Ben her şeyi hissediyorum Simran, nasıl özlemimi çektiğini, acını, Gözyaşlarını... | Open Subtitles | أحسّ بكلّ شيء بداخلك سمران، ، شوقك, ألامك، معنى دموعك |
"Bırak yeminleri, sahte Gözyaşlarını, pohpohlamayı, kalp katılaştı mı, bunların hiçbiri etkili olmaz" Bu dizeleri biliyor musunuz? | Open Subtitles | استبعد تعهداتك دموعك المختلقة ، وتملقك حيث أن قلبك شديد وهو لا يحتاج الى أي بطارية |
Birbirlerinden soğumuş aile bireyleri hakkında konuşurlarken insanların Gözyaşlarını gördüm. | TED | رأيت الدموع تبلل عيون الناس وهم يتحدثون عن أفراد عائلتهم على أنهم مغرورين. |
Şu Gözyaşlarını da silme. Böyle görünmen gerekiyor. | Open Subtitles | ولا تمحي هذه الدموع من المفترض أن تبدين بهذه الهيئة |
Savaş çocukları için eğitim, kayıpları yüzünden dökülen Gözyaşlarını barış tutkusuna çevirir. | TED | وبالنسبة لطفل الحرب، سيحوّل التعليم دموع الخسارة إلى شغف نحو السلام. |
Çaresiz annenin oğlu Gözyaşlarını silmeye geldi! | Open Subtitles | إبن هذه الأمّ العاجزة جاء لمحو دموعها الإبن؟ |
Ağlamadığını kanıtlamak için vergi paralarını kendi Gözyaşlarını test etmek için kullanıyorsun. | Open Subtitles | تستخدمين أموال دافعي الضرائب لكي تفحص دموعك فقط لتثبتي أنك لم تكوني تبكين. |
- Seni kurtardım Gözyaşlarını sildim, yemek yedirdim. | Open Subtitles | لقد أنقذتك وجففت دموعك وأطعمتك العشاء .. |
Yine ağlamaya başlama anne. Gözyaşlarını düğüne sakla. | Open Subtitles | لا تبدئي البكاء ثانية يا أمي، وفري دموعك للزفاف الفعليّ. |
Şimdi de Gözyaşlarını görelim. | Open Subtitles | و الآن ما نحصل عليه دموعك الملعونه |
Gözyaşlarını görmeye dayanamam. | Open Subtitles | لا تبكي ... لا تبكي أنا لا أحتمل أن أرى دموعك |
Göğsünün gürültüyle şiştiğini ve göz bağının altından akan Gözyaşlarını gördüğümde zar zor konuşabildim. | Open Subtitles | بالكاد اتحدث عندما أرى صدره يتنهد ويصدر صوتا ونهر من الدموع ينزل من تحت عصابة عينيه |
Bu Gözyaşlarını duymuşsunuzdur, bundan eminim. | Open Subtitles | لابد وأنكِ سمعتِ بشأن هذه الدموع. إنى واثق. |
O Gözyaşlarını görünce ne yapacağını bilmiyorsun. | Open Subtitles | عندما ترى الدموع, لا تعلم ما الذي عليك فعله |
Ama bazen konuşmak Gözyaşlarını getirir. | Open Subtitles | لكن الكلام أحياناً يمكن أن يسبّب تساقط الدموع |
Bunun yanında, hüzünlü Alman kadın kahramanımızın Gözyaşlarını temsilen acı çikolata taneleri. | Open Subtitles | وتماشياً معه ,.. قطع الشوكلاته المرة الصغيرة . لتمثل الدموع المرّة. |
Yanında hayatının aşkı olmadan nefes bile almak istemeyen bir adamın Gözyaşlarını dökmelisin. | Open Subtitles | فأنت تحتاج دموع... رجل لا يستطيع أن يتنفس ثانية أخرى بدون حب حياته. |
Çok üzgünken bile, Gözyaşlarını silmek için yanındaydım. | Open Subtitles | عندما تكون حزينة أكون موجودة لأمسح دموعها |
Atalarımız kanlarını, terlerini, ve Gözyaşlarını bir yığın salağın buraya gelip üzümleri denemeleri için akıtmadılar! | Open Subtitles | إن أجدادنا لم يبذلوا دمائهم و عرقهم و دموعهم لمجرد أن يأتي هنا مجموعه من المنحلين |
Alır çok daha çok... Küçük kız Gözyaşlarını durduramaz... | Open Subtitles | الفتاة الصغيرة لا تستطيع أن توقف بكائها |
Hayır, Gözyaşlarını benden saklamana gerek yok, canım. | Open Subtitles | عزيزتي، ليس عليكِ أن تخفي دموعكِ عني |
Gözyaşlarını silen senin elin miydi? | Open Subtitles | أنا منحته الحب أكانت يدك هى التى تجفف دموعه ؟ |
Bugün öldüğümde, benim için Gözyaşlarını boşuna harcama. | Open Subtitles | عندما أموت بعد حين لا تضيع نفسك ، و لا تُنزل دمعتك |
Tuzlu su tahtaya zarar verir. O yüzden Gözyaşlarını ait olduğu yer olan gözlerinde tutmalısın. | Open Subtitles | الماء المّملح سيفسد الخشب، لذا احتفظ بدموعك في عينيكِ مكانها الأساسي |