İlk kabul eden ben olacağım. Benim gördüklerim son derece kafamı karıştırmıştı. | Open Subtitles | سأكون أول من يعترف، كنتُ مرتبكاً للغاية مما رأيته في لمحتي المستقبلية |
Üç ay önce Batı Afrika’ya gittiğimde gördüklerim olağanüstünüydü. | TED | و عندما ذهبت إلى شرق أفريقيا منذ حوالي ثلاثة أشهر، عندما كنت هناك ما رأيته كان غير عادي. |
- Beni tanımıyorsunuz ki. - Dün gece gördüklerim bana yeter. | Open Subtitles | ـ ولكنك لا تعرفننى ـ ما رأيته ليلة أمس يكفينى |
gördüklerim,duyduklarım ve kokladıklarım dünyadan önceki dünyanın bir yansıması değilmidir? | Open Subtitles | أليس الذي أراه وأسمعه وأشْتَمُّه هو مجرد سرابٍ لعالمٍ قبل العالم؟ |
Duyduklarım ve gördüklerim genellikle bana önemli bir neden için gösterilir. | Open Subtitles | وأيا كان ما أراه أو أسمعه عادة ما تُرى لي لسبب مهم |
Ve savaş alanında gördüklerim tanrının amacını sorgulamama sebep oldu. | Open Subtitles | والذي رأيته في ساحة المعركة تركني اتساءل عن هدف الله منه |
Bugün burada gördüklerim beni biraz duygusallaştırdı. | Open Subtitles | أنا منفعل قليلاً بشأن ما رأيته هنا اليوم |
Yani, o kadar da çok görmediğim halde, gördüklerim içinde, benimki en büyüğü bile değil. | Open Subtitles | أقصد, أنني لست صاحب أكبر عضو أنا رأيته و لم أرى الكثير أيضاً |
Son bir kaç haftadır gördüklerim yüzünden azap çekiyordum. | Open Subtitles | أمضيت الأسابيع القليلة الماضيه معذباً بما رأيته |
Kulübede gördüklerim senin için neden bu kadar önemli? | Open Subtitles | لمَ يهمك ما رأيته عند الكوخ الثلجي لهذه الدرجة؟ |
Evet, biliyorum, ama yeni bir çocuk bulmuş. gördüklerim arasında en iyisi. | Open Subtitles | صحيح ، أنا أعرف ذلك ، لكن لديه رجل جديد أفضل مصارع قد رأيته من قبل |
Bakın saçma gelebilir ama eminimki gördüklerim buydu.. | Open Subtitles | أعلم ان هذا غريب لكن أقسم أن هذا ما رأيته |
O mağarada gördüklerim hakkında sizinle konuşmalıyım. | Open Subtitles | أريد أن اتحدث إليك بشأن ما رأيته في هذا الكهف |
Ve döndükten sonra gördüklerim midemi bulandırdı. | Open Subtitles | لذا تسللت للولايات المتحدة وما رأيته عندما عدت جعلني أمرض |
Genelde benim gördüklerim hep %25 ya da 45 saflıkta olur, ama bunun içerisinde hiçbir katkı maddesi yok, %100 saf bu. | Open Subtitles | أفضل ما أراه هو من 25 إلى 45 في المئة نقاء وهذه ليس بها شوائب ولا إضافات وليست مخفـّفة أيضاً |
Rob Thomas ve Sinbad, bakın, burada gördüklerim yüzünden kafam karıştı, acı içindeyim. | Open Subtitles | أنا مشوّش بخصوص ما أراه هنا،وأنا أتألم بشدة |
Ailenin işlerinden kurtulacağını söylediğinden beri ama şimdiye kadar gördüklerim Oyabun olarak babanın işini devam ettiriyor olman. | Open Subtitles | من البداية لقد قلت أنك تريد أن تخرج عمل العائلة لكن من الذي أراه |
Orada gördüklerim doğal şeyler. Korkunç ama doğal. | Open Subtitles | كلّ شيء أراه هناك طبيعيّ، فظيع، إلّا أنّه طبيعيّ. |
Eğer gördüklerim hoşuma giderse bu, parçaladığımız son ıstakoz olmayacak. | Open Subtitles | إن أعجبني ما أراه لن يكون هذا آخر كركند نسحقه معاً |
Tek bildiğim, diyaromada gördüklerim. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط ما أراه في النماذج التمثيلية |
Bu herzamanki gördüklerim gibi değil. Genelde imgelemlerimde insanlar benimle konuşmaz. | Open Subtitles | إنها ليست رؤية ، الناس في رؤياي عادة لا لا يلتفتون ويتحدّثون معي |
Benim gördüklerimin aynini gördü ve gördüklerim beni etkiledi. | Open Subtitles | رأى نفس الأشياء التي رأيتها و قد أثرت بي |