| Bunun hoş olmadığının farkındayım, ama evlilik cüzdanınızı da görmem gerekiyor. | Open Subtitles | أدرك أن هذا إزعاج لكنني أريد رؤية وثائق أخرى تثبت زواجكما |
| Ben... Dr. Carlson'u görmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا, أريد رؤية الدكتور كارلسون |
| Mike Lewis'in otopsi raporunu görmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن أحتاج لرؤية تشريح مايك لويس. |
| Ama daha önce de söylediğim gibi ikinizi de görmem gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن كما أخبرتكَ سابقاً يجب أن أرى كلاً منكم |
| - Neler olduğunu görmem gerekiyor. - Bayan, bunu yapmaya yetkili değilim. | Open Subtitles | ـ أريد أن أرى ما يحدث ـ ليس لديّ حرية التصرف في ذلك يا سيدتي |
| Ehliyetinizi görmem gerekiyor. Lütfen arabadan inin. | Open Subtitles | أحتاج أن أرى رخصة القيادة و أرجوك أنزلي من السيارة |
| Bunu kısa keseceğim. Biraz para görmem gerekiyor, Bay Holmes. - Beş gün oldu. | Open Subtitles | اريد ان ارى بعض المال سيد هولمز انها 5 أيام الآن |
| Arazimi görmem gerekiyor. | Open Subtitles | ولست بحاجة لرؤية بلدي الأراضي. |
| "Insight"ın bazı bölümlerini görmem gerekiyor. Bana birkaç teyp getirebilir misin yarın sabah? | Open Subtitles | أريد رؤية بعض الحلقات من "إنسايت" أيمكنك إحضار بعض الأشرطة من أجلي غداً صباحاً؟ |
| Allison, sana inanmak istiyorum ama kendini neyle kestiğini görmem gerekiyor. | Open Subtitles | آليسون " أود حقاً تصديقك " لكنني أريد رؤية ما جرحت نفسك به |
| Affedersiniz. Affedersiniz, yargıcı görmem gerekiyor. | Open Subtitles | مع1رة، أنا أريد رؤية القاضي من فضلك |
| Duygularınızı kontrol edebildiğinizi görmem gerekiyor. - Ne? | Open Subtitles | أحتاج لرؤية أنه يمكنكي استعادة السيطرة على عواطفكي |
| Sarah Daniels isimli hastayı görmem gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج لرؤية مريضه اسمها ساره دانيلز |
| O bellekteki e-postaları görmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أرى تلك الرسائل الإلكترونيّة على ذلك القرص. |
| Rehineler iyi mi değil mi diye onları görmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أرى الرهائن، لأتأكد من سلامتهم |
| - Kimlik ya da ehliyetinizi görmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أرى رخصة القيادة خاصتك أثبات شخصية. |
| O kim? Kapattık. Affedersiniz, kimliğinizi görmem gerekiyor. | Open Subtitles | فعلنا ذلك، المعذرة، أريد أن أرى بطاقة هويتك. |
| O defteri görmem gerekiyor. Kilise bodrumunda, değil mi? | Open Subtitles | أحتاج أن أرى تلك المذكّرة هي في السرداب أليس كذلك ؟ |
| Bugün getirilen erkek hastaları görmem gerekiyor. | Open Subtitles | اريد ان ارى اى مريض رجل جاء هنا خلال الاثنا عشر ساعة الماضية |
| Herkesin pasaportunu görmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا بحاجة لرؤية جوازات سفر الجميع. |
| Bayım, tişörtünüzü almam ve ellerinizi görmem gerekiyor. | Open Subtitles | السيد، أَحتاجُ قميصَكَ، وأنا أَحتاجُ لرُؤية أيديكَ. |
| Doğru düşünmüşsün. Tüm özelliklerini görmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسنًا، فكّرت صح أنا سأحتاج لرؤية مواصفاتها |
| Kızımı görmem gerekiyor. | Open Subtitles | علي رؤية إبنتي |
| Kimliklerini görmem gerekiyor. | Open Subtitles | سَأَحتاجُ لرُؤية بَعض الهوياتِ قَبلَ أَن أتَركك لكم تلك البيرةِ. |
| Dikişiniz bitti. Sizi birkaç gün sonra tekrar görmem gerekiyor. | Open Subtitles | إنتهيت من الخياطة، أحتاج لرؤيتك ثانية بعد بضعة أيام |
| - Öyle mi, peki ne görmem gerekiyor? | Open Subtitles | نعم ، مالمفروض أني أشاهده ؟ |
| Şimdi ise tatillerde First Lady'yi mi görmem gerekiyor? | Open Subtitles | والآن أنا يَجِبُ أَنْ أَرى السيدة الأولى في العُطَلِ؟ |
| *Hitler amcanızı görmem gerekiyor, çocuklar. * - İyi geceler. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لرؤية عمكم هتلر يا أطفال طاب مساؤك |