. | Open Subtitles | هو يحاول إرسال أجسام فعلية من مكان لآخر ؟ |
"Gizli tarifleri çalması için casuslar göndermeye başladılar." | Open Subtitles | وبدءوا في إرسال الجواسيس ليسرقوا وصفاته السرية |
Uçağın vericisiyle sinyal göndermeye çalıştık, ama sadece fransız kadının tekrarlayan imdat çağrısını yakaladık. | Open Subtitles | حاولنا إرسال الإشارة من جهاز إرسال الطائرة و كل ما حصلنا عليه هو رسالة المرأة الفرنسية المعادة لماذا أشغل بالي إذاً؟ |
- Ve şerifi kafatasını Jeffersonian'a göndermeye zorladım. | Open Subtitles | لأجبر الشريف على إرسال الجمجمة إلى معهد جيفرسونيون |
Amiral gezegene adam göndermeye karar verdi. | Open Subtitles | لقد قرر الأدميرال إرسال بعض الضباط إلى سطح الكوكب |
Başlangıçta deli saçması gelmişti. Sonra her gün bir kayıt göndermeye başladı. | Open Subtitles | وكان مجرد وظيفة الجوز في البداية ثم بدأ بإرسال الشريط في اليوم. |
Benimle iletişime geçmeye ya da bir mesaj göndermeye çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنها تحاول التواصل معي بإرسال رسالة أو شيئاً من هذا القبيل |
Bir mesaj göndermeye çalıştığını düşünüyorum ama bu mesajın bize olmadığına inanmaya başlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني محق بإعتقادي أنه يرسل رسالة ولكني أعتقد أنها ليس مرسلة إلينا |
Onlar insanları cezaevlerine göndermeye önceden programlanmış duygusuz uzaktan kumandalı makineler veya robokoplar değildi. | TED | لم يكونوا طائرات بلا طيار أو رجالاً آليين بلا عاطفة، مبرمجين مسبقاً لإرسال الناس إلى السجن. |
Birini bakması için göndermeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول ارسال شخص ما إلى هناك لالقاء نظرة. |
Beni özel okula göndermeye kararlıydılar fakat babam Vauxhall Motorda çalışıyordu. | TED | لقد قررا إرسالي الى مدرسة خاصة، لكن والدي يعمل في فوكسهول موتورز |
Sonra karısına göndermeye çalıştığı bir mektup ele geçirildi. Başka birini bul. | Open Subtitles | ولكنهم أعترضوا رسالة كان يرسلها لزوجتة |
Maaş almaya başlayınca, aileme para göndermeye başladım. | TED | الان عندما احصل على الراتب ابدا بارسال المال الى منزلي |
Sana davet göndermeye çalışıp durdum ama beceremedim. | Open Subtitles | مهلاً، كُنت أحاول أرسال لكِ دعوة ولا ترسل |
Seni San Sebastian'a göndermeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا إرسالك إلى سان سيباستيان |
Enformasyon Bakanlığı beni ABD'ye göndermeye karar verdi. | Open Subtitles | لهذا السبب, قرر مركز المعلومات ارسالي الى الولايات المتحده |
Onu evine göndermeye çalışıyorum böylece evlenebilirler. | Open Subtitles | أنا أحاول إرساله لمنزله ليستطيع الزواج بها. |
Üzgünüm ama tüm bunları öğrenene kadar onu uzağa göndermeye içim rahat etmeyecek. | Open Subtitles | آسف، لكن حتى تعرف كل تلك الأمور لن أشعر بالإرتياح في إرسالها بعيدا |
Biri bir mesaj göndermeye çalışıyormuş. Kanla yazılmış. - Telefon numarası mı? | Open Subtitles | كان أحدهم يحاول بعث رسالة، مكتوبة بالدماء، أهو رقم هاتف؟ |
Seni aya göndermeye yetecek kadar güçlü bir patlayıcı. | Open Subtitles | صواريخ تكفي لإرسالك إلى القمر. |