ويكيبيديا

    "gözlerinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عينيه
        
    • عينيك
        
    • عينيها
        
    • عيون
        
    • أعينهم
        
    • عينيكِ
        
    • عيني
        
    • عيناه
        
    • العينين
        
    • عيناك
        
    • عيونك
        
    • عين
        
    • العيون
        
    • عيونهم
        
    • عيناها
        
    gözlerinin nesi var böyle ve sesi neden sarhoş gibi. Open Subtitles ما خطب عينيه ولِمَ نبرة صوته ليست على غيرِ المعتاد؟
    O keşişin gözlerinin içine baktım ve "Hayır, asıl size namaste" dedim. Open Subtitles ونظرت للراهب مباشره فى عينيه و قلت له لا توجد مرحبا لك
    Adamlarının gözlerinin önünde öldürüldüğünü görmek kalbini nasıl acıtır bilirim. Open Subtitles رؤية الرجال يموتون أمام عينيك أعلم أن هذا يحطم فؤادك
    En sonunda da tekrar ciddileşip, gözlerinin içine bakarak şöyle diyecektim: Open Subtitles ثم كنت ساّخذ منحا جديا وانظر الى عينيك و اقول لك
    gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. TED نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها.
    O kediciğin gözlerinin içine baktım ozaman onu eve götürmek zorunda olduğumu anladım. Open Subtitles نظرت في عيون تلك القطة و عرفت أنه يجب أن أحضرها معي للبيت
    gözlerinin önünde canlı bir hayvanın ölüşünü ve sonra kalan cansız parçalarını yemeyi turistler eğlenceli buluyor. Open Subtitles مشاهدة يموت الحيوانات الحية أمام أعينهم ومن ثم الاضطرار إلى أكل بقايا هامدة ردود مسلية تسبب من كل من السياح.
    Dışarı çık, direk gözlerinin içine bak ve "Seni seviyorum, koca adam" de. Open Subtitles اذهب الى الخارج , وانظر الى عينيه مباشرةً وقل أنا احبك ايها الضخم.
    Nefes alma yetisini keserek boynuna kadar çıkmış ve tam gözlerinin altında durmuştu. TED ثم تابع طريقه حتى وصل إلى رقبته، قاطعا بذلك قدرته على التنفس، وتوقف فقط بين عينيه.
    Gözlerine baktım ve gözlerinin şişe kapağına baktığını gördüm. TED ونظرت في عينيه, رأيته ينظر إلى أعلى القارورة.
    Tankın önüne gittim ve gözlerini dikmiş bana bakıyor. gözlerinin üzerinden çıkan minik boynuzları var. TED توجهت لمقدمة الحوض, وهو هناك ينظر إلي كان لديه قرون صغيرة تخرج عند عينيه
    Kendi kızının gözlerinin önünde büyürken görmenin nasıl bir his olduğunu bilmek istiyordum. Open Subtitles بحق أريد أن أعرف ما هو شعورك وأنت ترى إبنتكَ تكبر أمام عينيك
    gözlerinin içine bakacak sanki bakmak istediği başka bir yer yokmuşçasına hem de. Open Subtitles ستمعن في عينيك قائلةً أنّها لا تودّ النظر لشيء سواهما في حياتها قطّ.
    Biliyor musun, böyle sırıttığın zaman gözlerinin etrafındaki kırışıklıklar ortaya çıkıyor. Open Subtitles تعرفين عندما تتكلمين هكذا انه في الحقيقة يظهر الخطوط حول عينيك
    Alman onun gözlerinin içine baktı. O da kendisini bırakması için yalvardı. Open Subtitles نظر الجندى الألمانى فى عينيها : كانت ترجوه أن يطلق سراحها قائلة
    Ta ki gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar. Open Subtitles حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد
    Diğer hatuna hakaret ederken gözlerinin güzel olduğunu mu söyledim. Open Subtitles هل قلت أن عندي عيون جميلة؟ بينما تهين الفتاة الأخرى
    Ama jüri bölmesine adım attıkları zaman, sanırım bunu açıkça gözlerinin içinde görürsün. Open Subtitles ولكن عندما يخطون إلى صندوق هيئة المحلفين... أعتقد أنك بالكاد تلمحين فى أعينهم
    Bana ilk kez merhamet gösterdiğinde gerçek gözlerinin önünde duruyordu. Open Subtitles كانت الحقيقة أمام عينيكِ من اللحظة التي أشفقتِ فيها عليّ
    Yapmanız gereken şey; bir çocuğun gözlerinin içine bakmak tüm ihtiyacınız bu. Open Subtitles لا بد ان ينظر المرء في عيني الطفل وهذا كل ما أحتاجه
    Evet ve bundan daha yaşlı, gözlerinin etrafında kırışıklık olacak. Open Subtitles أجل إنه أصغر من هذا، ولديه شدة صغيرة حول عيناه.
    İsimlerini sor, gözlerinin içine bak ve çenen dışarıda olsun. Open Subtitles اسألهم عن أساميهم , انظر إليهم في العينين وأظهر صدرك
    Şimdi, kısa bir süre içinde parmaklarımı şıklattığmda tekrar gözlerinin açılacağının bilincinde olmanı istiyorum. TED والآن انتبه، فخلال ثوانٍ عندما أفرقع أصابعي سوف تفتح عيناك من جديد
    Ölü bir adamın gözlerinin içine bakmak kötü şans getirmez mi? Open Subtitles ألا يجلب هذا، الحظ السئ، أن رجلاً ميتاً يحدق إلى عيونك
    Keskin gözlerinin emin ayağımın ukala kıçını nasıl tekmelediğini görmek ister misin? Open Subtitles أترغب عين الصقر خاصتك في مشاهدة قدمي الثابتة تركل مؤخرتك الذكية ؟
    Eğer onu hareket ettirmediyseniz gözlerinin oyulduğunu nasıl biliyordunuz ? Open Subtitles إذا أنت لم تحرّكه، هكذا عرفت العيون كانت قد أزيلت؟
    Ama onlardan biri içeriye girecek olsa, ayağa kalkar, ve gözlerinin içine bakardım. Open Subtitles ولكن إذا تكلم معي واحد منهم سوف أقف وسأتحدث إليهم مباشرةً في عيونهم
    Altın benekler, Odin'in dişi hizmetkarları gibi... onun zümrüt yeşili gözlerinin derinliklerinde uçuşurdu. Open Subtitles أتذكر نقاط ذهبية براقة ترقص مثل محاربين ناريين شجعان في عمق عيناها الزمردية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد