Bugün hayat bana gülümsüyor, size de gülsün isterim. | Open Subtitles | الحياة تبتسم لي اليوم. أريد لكم أن تبتسموا أيضاً |
Belki, size gülümsüyor ara sıra size göz kırpıyor ve sizi bir erkek gibi hissettiriyor olabilir. | Open Subtitles | قد تبتسم لك قد تغمز لك أحيانا وقد تشعر أنك رجل |
gülümsüyor mu yoksa yargılıyor mu söylemek zor. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول لو انها تبتسم أو تنتقد |
Neden herkes mutlu ve gülümsüyor baba? | Open Subtitles | لماذا الجميع سعيد و مبتسم اليوم ، أبي؟ لماذا الشمس لامعة جدا اليوم؟ |
Biliyorsun değil mi, o üç eleman da, resimlerinde gülümsüyor. | Open Subtitles | هل تعلم , أن ثلاثتهم يبتسمون في صور ملفاتهم الشخصية |
Çünkü bana öyle geldi yani o bana gülümsedi. Yani, bana gülümsüyor gibi geldi. | Open Subtitles | لأنّه بدا كذلك بالنسبة لي, ولقد كانت تبتسم, أعني, بدا وكأنّها كانت تبتسم. |
Kanka, sanırım şuradaki seksi kız bana gülümsüyor. | Open Subtitles | يا رجل ، أعتقد تلك الفتاة المثيرة تبتسم لي |
Sen, sanki babana gülümsüyor gibisin. | Open Subtitles | لذا في هذهِ الصورة، أنتَ تبتسم نوعاً مّا على حال أبيك. |
- gülümsüyor, yani tehdit edilmemiş. | Open Subtitles | انها تبتسم لذا لنفترض انها لم يتم تهديدها |
Çektiğinde, bir gülümsüyor, işte o zaman bir şeyler hissediyorsun. | Open Subtitles | عندما تقلع الشمع ، تبتسم وتجعلك تشعر بأشياء |
Dalgalar belli bir boyuta kadar gelmiş ve görünüşe göre deniz tanrısı ya bize gülümsüyor, ya da tepesi bayağı atmış, bugün nasıl inanırsanız artık. | Open Subtitles | والآن سنرى وحوش البحر تبتسم أو أنها ستصاب بلعنة بحسب تذبذب هذه الللة |
Şuna bakın, saat daha sabahın 6'sı ve ailem şimdiden gülümsüyor. | Open Subtitles | أنظروا الى هذا، السادسة صباحاً وعائلتي تبتسم |
Üzgün bir kız, kek kızartmamızla gülümsüyor. | Open Subtitles | فتاة حزينة تبتسم مع البطاطس مع الكعك خاصتنا. |
- Bence sadece gülümsüyor. | Open Subtitles | ــ ذلك التصرّف تقومين به عندما ــ أنا متأكّد جدّاً أنّها تبتسم فحسب |
Kuşlar seni gördüğünde, suratına gülümsüyor olabilirler ama bu, seni sevdikleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | الطيور ربما تبتسم في وجهك عالطريق لكن هذا لا يعني أنهم يحبوك |
Belki de gülümsediğini bilmiyordur. Ben gülümsüyor muyum, Earl? | Open Subtitles | ربما لايمكنه أن يرى أنه يبتسم هل أنا مبتسم يا ايرل |
üçte birimizden fazlası günde 20 defadan daha fazla gülüyor, yüzde 14 ten azı ise 5 kereden daha az gülümsüyor. | TED | اكثر من ثلث الاشخاص يبتسمون اكثر من 20 مرة في اليوم وهناك 14% من يبتسم اقل من 5 مرات في اليوم |
Ölüm'e gülümsüyor Tanrı'ya kıkırdıyor, kendisine gülüyor ve kızlara gülücükler yolluyor. | Open Subtitles | يضحك ضكة خافتة من المولى . .. يضحك في نفسه ويبتسم للبنات |
Evet beni en son çektiğinde 6:00 haberlerini çıkmıştım. gülümsüyor gibi görünmüşüm. | Open Subtitles | أجل آخر مرة صورتني إنتهيت في أنباء السادسة وبدوت كأنني أبتسم |
Ona benzemiyor, ama bir şekilde o olduğunu biliyorum ve aşağıya, bana bakıyor, gülümsüyor. | Open Subtitles | لا تيدو مثلها ولكنني أعرف أنها هي تنظر إليّ في الأسفل وتبتسم |
Bu kadar acı çekse de yanımızda hep gülümsüyor. | Open Subtitles | لأجل كلّ نفسٍ تتنفّسه لكنها.. تبتسمُ دائمًا عندما تكون معنا |
Bunu söylemek zor. Fotoğrafta gülümsüyor. | Open Subtitles | أنه من الصعب أن نقول ,أنها كانت مبتسمة |
Sonra kavalyesi, kızın kendine güvenen gülümseyişine karşılık manalı bir hayranlıkla gülümsüyor. | Open Subtitles | و من ثم رفيقها يعطيها ابتسامة معرفة من الإعجاب على ابتسامتها الواثقة |
Sanırım bugün bilardo tanrıları bana gülümsüyor. Ama sonra, bilardo tanrıları döneklik edebilir. Sorun değil, efendim. | Open Subtitles | أعتقد أن آلهة البلياردو ابتسمت لي اليوم لكن، آلهة البلياردو قد يكونون متقلبين |
Gördün mü? Ne de güzel gülümsüyor. Ama sorun şu ki Richie... hep ben senin sırtını kaşıyorum. | Open Subtitles | 85 لتري هذا, أنني أري إبتسامة في وجهه, هذه المُشكلة أنا أستمر القيام بأشياء لكَ |
Sana o lanet gülümsemeni izleteceğim. Çünkü oraya girdikten sonra artık gülümsüyor olmayacaksın. | Open Subtitles | و سأريك , و سأريك إبتسامتك اللعينة لأنك لن تكونى تبتسمين وقتها |
Ama her şeyden önemlisi, bunun için ağlamak yerine, dışarıda durup bize komik suratlar yapıp gülümsüyor. | Open Subtitles | لكن ما يحزننى حقاً هو أنه بدلاً من أن يبكى هو بالخارج مبتسماً لنا |
Bana değil, başkasına gülümsüyor. | Open Subtitles | إنه حتي إبتسم لها |
Merhaba. Seni tekrar gülümsüyor görmek güzel. | Open Subtitles | اهلا انا سعيد لعودة ابتسامتك ثانية |