güzelliğini görmüyorlar ama, insanlar bulutların kendisini bile fark etmiyorlar, Araya girerek güneşi engelleyene kadar. | TED | إنهم لا ينتبهون إلى جمالها ، ولا يمكنهم حتى ملاحظة السُحب إلا إذا اعترضت طريق الشمس |
Kibirli ve kötü olan üvey annesi Kraliçe, Pamuk Prensesin güzelliğinin, kendi güzelliğini geçeceğinden korkar. Ve onu paçavralar içinde hizmetçi olarak çalışmaya zorlar. | Open Subtitles | زوجة أبيها الملكة الشريرة خافت أن جمال سنوهوايت سوف يتفوق على جمالها |
Bu basit teori yaşam hakkında her şeyi yaşamın güzelliğini, evrenin karmaşıklığını açıklıyor ve oldukça da tatmin edici. | Open Subtitles | هذه النظرية البسيطة بشكل لا يصدّق كانت حقا قادرة على تفسير كل ما يتعلق بالأحياء.. الجمال ، والتعقيد، والتنوع. |
Hayatımın her an sona erebileceği fikri beni hayatın sunduğu şeylerin güzelliğini, sanatını ve korkusunu tamamen kucaklamam için özgür kılıyor. | Open Subtitles | إن فكرة انتهاء حياتي في أية لحظة تحررني لكي أقدّر تماماً الجمال والفن والهلع المصاحبة لكل ما يقدمه لنا عالمنا هذا |
Senin hayatını kurtarabilirim, ama güzelliğini geri getiremem. | Open Subtitles | يمكننى اٍنقاذ حياتك و لكنى لن أستطيع أن أعيد جمالك |
Kabilecilerden, kozmopolit olmanın ve çeşitliliğin güzelliğini öğreneceğiz. | TED | ومن القبليين، سنتعلم جمال العالمية وجمال التنوع. |
Tüm kadınlara, kraliçelere ya da herhangi birine karşı güzelliğini kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التغلب بجمالك على أي امرأة أكانت ملكة أم من العامة |
Onlara güzelliğini zekanı ve sevgini göster ve seni seveceklerdir. | Open Subtitles | أظهري لهم جمالكِ و تفكيركِ وقوة قلبكِ, ولسوف يحبونكِ. |
Küçük bir maskara gözlerinin güzelliğini ortaya çıkaracak. | Open Subtitles | القليل من مُجمّل الرموش سوف يظهر جمالها. |
Gözleri ve yüzü, güzelliğini zerafetini ve rengini kaybedecek bedeni toprağın olacak tekrar dönmemek üzere. | Open Subtitles | عيناها فمها جبهتها التي ستفقد جمالها ونَظَارتها ولونها تحت الأرض |
Ay ışığına da açsa güzelliğini en ürkek kız vermiş olur kızlığını. | Open Subtitles | ان الفتاة الجميلة ستكن كثيرا الاسراف اذا كشفت عن جمالها للقمر |
Birisi neden kendi doğal güzelliğini kapatmak istesin ki? | Open Subtitles | لماذا يريد أي شخص ل تغطية جمالها الطبيعي؟ |
Bahçe, tüm canlıların yaşamını, güzelliğini ve faniliğini temsil eder. | Open Subtitles | البستان يمثل الحياة و الجمال و فناء كل شيء حي. |
Bahçeleremizin özenle dengelendiğinde inayet dolu bir yaşamın güzelliğini hasat edebiliriz | TED | عندما يتم توازن حدائقنا بعناية، يمكننا حصاد الجمال من عيش حياة منعمة. |
Bu dünyanın güzelliğini ve karmaşıklığını fotoğraflamak bana sevdiğim bir kişinin portresini yapmak gibi geliyor. | TED | إن تصوير الجمال والتعقيد في هذا العالم بالنسبة لي يشبه رسم لوحة لشخص أحبه. |
Acınası bir ayna, senin gerçek güzelliğini göstermez, Prenses. | Open Subtitles | المرآة لن تظهر جمالك الحقيقي ايتها الاميره |
Soluğunun balını çeken ölümün gücü, Yetmemiş güzelliğini almaya. | Open Subtitles | الموت الذي أخذ رحيق أنفاسك لم يتمكن بعد من جمالك |
Ama sen de güzelliğini yitirmeye başladın. | Open Subtitles | ذات مرة ولكن حتى انت بدات تفقدى جمالك الآن. |
Ne tatlı. Aslında, önümüzdeki 18 dakikada parçacık fiziğinin güzelliğini denklemsiz anlatmak için elimden geleni yapacağım. | TED | جميل. في الـ 18دقيقة التالية سأعمل جاهدا قدر المستطاع.. شرح جمال فيزياء الاجسام بدون معادلات حسابية. |
bu özgürlüğe senin güzelliğini seyrettim kalbimin hoşnutluğu için, gözümü diktim senin üstüne, sonsuz aşk içinde. | Open Subtitles | لحرية الاحتفاظ بجمالك إلى شعور قلبي، التحديق إليك، في الحب اللامتناهي |
İç güzelliğini ortaya çıkarman lazım. | Open Subtitles | عليكِ أيجاد جمالكِ الروحيّ فحسب |
Bu anı sadece bu hoş enstrümanın güzelliğini göstermekle geçireceğim. | Open Subtitles | أريد أن أستغل تلك اللحظة لأسجل إعجابي بجمال هذه القطعة |
Anneminkine hayrandım ve onun güzelliğini taklit etmek istedim. | TED | أتذكر إعجابي بوالدتي، حيث أردت التشبه بجمالها. |
Ötelenme sürecinde de olsa diğerleri ile konuşmayı öğrenebilirsek o zaman seçimlerin kendi yabancılığını, karmaşıklığını ve zorlayıcı güzelliğini görebiliriz. | TED | اذا تعلمنا التحدث الى شخص وتعلمنا لغته .. وترجمة كلماته فانه سيمكننا ان نرى الخيارات بكل غرابتها وتعقيدها وجمالها الحقيقي |
Onlar senin güzelliğini kıskandılar. | Open Subtitles | هم كَانوا غيورون، ذلك ما هو كَانَ. هم كَانوا غيورون مِنْ جمالِكَ. |