"güzelliğini" - Traduction Turc en Arabe

• جمالها
• الجمال
• جمالك
• جمال
• بجمالك
• جمالكِ
• بجمال
• بجمالها
• وجمالها
• جمالِكَ
• وجمال

güzelliğini görmüyorlar ama, insanlar bulutların kendisini bile fark etmiyorlar, Araya girerek güneşi engelleyene kadar.
إنهم لا ينتبهون إلى جمالها ، ولا يمكنهم حتى ملاحظة السُحب إلا إذا اعترضت طريق الشمس

Kibirli ve kötü olan üvey annesi Kraliçe, Pamuk Prensesin güzelliğinin, kendi güzelliğini geçeceğinden korkar. Ve onu paçavralar içinde hizmetçi olarak çalışmaya zorlar.
زوجة أبيها الملكة الشريرة خافت أن جمال سنوهوايت سوف يتفوق على جمالها

Bu basit teori yaşam hakkında her şeyi yaşamın güzelliğini, evrenin karmaşıklığını açıklıyor ve oldukça da tatmin edici.
هذه النظرية البسيطة بشكل لا يصدّق كانت حقا قادرة على تفسير كل ما يتعلق بالأحياء.. الجمال ، والتعقيد، والتنوع.

Hayatımın her an sona erebileceği fikri beni hayatın sunduğu şeylerin güzelliğini, sanatını ve korkusunu tamamen kucaklamam için özgür kılıyor.
إن فكرة انتهاء حياتي في أية لحظة تحررني لكي أقدّر تماماً الجمال والفن والهلع المصاحبة لكل ما يقدمه لنا عالمنا هذا

Senin hayatını kurtarabilirim, ama güzelliğini geri getiremem.
يمكننى اٍنقاذ حياتك و لكنى لن أستطيع أن أعيد جمالك

Kabilecilerden, kozmopolit olmanın ve çeşitliliğin güzelliğini öğreneceğiz.
ومن القبليين، سنتعلم جمال العالمية وجمال التنوع.

Tüm kadınlara, kraliçelere ya da herhangi birine karşı güzelliğini kullanabilirsin.
يمكنك التغلب بجمالك على أي امرأة أكانت ملكة أم من العامة

Onlara güzelliğini zekanı ve sevgini göster ve seni seveceklerdir.
أظهري لهم جمالكِ و تفكيركِ وقوة قلبكِ, ولسوف يحبونكِ.

Küçük bir maskara gözlerinin güzelliğini ortaya çıkaracak.
القليل من مُجمّل الرموش سوف يظهر جمالها.

Gözleri ve yüzü, güzelliğini zerafetini ve rengini kaybedecek bedeni toprağın olacak tekrar dönmemek üzere.
عيناها فمها جبهتها التي ستفقد جمالها ونَظَارتها ولونها تحت الأرض

Ay ışığına da açsa güzelliğini en ürkek kız vermiş olur kızlığını.
ان الفتاة الجميلة ستكن كثيرا الاسراف اذا كشفت عن جمالها للقمر

Birisi neden kendi doğal güzelliğini kapatmak istesin ki?
لماذا يريد أي شخص ل تغطية جمالها الطبيعي؟

Bahçe, tüm canlıların yaşamını, güzelliğini ve faniliğini temsil eder.
البستان يمثل الحياة و الجمال و فناء كل شيء حي.

Bahçeleremizin özenle dengelendiğinde inayet dolu bir yaşamın güzelliğini hasat edebiliriz
عندما يتم توازن حدائقنا بعناية، يمكننا حصاد الجمال من عيش حياة منعمة.

Bu dünyanın güzelliğini ve karmaşıklığını fotoğraflamak bana sevdiğim bir kişinin portresini yapmak gibi geliyor.
إن تصوير الجمال والتعقيد في هذا العالم بالنسبة لي يشبه رسم لوحة لشخص أحبه.

Acınası bir ayna, senin gerçek güzelliğini göstermez, Prenses.
المرآة لن تظهر جمالك الحقيقي ايتها الاميره

Soluğunun balını çeken ölümün gücü, Yetmemiş güzelliğini almaya.
الموت الذي أخذ رحيق أنفاسك لم يتمكن بعد من جمالك

Ama sen de güzelliğini yitirmeye başladın.
ذات مرة ولكن حتى انت بدات تفقدى جمالك الآن.

Ne tatlı. Aslında, önümüzdeki 18 dakikada parçacık fiziğinin güzelliğini denklemsiz anlatmak için elimden geleni yapacağım.
جميل. في الـ 18دقيقة التالية سأعمل جاهدا قدر المستطاع.. شرح جمال فيزياء الاجسام بدون معادلات حسابية.

bu özgürlüğe senin güzelliğini seyrettim kalbimin hoşnutluğu için, gözümü diktim senin üstüne, sonsuz aşk içinde.
لحرية الاحتفاظ بجمالك إلى شعور قلبي، التحديق إليك، في الحب اللامتناهي

İç güzelliğini ortaya çıkarman lazım.
عليكِ أيجاد جمالكِ الروحيّ فحسب

Bu anı sadece bu hoş enstrümanın güzelliğini göstermekle geçireceğim.
أريد أن أستغل تلك اللحظة لأسجل إعجابي بجمال هذه القطعة

Anneminkine hayrandım ve onun güzelliğini taklit etmek istedim.
أتذكر إعجابي بوالدتي، حيث أردت التشبه بجمالها.

Ötelenme sürecinde de olsa diğerleri ile konuşmayı öğrenebilirsek o zaman seçimlerin kendi yabancılığını, karmaşıklığını ve zorlayıcı güzelliğini görebiliriz.
اذا تعلمنا التحدث الى شخص وتعلمنا لغته .. وترجمة كلماته فانه سيمكننا ان نرى الخيارات بكل غرابتها وتعقيدها وجمالها الحقيقي

Onlar senin güzelliğini kıskandılar.
هم كَانوا غيورون، ذلك ما هو كَانَ. هم كَانوا غيورون مِنْ جمالِكَ.