ويكيبيديا

    "güzellikler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجمال
        
    • الجميلات
        
    Bütün bu güzellikler ve servet için sizin Çar'ı eleştirdiğimde yanılmışım. Open Subtitles كنت مخطئاً عندما كنت أنتقد قياصرتكم على كل هذا الجمال والترف
    Hâlâ böyle güzellikler yaratabilen bu cehennemde yaşayan insanları kucaklayasın geliyor. Open Subtitles لحمل الناس الذين يعيشون في هذا الجحيم الذين لا يزالوا غير قادرين على انشاء الجمال.
    ..fakat neden buradaki güzellikler görmezden geliniyor ? Open Subtitles لكن لماذا لا يستطيع المبصرون رؤية الجمال فيها؟
    Ama burada muhteşem güzellikler de var. Open Subtitles و لكن، هناك الكثير من مظاهر الجمال في الصين
    Bu küçük güzellikler müzayedeye çıkıyor. Open Subtitles هؤلاء الجميلات الصغيرات قد اعتلوا المزاد
    Çevremizde güzellikler de terör de kol gezmektedir. Open Subtitles في الحياة هناك الجمال والإرهاب جميعهم حولنا
    Bak, böyle güzellikler görmüş müydün? Onları ağdan çıkart. Open Subtitles هل رأيت مثل هذا الجمال ، لقد قمنا اصطيادهم بالشبكة
    güzellikler bir sınıfta ya da ders kitabında falan sanıyorlar ama değil. Open Subtitles تظنين أن الجمال في فصل دراسي أو كتاب أو شيئا من هذا، لكنه ليس كذلك.
    Bütün bu güzellikler kaybolacak ve kendi zaman dilimimizdeki Dünya kayıp dünyalar arasındaki yerini almış olacak. Open Subtitles كل هذا الجمال سيندثر و أرض لحظتنا هذه ستأخذ مكانها بين العوالم المفقودة.
    Okyanustan bir damla alıp mikroskopla incelediğinzde o küçücük ölçekte, o minyatür mimarîde bile bakmaya doyamayacağınız öyle güzellikler var ki. Open Subtitles عندما كنت تأخذ أي غلبه النعاس المحيط في أي مكان وأنت تنظر تحت المجهر، هناك الكثير من الجمال هناك على هذا النطاق الصغير،
    Bazen acı bazen öfke getirir, ama her defasında, geçmiş bize güzellikler getirir. Open Subtitles أحيانا يجلب الألم في بعض الأحيان يجلب الغضب ولكن من حين لاخر احيانا الماضي يجلب لنا الجمال
    Bu güzellikler nedeniyle - Afsluitdijk: 32 kilometre, 1932 yılında el ile inşa edildi - su ile yaşıyoruz, su ile savaşıyoruz, ahenk bulmaya çalışıyoruz, ama bazen unutuyoruz. TED وبسبب هذا الجمال -- سد أفسلاوتدايك: 32 كيلوميتر، تم بناؤه باليد عام 1932 -- نعيشُ مع الماء، ونكافحُ مع الماء، نحاولُ العثور على الانسجام، ولكن ننسى في بعض الأحيان.
    Dışarıya bakıyorsunuz: gördüğünüz bütün güzellikler, etrafınızda gördüğünüz bütün o hayat, ve bu zeki konuşmayı yapan buradaki sizin ve benim gibi zeki insanlar. TED حين تنظر إلى الخارج و ترى كل هذا الجمال والروعة الحياة التي تراها حولك و هنا لدينا أشخاص أذكياء مثلكم و مثلي بجرون حديثا ذكياً
    Fakat bu güzel şehrin ortasında benim evim dediğim Karura Ormanı var, herhangi bir şehri imrendirebilecek engin güzellikler ve yeşillerin vahası. TED ولكن في قلب هذه المدينة الجميلة التي أدعوها بلدي غابة كارورا، واحة خضراء، مساحات شاسعة من الجمال تحسدها عليها المدن الأخرى.
    Senin asla göremeyeceğin bütün bu güzellikler. Open Subtitles وكل الجمال الذي لن تستطيع رؤيته أبداً
    güzellikler kaybolur, dostlar ihanet eder, hatıralar uçar gider ama büyük mutluluklar için umudun kalır. Open Subtitles "الجمال يبهت, الأصدقاء يخونون, الذكريات تُمحى" لكن كانت عندك الآمال في الإزدهار الكبير
    güzellikler beni böyle yapar. Open Subtitles الجمال يؤثر فىَّ هكذا
    Dedim ya, güzellikler beni böyle etkiler. Open Subtitles قلت لك هذا تأثير الجمال علىَّ
    Bütün o kayıp güzellikler dolanıyordu. Open Subtitles و إذا بتلك الجميلات الشاردات يتجولن حول المكان
    Sahi, az kalsın bu güzellikler ziyan oluyordu. Open Subtitles كنت أعتقد أن مبيدي الحشرات سيرمون هذه الجميلات بعيداً (يقصد بق الفراش )

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد