sağ kolumu ustalığıyla eğitmesini... bu arada güvenliğim için sessiz kalmasını. | Open Subtitles | مهارته لذراعي الأيمن ، و خبرته لجهلي تكتمه حرصاً على سلامتي |
Ne yaptığını bilmem gerekmiyor. Bilmek istemiyorum, gerçekten, güvenliğim için. | Open Subtitles | لست أحتاج لأن أعرف مالذي تقومين به لا أريد أن أعرف ، في الواقع ، من أجل سلامتي |
Ne yaptığını bilmem gerekmiyor. Bilmek istemiyorum, gerçekten, güvenliğim için. | Open Subtitles | لست أحتاج لأن أعرف مالذي تقومين به لا أريد أن أعرف ، في الواقع ، من أجل سلامتي |
Amcamdan Portekiz'deki güvenliğim hakkında emin olmasını istedim. | Open Subtitles | لقد سألت عملي ليتأكد عن حمايتي في البرتغال |
Kendi güvenliğim için kardeşinden o mührün çıkmasını istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن تُزال العلامة من أخيك من أجل حمايتي أنا |
Benim için endişelendiğini biliyorum Anne... ama her sorunu aşmanın bir yolunu buluyoruz... yani güvenliğim için o kadar endişelenmiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك قلقة بشأنى يا أماه لكننا وجدنا السبيل للتغلب على كل عقبة واجهتنا لذا لا تقلقى بشأن سلامتى |
güvenliğim için bana olan yardımını takdir ediyorum ama burada uzun süre kilitli kaldım. | Open Subtitles | أقدر إهتمامك بسلامتي ولكنني حبست هنا لمدة طويلة |
Paranoyaklaştığını düşünmüştüm sadece. En son konuşmamızda, benim güvenliğim konusunda tartıştık. | Open Subtitles | ظننت أنه مصاب بالشك، لقد اختلفنا آخر مرة تحدثنا بها بشأن سلامتي |
güvenliğim için telaşlanmalı mıyım? Sanırım geçen hafta bir banka soygunu olmuş. | Open Subtitles | هل يجب أن أقلق بشأن سلامتي فعلى ماأعتقد . كان هنالك سرقةٌ للبنك الأسبوع الماضي |
Sorun şu. Sarayda kendi güvenliğim için tutulduğumu söylüyorsunuz ama az kalsın canımdan oluyordum. | Open Subtitles | لكنكِ تبقيني في القصر وتدّعين أن هذا من أجل سلامتي |
Kendi güvenliğim ve odadaki iki kişinin güvenliği için mantıklı olanı yaptım. | Open Subtitles | وانا اتخذت اجراءات معقولة لضمان سلامتي وضمان سلامة مدنيين في الغرفة |
Hem burayı yakıp kül etmeyeceğine güvenemem. Bu da bizzat kendi güvenliğim için. | Open Subtitles | وأنا لا أثق بك ألا تحرقي المكان اقف حرصاً على سلامتي |
Fakat annemin dönem dönem geçirdiği cinnetler sırasında beni günah keçisi yapıp hem duygusal hem de fiziki istismara maruz bırakmasıyla, kendi güvenliğim için kaçtım. | TED | ولكن عندما أصيبت أمي بالجنون لفترة من الوقت، وعندما اختارني هذا الجنون ككبش فداء رئيسي في صورة انتهاكات جسدية وعاطفية، فررت من أجل سلامتي. |
güvenliğim için mi yoksa örtbas işlerinden uzak tutmak için mi? | Open Subtitles | من أجل سلامتي أو لإبعادي من التغطية ؟ |
Kusura bakma, kendi güvenliğim için hayatını tehlikeye attım. | Open Subtitles | آسف لأنّي خاطرت بحياتك من أجل سلامتي |
Kendi güvenliğim hakkında yeterli şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بما فيه الكفاية عن حمايتي |
Güya güvenliğim içinmiş. | Open Subtitles | كان من المفترض أنه لأجل حمايتي |
Evet ama ifade verince güvenliğim ne olacak? | Open Subtitles | حسناً, لكن ماذا عن حمايتي إذا شهدت ؟ |
Bir de benim güvenliğim yaşayacağım yer ve ne yapacağım konuları. | Open Subtitles | توجد مسائل عن سلامتى , أين سأعيش وماذا سأفعل |
Kendi güvenliğim için, nerede olduğunu bilmiyorum. O, gitti. | Open Subtitles | أنا لا أعرف مكانه من أجل سلامتى, لقد ذهب. |
Neden özellikle, benim güvenliğim hakkında endişelisin onu merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا لاأفهم ماهو سبب اهتمامك بسلامتي على وجه الخصوص |
Marcus'un duygusal iyiliği ve benim güvenliğim için lütfen biriyle yatar mısın? | Open Subtitles | من أجل سلامة مشاعر "ماركوس" ومن أجل أماني الخاص هل يمكنكِ رجاءً أن تضاجعي أحداً؟ |
UYANMA MODU_TAMAMLANDI ...belki benim güvenliğim için, belki onların. | Open Subtitles | ربما لسلامتي و ربما لسلامتهم |