ويكيبيديا

    "görmek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لترى
        
    • ليرى
        
    • لرؤيتي
        
    • لرؤيته
        
    • حتى أرى
        
    • لمقابلة
        
    • لرؤيتها
        
    • لأراك
        
    • لرُؤية
        
    • لمشاهدة
        
    • لزيارة
        
    • ليروا
        
    • لرؤية
        
    • لتري
        
    • كي أرى
        
    Benim üzerimdeki etkilerini görmek için beklerken Dorothy L. Sayer'ın dramatik hikayesini izleyin. Open Subtitles بينما انت تنتظر لترى التأثير المحتمل علىّ يمكنك ان تشاهد احدى قصصنا الدرامية.
    Beni izlemiyor, sizi izliyor beni izleyip izlemediğinizi görmek için. Open Subtitles انه لا يراقبنى, انه يراقبكم انتم ليرى ان كنتم تشاهدوننى
    Twitter'da tartıştığım insanlar şehirlerinde protestoya geldiysem beni görmek için gelirlerdi. TED كان بعض ممن غردت معهم على تويتر يأتون إلى صف الاعتصام لرؤيتي حينما كنت أتظاهر في مدينتهم.
    Bu nesneyi Tahran'da görmek için, İran'da yaşayan binlerce Yahudi Tahran'a geldi. TED لرؤية هذا الشيء في طهران، آلاف من اليهود الذي يعيشون في إيران جاؤوا إلى طهران لرؤيته.
    Yarın çıkıyorum. Çocuklarımı görmek için sabırsızlanıyorum. Çocuğun var mı? Open Subtitles سأخرج غدا، لا يمكنني الإنتظار حتى أرى أطفالي، أرزقت بأطفال؟
    Bir kızı görmek için kendisini götürmemi istedi, kabul ettim. Open Subtitles لقد طلب منّي أخذه لمقابلة فتاة ووافقت على ذلك ..
    Saldırıdan sonra, tutuklanmadan önce onu görmek için hastaneye gitmişsiniz. Open Subtitles بعد الهجوم وقبل إلقاء القبض عليك ذهبت لرؤيتها في المستشفى.
    Zamanaşımı süresinin dolması ve seni görmek için 15 yıldır bekliyorum. Open Subtitles لقد إنتظرت هذه اللحظة 15 عاماً حتى إنتهت فترة الحظر لأراك
    Irene'i görmek için her teleskoba gidişinizde bastonunuzu sakladığınızı fark ettim. Open Subtitles لاحظت انك في كل مرة تذهب للتيلسكوب لترى ايرين,فانك تخفي عكازك
    Şu spesiyalin neresi spesiyal görmek için, can atmıyor musun? Open Subtitles ألست جد متحمس لترى ماهو الخاص في الطبق الخاص ؟
    Tıkırtıyı duyuyor ama ne olduğunu görmek için gelip bakmaktan başka çaresi yok. Open Subtitles سمعت الطرق على النافذة ولم يكن لديها الخيار إلاّ الاقتراب لترى ما هو
    Patlamayı duydu ve ne olduğunu görmek için içeri koştuysa, niçin silahını çekmedi? Open Subtitles لو سمع انفجار وذهب ليرى ما حدث لماذا لم يأخذ سلاحه معه ؟
    Bu ahmak büyük köpekbalıları görmek için büyük para ödedi. Open Subtitles لقد قام هذا الغبي بدفع النقود ليرى أسماك قرش كبيرة
    Beni dövüşürken görmek için çok kararlıydın. Open Subtitles أنتم كنتم جميعاً مصممون جداً لرؤيتي أُحارب
    Onu görmek için bütün dünya para öder. - Hiçbir zincir taşımaz onu. Open Subtitles قارب نرفقه به ليطفو العالم بأسره سيدفع لرؤيته
    Bir fahişeyle pislik kocasını görmek için Sheridan'a gitmeyeceğim. Open Subtitles لن أذهب إلى شريدان حتى أرى عاهرة ومعها زوج سكران
    Bir tedavi arayışında, ailemin bulabildiği en iyi çocuk nöropsikologlarını görmek için New York'a gittik. TED في بحثنا عن علاج، توجهنا إلى مدينة نيويورك لمقابلة أفضل أخصائي أطفال بعلم النفس العصبي يمكن أن يجداه والدايَّ.
    Onu tekrar görmek için güvenmem gereken tek şey bir yer ismi ve zamandı. Open Subtitles كل ما كان على هو الذهاب فى نفس المكان والزمان لرؤيتها مجددآ
    Sırf gülümsemeni görmek için şık bir makyaj yapacağımı sanmıyordum. Open Subtitles لم أكن أظن انني سأضع مكياجا فاخرا فقط لأراك تبتسم
    Cesedi görmek için geç kaldığını biliyoruz, muhtemelen gece de bu yüzden kaldı. Open Subtitles نَعْرفُ بأنّه وَصلَ متأخر جداً لرُؤية الجسمِ، الذي من المحتمل الذي بَقى ليلياً.
    Biliyorum hepiniz bu filmi görmek için hazırsınız, bu yüzden lafı uzatmayacağım. Open Subtitles أعلم أنكم جميعاً متلهفون لمشاهدة الفيلم لذا لن أقوم بالقاء خطبة مطولة
    Öldüğüm zaman... Bali'ye geri gelecek misin? Yakılırken görmek için? Open Subtitles عندما أموت ستعودين لبالى لزيارة زوجتى كريمشن أنها ليس سيئة
    Ailem annemin doğum günü için gelecekler nasıl olduğunu görmek için. Open Subtitles ان عائلتى ستأتى لعيد ميلاد أمى ليروا كيف يعيش النصف الآخر
    Başka seçeneğimiz yok, bu yüzden neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum. TED ليس لدينا خيار آخر، لذا أنا مهتم جدًا لرؤية ما سيحدث.
    Buraya kadar tüm yolu sadece hayalimdeki Manhattan'ı görmek için gelmedin. Open Subtitles حسناً انت لم تاتي هنا فقط لتري حلمي عن منهاتن
    Benden birinci ameliyatında neredeyse ölen birine üçüncü bir ameliyata ihtiyacı var mı diye görmek için ikinci bir ameliyat yapmamı mı istiyorsunuz? Open Subtitles تريدني أن أجري جراحةً كبرى ثانية على مريضة كدتُ أفقدها في جراحةٍ كبرى أولى كي أرى ما إذا كانت تحتاج جراحةً كبرى ثالثة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد