Sadece evlerinde buluşmayı bir kural hâline getirdim çünkü onlara güvendiğimi belli etmek istiyorum. | TED | اتخذت قاعدة للمقابلات، أن ألتقيهم دائمًا في منازلهم. لأوحي لهم من البداية بأنني أثق بهم. |
Eğer ben,ona güvendiğimi göstermesem, Shyla da bana güvenmeyecek. | Open Subtitles | حسناً, لن تثق بى شايلا إذا لم أبين لها أننى أثق بها |
Doktor. Sana güvendiğimi söyleniyorum ama yapabileceğin bir şey olmalı. | Open Subtitles | حسناً يا دكتور ، أنا لا أثق بك لكن لابد من وجود شئ يمكنك فعله |
Ama sana tekrar güvendiğimi söylemeye henüz hazır değilim. | Open Subtitles | ولكني لست مستعدة لقول اني اثق بك مرة اخري |
Sanan güvenmediğimi söylemiyorum ve güvendiğimi de. Ama güvenmiyorum. | Open Subtitles | لا أقول بأنني لا أعتمد عليك وأيضاً لا أقول أنه نعم |
Ve bence nasıl bir adama güvendiğimi görmek için birkaç soru sorma hakkına sahibim. | Open Subtitles | و أعتقد أنه من الإنصاف أن أسأل بعض الأسئلة لكي أرى أي نوع من الرجال أنا أثق به |
Belki en başta öyle, ama sana her zaman güvendiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | ...حسنا, ربما في البداية, لكن أنت تعلمين أني دائما أثق بك |
Size güvendiğimi, ameliyatı yapınca gitmeme izin vereceğinizi ümit ettiğimi mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | تحسبون أنني أثق بكم و بأنني سأجري العملية هكذا و آمل في أنكم ستطلقون سراحي؟ |
Sana çok güvendiğimi biliyorsun. Orası sana emanet. | Open Subtitles | تعرف بأنّني أثق بك كثيراً أنت المسؤول عن هذا |
Elena'yı almazsam zaten edeceksin. Sana güvendiğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أنتِ ستأتي بالجدران أرضاً لو لم آخذها معي، أتخالي أنـّي أثق بكِ ؟ |
Öyle de demeyeceğim, değil de demeyeceğim. Ama o kuşa paramı ikiye katlayacak kadar güvendiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | لن أؤكد ذلك ولن أنفيه ولكني أثق به بما يكفي لأضاعف عرضي |
Önceden güvenmiyordum ama artık güvendiğimi söylemeliyim. | Open Subtitles | لمْ أكن أثق به سابقاً لكنْ لا بدّ مِن القول أنّي أثق به الآن |
Sam Amca'ya bu konuda güvendiğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | لبعضة أشخاص من الحكومة؟ كأنني حقا أثق بالعم سام يطل علىَّ من أجل سعادتي. |
Buradasın çünkü, kocam seni burada istiyor ama sakın, bir saniye bile, sana güvendiğimi düşünme. | Open Subtitles | أنتَ هنا لأنها رغبة زوجي، ولكن لا تظُن للحظة أنني أثق بكَ. |
Neden sana, ondan daha fazla güvendiğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | ولست أدري بحق لِم أثق بك أكثر مما أثق بها |
Ama sana bu konuda güvendiğimi söylemiştim, hala da güveniyorum. | Open Subtitles | لكنني أخبرتكِ بأنني اعتمد عليكِ في هذا، لذا فأنا أثق بك |
Baba, bunu senden sakladığım için özür dilerim ama o benden saklamadı ve ben sana ona güvendiğimi söylüyorum. | Open Subtitles | ابي, انا اسف لأني ابقيت هذا عنك ولكنه لم يبقيه عني وانا اخبرك اني اثق به |
Aşkım, sana tamamen güvendiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | ياحبيبتي تعلمين اني اثق بكِ على نحو مطلق |
Belki de Kraliçeye güvendiğimi anladığı için, | Open Subtitles | ربما لأننى اثق بالملكة ، استمتع |
Sanırım bundan önce ona ne kadar güvendiğimi fark etmedim. | Open Subtitles | أخمن أني لم أدرك من قبل.. كم أعتمد عليه قبل هذا. |
Senin değerlendirmelerine çok fazla güvendiğimi fark ettim. | Open Subtitles | حسنا، أدركت أنني أعتمد كثيرا على أحكامك. |
Listeye senden daha fazla güvendiğimi söylediğinde. | Open Subtitles | حينما أخبرتني أنّ ثقتي في القائمة أكبر من ثقتي بك... |