ويكيبيديا

    "gülmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الضحك
        
    • تضحك
        
    • أضحك
        
    • للضحك
        
    • ضحك
        
    • اضحك
        
    • نضحك
        
    • ابتسم
        
    • بالضحك
        
    • وأضحك
        
    • لأضحك
        
    • لنضحك
        
    • لتضحك
        
    • تضحكي
        
    • تضحكِ
        
    Senin için yaptığım onca şeyden sonra tek yapabildiğin gülmek mi? Open Subtitles بعد كل شىء فعلته لك هذا مايمكنك فعله , الضحك ؟
    Senin için yaptığım onca şeyden sonra tek yapabildiğin gülmek mi? Open Subtitles بعد كل شىء فعلته لك هذا مايمكنك فعله , الضحك ؟
    Bir doktor ciddi olabilir, fakat hala gülmek çok önemli bir ilaçtır. TED قد يبدو الطبيب جديا. لكن الضحك ما يزال دواء ا عظيما.
    Sıradan şeylere sinirlenmek ya da gülmek huzurlu zamanların geri döndüğüne işarettir. Open Subtitles أن تضحك وتغضب على الأشياء العادية هذه علامة على عودة الخير للعالم
    Sizin bana kız kurusu demenizi düşündüğümde içimden gülmek geliyor. Open Subtitles سيكون على أن أضحك حين أتذكرك تدعونى بالعانس العجوز
    Tanrım, Bill, sadece gülmek adına fazla ileri gitmedin mi? Open Subtitles يالهي بيل , هذا خوف مرعب جميل فقط الذهاب للضحك
    Daha da kötüsü, yanlış şeylere gülmeniz -- buna gülmek kabul edilebilir, teşekkürler. TED أو حتى أسوأ من ذلك أن تضحكوا بينما حديثي لم يكن مضحكاً الضحك على هذا الجزء كان مقبولاً شكراً
    Şahsen gelişimsel engelliler yararına bir merkezin yönetim kurulundayım, bu insanlar gülmek istiyor, TED انا واقع في منتصف الغير قادرين على التقدم و هؤلاء الناس يحتاجون الى الضحك و العاطفة و ايضاً الحب
    Şimdi, kapanış çekimi için gülmek mi yoksa ağlamak mı istersiniz? Open Subtitles الآن هل تريدون البكاء أم الضحك لآخر مشهد؟
    Böyle zamanlarda tek yapabildiğin gülmek sanırım. Open Subtitles في مواقف كهذه ، كل ما أستطيع فعله هو الضحك
    Eski günleri anmak. Birbirinizle şakalaşmak, gülmek. Open Subtitles التسابق في الشراب و السخرية من بعضكم البعض و الضحك
    Araştırmalarla da kanıtlanmıştır, gülmek stresin negatif etkilerini atmanızı sağlar ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Open Subtitles و قد ثبت بالدراسات العلمية أن الضحك يساعدك على حل تأثيرات التوتر السلبية كما أنه يعزز أيضاً جهازك المناعي
    Aşk, ilişki, gülmek, sarılıp yatmak, falan filan işte. Open Subtitles و العلاقة, و الضحك و الحضن و كل ذلك الهراء
    gülmek zorunda değilsin. Hiçbir şeye gülmek zorunda değilsin, anladın mı? Open Subtitles ليس عليك أن تضحك ليس عليك أن تسخر من كل شيء ، صحيح؟
    Hayatta gülmek çok önemli bir şeydir, ama biraz cefa çekmen de gerekir, yoksa hayatın güzelliklerini hiçbir zaman göremezsin. Open Subtitles من الضروري أن تضحك بعض الوقت لكن لا بد لك من أن تعاني قليلاً أيضا لأن هذا هو المغزى من الحياة
    Mutlu olmak istiyorum. gülmek istiyorum. Yaşamak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أكون سعيدة ،أريد أن أضحك ، أريد أن أعيش ،أريد أن أحب مجدداً
    Söylemek istediğim, bunlar aşırı türden örnekler ve bunlar eğlendirici ve gülmek için güzel örnekler. TED أعني ،أن هذه أنوع من الأمثلة المبالغ فيها ، و انها مسلية و جيده للضحك عليها.
    Koşmak, zıplamak, göz teması, gülmek hatta ağlamak bile var. Open Subtitles أعني هناك ركض و قفز و تواصل بالعين ضحك و حتى بكاء
    Devam et, gül bakalım. gülmek, yapabileceğin en son şey olacak. Open Subtitles اضحك كما شئت فهذا آخر شيء ستفعله في حياتك.
    Babamın yaptığı o ergenlik esprilerine gülmek zorunda kalırdık. Open Subtitles ماذا عن كل الوقت الذي نضحك فيه عن نكات أبي المراهقة الفضيعة؟
    Güzel bir gündü Chuck. İçimden gülmek geliyor. Open Subtitles يبدو أن اليوم سيكون لطيفاً أشعر وكأنني ابتسم
    Sorun şu ki insanlar gülmek istediklerinde, ağlamaya başlıyorlar. Open Subtitles المشكلة أن الناس عندما يرغبون بالضحك, يبكون أولاً
    Bu şehir gibi enerji doluyum ben de. Yaşamak, gülmek, ağlamak istiyorum. Open Subtitles أنا مليء بالطاقة مثل هذه البلدة أريد أن أعيش وأضحك وأبكي
    Seninle gülmek, seninle ağlamak, açık ve dürüst olmak, ve yaşadığımız sürece sana değer vermek istiyorum. Open Subtitles لأضحك وأبكي معكِ لأكون صريحاً ونزيهاً معكِ ولأعزكِ لطالما عشنا نحنٌ الأثنين
    Birlikte öğrenen bir grup için birlikte gülmek gerekir, değil mi? Open Subtitles ننقسم إلى مجموعات ..لنتعلم ونكتسب الخبرات من بعضنا وذلك لنضحك معاً، أليس كذلك؟
    Ve o her sabah sadece gülmek için bir araya gelen gruplar organize ediyor. Open Subtitles و قد نظم مجموعات تلتقي كل صباح لتضحك فقط
    Senin için gülmek kolay. Onunla sen değil, ben uğraşıyorum. Open Subtitles من السهل عليك ان تضحكي انت لا تتعاملي معه ، انا افعل
    Şöyle başlayan bir şeye gülmek ne kadar zor, biliyor musun? Open Subtitles ألديكِ أدنى فكرة كم هو شاق أن تضحكِ على طُرفة (طق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد