| Biz de bir pazartesi gününe küçük bir cerrahi müdahale ayarladık. | TED | حددنا موعدا لإجراء عملية جراحية صغيرة بعد أسابيع في يوم الإثنين. |
| Eminim en geç pazar gününe kadar bir şeyler düşünmüş olursun. | Open Subtitles | بحلول يوم الاحد سنكون فكرنا فى شئ انت فتى لامع جدا |
| İşte böyle, işin ikinci gününden son gününe kadar işler böyle sürdü. | Open Subtitles | و هذا ما حدث انه فى اليوم قبل آخر يوم فى العمل |
| Ama uçuş gününe uysun diye okulu erken tatil edebilirim. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني إغلاق المدرسة ليوم واحد ليتناسب مع اجازتي |
| Sarışınlar ile kumrallar arasındaki kavga Cuma gününe kadar ertelenmiştir. | Open Subtitles | تم تأجيل القتال بين الدمويين والبغيضين حتى يوم الجمعه القادم |
| Seni evlat edinemem ama istersen Baba-Oğul gününe seninle giderim. | Open Subtitles | ..لا أستطيع أن أتبناك, ولكنى سآتى معك إلى يوم الأب0 |
| Emekli olduğundan beri onu eski oyuncular gününe davet ediyoruz. | Open Subtitles | لقد دعوناه إلى يوم المؤشرات القديمة كل سنة منذ تقاعده |
| Tezin tamamı hâlâ daktiloya geçiriliyor ama cuma gününe kadar elinizde olur. | Open Subtitles | الأطروحة الكاملة لا تزال قيد الطباعه و لكنها ستكون أمامك يوم الجمعه |
| Maalesef, bugün Şükran Günü. Elçilik Pazartesi gününe kadar kapalı. | Open Subtitles | للأسف نحنُ فى عيد الشُكر السفارات مُغلقة إلى يوم الأحد |
| Yoksa nasıl birilerinin milyonlarca yılı olurken, diğerleri günü gününe yaşar? | Open Subtitles | كيف يكون مع البعض ملايين السنين بينما يعيش الكثيرون يوم بيوم |
| Merhaba Chicago ve Geleneksel Northside Kickball turnuvasının ilk gününe hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً ''شيكاغو'' و أهلاً بكم في أوّل يوم لدوري ''نورثسايد'' لكرة القدم. |
| Böylece hayatınızın en büyük gününe siz de ortak olabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا بأمكانك ان تشارك في ذلك اهم يوم في حياتك |
| Cuma gününe öylesine biriyle ilk randevuma çıkacağım. Öylesine biri mi? | Open Subtitles | لديّ فقط أول موعد غرامي مع رجل ما في يوم الجمعة |
| Okulda geçen ilk başarılı güne ve kaçırdığımız doğum gününe. | Open Subtitles | نخب يوم ناجح في المدرسة، وإحتفال بعيد الميلاد الذي فوتناه |
| İdam gününe kadar, her gün beni ziyaret etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ منكَ أن تأتي لزيارتي كل يوم حتى يوم الرحيل |
| Kazara duyduğuma göre kampanyamı seçim gününe kadar götürmeye bolca yeter. | Open Subtitles | هذا لابد بأنه كثيراً بما يكفي لتمويل حملتي خلال يوم الإنتخابات |
| Sözleşmeye göre seni çarşamba gününe kadar mahkemeye ulaştırmam gerekiyor. | Open Subtitles | العقد يقول أنه يجب أن أحضرك للمحاكمة بحلول يوم الأربعاء |
| İlginç, çünkü ben senin için cuma gününe randevu aldım. | Open Subtitles | مشوق , لأنني أخذت لك موعداً ليوم الجمعة بعد الظهر |
| Eğer bunu baronun doğum gününe yetiştiremezsem, ölü bir oyuncakçı olacağım. | Open Subtitles | انظر انا فقط صانع العاب واذا لم انهى هذه فى الوقت المناسب لعيد ميلاد البارون غدا |
| Kendi kızının doğum gününe gelmediğinin farkındasın. | Open Subtitles | ، تعلمين لا يمكنه حتى القدوم لحفل ميلاد إبنته |
| Doğum gününe gittim ve tam mumları üflemeden bana o kötü bakışı attı. | Open Subtitles | أذهب إلى حفل عيد ميلاده ومباشرة قبل أن يطفئ الشموع يرمقني بتلك النظرة. |
| Bence aileden biri onu buraya koyup çöp toplama gününe kadar bekledi. | Open Subtitles | أُفكّرُ شخص ما في هذه العائلةِ لَصقَها هنا، إنتظرَ حتى يومِ نفاياتِ. |
| Bu yıl Denny's restorantında kaç doğum gününe gittin? | Open Subtitles | كم من حفلات أعياد الميلاد التي حضرتها في بيت ديني هذه السنة؟ |
| Ama bence bu, ona hayatın ne kadar değerli olduğunu öğretti, ve en son gününe kadar da her gününü dolu dolu yaşadı. | Open Subtitles | ولكن هذا قد علمه كيفية تقدير الحياه, بالاضافة الى انه كان يعيش حياته يوما بيوم,وكأنه يومه الاخير. |
| Seçim gününe kadar hemen arkamda kalacak kadar yaşayacaklar mı? | Open Subtitles | أهم سَيَعِيشونَ لمدة طويلة بما فيه الكفاية ليومِ الإنتخابات، ليساندوني؟ |
| - Annemi de mi davet ettin? Tek torununun doğum gününe gelemeyeceğini ona sen söylemek... ister miydin? | Open Subtitles | أتود أن تخبرها أنها غير مدعوة لحفلة عيد ميلاد حفيدها؟ |
| Seni tam da aile gününe soktum işte. | Open Subtitles | بالله عليك .. أعطيتكم وقتي ليومك العائلي |
| Mezunlar gününe de bu yüzden gelmedim çünkü gözlerindeki ifadeye dayanamıyorum. | Open Subtitles | أيها الشىء المتغطرس و لهذا لم آتِ إلى إجتماعات إعادة لم الشمل تلك لأنى لا أستطيع تحمل تلك النظرة فى عيناك |
| gününe bağlı. Fakat anları vardır. | Open Subtitles | ذلك يعتمد على اليوم. لكّن لديه لحظاته المميّزة. |