| Biz tanıştığımızda bir Garajın üstünde berbat bir dairede oturuyordum. | Open Subtitles | أتعلم, عندما التقينا كنت أتعثر بتلك الشقة المقززة فوق المرآب |
| Hapse girdim, orada kendimi topladım. Çıktığımda Garajın yönetimini aldım. | Open Subtitles | ،دخلتُ السجن، إستجمعت حياتي هناك .وأشرفت على المرآب عندما خرجت |
| Garajın üzerindeki odamın çatısından içeri girdi. | Open Subtitles | فتسربت الأمطار من خلال السقف القديم لغرفتي الموجود فوق المرآب. |
| Parayı güvene almak için, muhtemelen Garajın kaba betonunu üstüne sıvamışlar. | Open Subtitles | لتوفير النقود قد يكونوا وضعوا الأسمنت لأرض المرأب فوقه |
| Kendini deniz feneri sanan bir halam var ve ne zaman yağmur yağsa Garajın çatısına çıkap denizcilere işaret vermek ister. | Open Subtitles | وكلما هطل المطر تصعد على سطح الجراج لتحذير البحارة |
| Garajın arkasındaki toprak çok güzel ve bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | لديك قطعة أرض جميلة هناك خلف الكراج وليس بها شئ |
| Onun herhangi bir Garajın altında gömülü olacağını önceden tahmin edebilir miydin? | Open Subtitles | هل كنت تتوقعين أنه سينتهي مدفوناً في مرآب غير معروف لامرأة شمطاء |
| Çocukken Garajın üstündeki pencereden seni izlerdim. | Open Subtitles | وانا طفلة كنت اراقبك من نافذة اعلى المرآب |
| Garajın üstündeki odada kalırsın. - Yarın gitmen gerek. | Open Subtitles | هناك غرفة فارغة أعلى المرآب لتنم هناك وإرحل صباحا |
| Garajın üstündeki odayı kampanya ofisi haline getirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أجهز الغرفة فوق المرآب للتخطيط لحملتي |
| Yine o gece, arka bahçede onu Garajın yanına gömdü. | Open Subtitles | لاحقاً في تلك الليلة ذهب بمفرده، دفنه في الساحة الخلفية بجانب المرآب |
| Bütün gün gene Garajın önünde pinekleyecekmiyiz? | Open Subtitles | نحن سننتظر ثانية طوال النهار أمام المرآب |
| Garajın üstünde Joey'in yaşlanabileceği bir odası olacaktı. | Open Subtitles | بالطبع سيكون لدينا شقة خلال المرآب حيث يمكن أن تنمو جوي القديم. |
| Tabii, Garajın üzerinde de, Joey'nin yaşlanabileceği bir dairemiz olacaktı. | Open Subtitles | بالطبع سيكون لدينا شقة خلال المرآب حيث يمكن أن تنمو جوي القديم. |
| Garajın üstünde yaşayan evladı mı, yoksa üniversiteye girmek için sahtekarlık yapanı mı? | Open Subtitles | الإبن الذي يعيش فوق المرآب أم الإبن الذي يغشّ طريقه إلى الكليّة؟ |
| Saldırmıyorum, havalandırma kanalını arıyorum. Kızın odası Garajın hemen üstünde. | Open Subtitles | لا أصيح، بل أبحث عن فتحة تهوية حجرتها فوق المرأب بالضبط |
| Yani bir keresinde arkadaşlarla Garajın çatısından atlamıştık ama tamamen geyik yapmak içindi. | Open Subtitles | فى مرة , قمنا أنا و اصدقائى بالقفز من فوق سطح المرأب و لكن الأمر كان للمزاح قليلاً |
| Biliyor musun, o Garajın dışında olan tek kişi ben değildim. | Open Subtitles | تعلم انني لم اكن الوحيدة خارج ذلك المرأب |
| Belkide deniz fenerine bakarak onu, Garajın çatısıdaki ihtiyar halan olarak gören sensindir. | Open Subtitles | ربما كنت ترى منارة وتعتقد أنك ترى سيدة عجوز على سطح الجراج |
| Ben yağmur yağdığında, halamı Garajın çatısından indirmekte bile zorlanıyorum. | Open Subtitles | أنا أجد صعوبة في أنزال عمتي من سقف الجراج عندما تمطر |
| Garajın oradaki kapıyı koruyan ajan sen merdivenlerde üstüne basmadan önce ölmüş | Open Subtitles | وحارس باب الكراج مات قبل أن تمُرّي به على السلّم |
| Gob büyüyordu. Kulübeyi, Garajın yanına koymak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | كوخ الغابه سوف يتم وضعه بجانب مرآب سيارتنا |
| Garajın kötü durumda, ilgimi çekti. | Open Subtitles | مرآبك متهاوٍ يبدو مثيراً للانتباه |
| Monk, kocasını o öldürdü. Onu Garajın altına gömmüş. | Open Subtitles | مونك، هي قتلته دَفنتْه تحت المرآبِ. |
| Çarşıda, Garajın orada, biriyle araba değiştirdiler. | Open Subtitles | أعتقد أنك على حق لقد رأيت أوليفر في جراج المول |
| Aslında Garajın üzerindeki bir odada kalıyorum. | Open Subtitles | لا.. ولكن في غرفه فوق مرئاب السيارات ..نعم |