Şimdi benimle gelin ve benim gözlerimden hissettiklerimi hissedin. | TED | تعالوا معي الآن واستخدموا عيني لتشعروا بـما أشعر به. |
Ve şu anda eve dönüş zamanı... yine gözlerimden yaşlar akıyor. | Open Subtitles | والآن لقد حان الوقت للعودة إلى البيت تتدفّق الدموع من عيني مرة أخرى |
Sana önderlik edebilirim ama benim gördüğüm şekilde benim gözlerimden bakmalısın. | Open Subtitles | يمكنني إرشادك خلال الرؤية، لكن عليك أن تراها مثلي وعبر عيناي |
Gözlerini benim gözlerimden kaçırıyordun, değil mi? | Open Subtitles | لقد كنتَ تتجنب النظر في عيناي, أليس كذلك ؟ |
Çok kırmızı ve ben- ve doğru, uh, gözlerimden önce... kırmızı, uh, ortadan kayboldu. | Open Subtitles | وأمام عيوني مباشرة الأحمر اختفى تحول إلى رمادي أنا لاأرى الأحمر الآن |
Belki gözlerimden ışın çıkmıyor veya uçamıyorum ama Tanrı'nın parmağı bana dokundu. | Open Subtitles | لعلي لا أمتلك القدرة على إطلاق الأشعة من عينيّ أو الطيران. لكن إصبع الرب قد لامسني. |
Eminim ki buradaki hayatı benim gözlerimden görebilmeyi istiyordur. | Open Subtitles | أظنها تتمنى أن ترى كيف هي الحياة هنا من خلال عيني |
Şimdi ise gözlerimden. | Open Subtitles | الآن تجعلني أبكي من خلال عيني لقد قررت .. |
Makaleler iyi yazılmış ama benim keskin gözlerimden kaçmaz, | Open Subtitles | المقالات مكتوبة بشكل جيد لكن كما ترى عيني العبقرية و الثاقبة |
Sanki denklemler gözlerimden önce kendi kendilerini çözüyorlar. | Open Subtitles | كأنها مثل المعادلات التي تحل نفسها أمام عيني |
tamam, kabul ediyorum, bazen gözlerimden hoşlanmıyorum-- şekli, rengi-- ama kendinden nefret etmen, Rachel, ışığı görmemi sağladı. | Open Subtitles | أنا أعترف بذلك نعم أنا لا تعجبني عيني أحيانا الشكل و اللون ولكنك كارهة لنفسك رايتشل مما ساعدني على رؤية الصواب |
Etrafım alevlerle sarılmış gibiyim ve gözlerimden kusasım geliyor. | Open Subtitles | كما لو أنني مُغطاه بالفحم و أُريد أن أتقئ من خلال عيني |
Çünkü sanki gözlerimden başka bir tarafıma bakmamaya çalışıyor gibi görünüyorsun ama bakmak istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لأي مكان أخر إلا عيناي ، لكنك تريد ، أليس كذلك ؟ |
Burnum, gözlerimden daha iyi görmek. | Open Subtitles | أنفي يرى أفضل من عيناي |
Gözlerin gözlerimden tuzlu yaşlar çekmiş,.. | Open Subtitles | "جعلت عيناك تلك عيناي تنهمر بالدموع |
Göremiyorum seni ahmak. Ellerini gözlerimden çek. | Open Subtitles | لاأستطيع الرؤية أيها الأبلة أبعد يديك عن عيوني |
Göremiyorum seni ahmak. Ellerini gözlerimden çek. | Open Subtitles | لاأستطيع الرؤية أيها الأبلة أبعد يديك عن عيوني |
Şah döneminde askerlikten muaf tutuldum. gözlerimden dolayı. | Open Subtitles | أنا معفي من أيام الشاه بسبب عيوني |
Kamptan kaçacağım ve sokaklara çıkacağım, büyük bir ihtimalle suçlular tarafından yakalanıp gözlerimden kan gelene kadar işgence görürüm. | Open Subtitles | ، سأخرج من ذاك المخيم و سأهيم بالشوارع حتّى يقلني مجرماً على الأرجح و يقتلنيّ . حتّى أنزف من عينيّ |
Zihnimdeki resimlerin, gözlerimden dışarı fırlamasını ve salonumuzun temiz duvarlarına sıçramasını önlemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول بشدة منع كل تلك الصور في رأسي من الانبثاق من عينيّ وتلطيخ كل الحيطان النظيفة في غرفة معيشة والديّ |
Uykumu çaldı gözlerimden | Open Subtitles | " يسرق من عيونى النوم " |
Ne kadar ciddi olduğumu gözlerimden anlamışlardı. | Open Subtitles | أجل, رَأوا ذلك فى عيناى إنى أعنى هذا |
Bacaklarımın arasına boşalıyorsun, ...spermlerinin içimde yükseldiğini, ...içimi doldurduğunu ve gözlerimden aktığını hissediyorum. | Open Subtitles | ...وكأنك بين فخذيَ أشعر بحيواناتك المنويَة وهي تجتاحني وتملؤني حتى تتدفَق من عينيَ |