| ...Londra'da bir şeyler çevirmediğini kendi başınıza varsayamazsınız. Bombalanan apartmanı gördünüz. | Open Subtitles | لقد رأيت تلك الشقة التى فجروها قلت لك , انهم فعلوها |
| - İlan kampanyamızı gördünüz. - Hayır, kaçırmış olmalıyım ilanları. | Open Subtitles | انت رأيت حملتنا الاعلانية فى الصحف لا، لابد انها فاتتنى |
| Kız kardeşimi arıyorum! Ufak bir kız çocuğu gördünüz mü? | Open Subtitles | أنني أبحث عن أختي الصغيرة , هل رأيت طفلة صغيرة؟ |
| Bunu bir çok farklı şekilde gördünüz,... ...ama belki de bunu hiç görmediniz. | TED | لقد رأيتم هذا في أشكال مختلفة ، ولكن ربما لم تروا هذا الشكل |
| Washington'a hiç gittiniz mi? Oradaki anıtları hiç gördünüz mü? | TED | هل سبق أن ذهبتم إلى واشنطن؟ هل رأيتم النصب التذكارية؟ |
| Ve siz içerideyken Kontes, birilerini gördünüz mü, non (hayır)? | Open Subtitles | وبينما كنتِ في الداخل أيتها الكونتيسة رأيتِ شخصاً ما، صحيح؟ |
| Bu kadar çok mavilere bürünmüş bir yetişkin gördünüz mü hiç? | Open Subtitles | عُمرك رأيت رجلاً كبيراً ، بملابس كثيرة ، باللون الأزرق ؟ |
| Şimdi, bu belaya katılmamıza gerek yok. Fred White'a ne olduğunu gördünüz. | Open Subtitles | هذا المشكلة نحن لسنا بحاجة إليها رأيت ما حدث إلى فريد وايت |
| O sırada yüzlerini net bir şekilde gördünüz mü Bayan Salinas? | Open Subtitles | وفي ذلك الوقت، يا سيدة ساليناس هل رأيت وجوههم بشكل واضح؟ |
| Hiçbir şey görmediğinize dair tanıklık etmişsiniz ama sanırım gördünüz. | Open Subtitles | أنت شهدت بأنك لم ترَ أى شىء لكن أظنك رأيت |
| Hiçbir şey görmediğinize dair tanıklık etmişsiniz ama sanırım gördünüz. | Open Subtitles | أنت شهدت بأنك لم ترَ أى شىء لكن أظنك رأيت |
| Bu hafta sonu ana rahminde alkolden etkilenenler hakkındaki haberi gördünüz mü? | Open Subtitles | رأيت التغطية التي حدثت حول جنين الكحول على عطلة نهاية الأسبوع هذه؟ |
| Çarptığını gördünüz mü? Aslında kuyruğunu da kullanıyor. Tıpkı laboratuvarda gördüğümüz gibi. | TED | هل رأيتم الإرتطام؟ إنه يستخدم ذيله كذلك تماما كما رأينا في المختبر |
| Bir film başlarken, bu sözü ne kadar sık gördünüz? | Open Subtitles | كم من المرات رأيتم هذا العبارة فى بداية فيلم ؟ |
| Millet, hiç bu kadar tatlı bir bebek gördünüz mü? | Open Subtitles | أيها الناس، هل رأيتم في حياتكم دمية جميلة كهذه ؟ |
| Son zamanlarda garip bir şey duydunuz mu, veya gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ أو سمعتِ أي شيء غير عادي في الآونة الأخيرة؟ |
| 10 yıl önceden kalan bir fotorafı var, hiç buralarda gördünüz mü? | Open Subtitles | لدي صورة له، إنها منذ عقد من الآن، لكن هل رأيته هنا؟ |
| Sanırım siz bunu labarotuvarınızda pek çok defa gördünüz ha? | Open Subtitles | لقد رأيتما هذا من قبل كذلك في مخبركما، أليس كذلك؟ |
| Biz onu bulmadan 2-3 gün önce onu gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتها قبل يومين أو ثلاثة من ايجادنا لها ؟ |
| Afedersiniz hemşire, bu hastayı ziyaret eden adamı gördünüz mü? | Open Subtitles | معذرة، أيها الممرضة هل رأيتي الرجل الذي يذور هذا المريض؟ |
| Hiç devrilmiş bir eşya, kırık bir cam veya mücadele izi gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت أي أثاث تم تحريكه أو زجاج مكسور أو أي علامة للمقاومة؟ |
| Hatırlayın, burada her nokta bir galaksi ve galaksileri görüyorsunuz, bir açıdan komşularımız ve yapıyı gördünüz. | TED | تذكروا كل نقطة ترونها تمثل مجرة، وترون المجرات، تعرفون، كانها في جوار حينا، وكأنكم ترون بنائها. |
| Dün gece Wittlesey ve Beecher arasında olanları gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتَ ما حصلَ بينَ ويتلسي و بيتشَر الليلة الماضية؟ |
| Binbaşı, gördünüz mü? Leydi Tamplin katili de davet etmiş. | Open Subtitles | هل رايت يا ميجور ,السيدة تمبلين قد دعت القاتل ؟ |
| Arka koltukta küçük bir kız vardı. Nereye gittiğini gördünüz mü? | Open Subtitles | كان هناك فتاة صـغيرة في المقعد الخلفي هَلْ رَأيتَ أين ذَهبتْ؟ |
| Ama ikiniz de bir şey ne gördünüz, ne duydunuz. | Open Subtitles | وأغلق ثانية، ولا أحد منكم رأى أو سمع أي شيء |
| Onunla sert konuşmamız gerekecek. Son zamanlarda onu gördünüz mü? | Open Subtitles | حسناً،سيكون لديكِ كلمة صارمه معه هل رأيتيه في الأونة الآخيرة؟ |
| Egzotik yılan zehirlerini sakladığım çantama nasıl baktığını gördünüz mü? | Open Subtitles | ,ورأيت الطريقة الذى يسعى بها لحقيبتى حيث ابقى الثعابين السامة؟ |