Golden Gate'e girmeyi ve San Francisco ve köprüler yapmayı mı? | Open Subtitles | الطموح نحو عبور البوابة الذهبية في سان فرانسيسكو وتكوين الجسور ؟ |
Golden Gate ve Sydney Köprüsü'ne elbette çok aşinayız. | TED | بالطبع البوابة الذهبية وسيدني معروفة جيداً. |
Burada, yaşadığım yerden pek uzak olmayan San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü'nün bir resmi var. | TED | وهذه صورة لجسر البوابة الذهبية بسان فرانسيسكو، ليس ببعيد عن المكان الذي اعيش فيه |
Golden Gate Köprüsünden atlayarak kendilerini öldürmeye kalkan herkesle görüşmeye giderek bu çalışmayı yapmış. | Open Subtitles | خرج و عمل هذه الدّراسة حيث قابلت الجميع ممن حاولوا الإنتحار بالقفز خارج جسر جولدن جيت |
Golden Gate köprüsünden kendilerini atmak istedikleri gerçeğini saklamak hayatlarında belirgin olarak yer almış. | Open Subtitles | كل واحد لكن لحقيقة أنهم ألقوا أنفسهم فقط خارج جسر جولدن جيت |
Sağdaki resim 1906 yılından, deprem sonrası Golden Gate Park. | TED | الصورة على اليمين لعام 1906، حديقة "غولدن غيت" بعد الزلزال. |
Golden Gate Park'ta akşam yemeği ve caz. | Open Subtitles | لقد كان ذلك في دينر آند جاز في غولد غيت بارك. |
Hell Gate'ten buraya nehirle sadece iki saatlik yoldan geldim ... ..fakat hepsi bana göçmen muamelesi yaptı . | Open Subtitles | كنت قد جئت من ساعتين بطريق النهر من بوابة الجحيم ولكن كلهم اعتبرونى مهاجر |
- Bu mu? Nereden başlamamı istersin, Golden Gate Köprüsü mü? | Open Subtitles | أتريدين منى أن أبدأ بجسر البوابة الذهبية ؟ |
Arabaya bindi ve 8 km uzaklıktaki Golden Gate Parkı'na doğru gitti. | Open Subtitles | ركبت سيارتها وذهبت إلى حديقة البوابة الذهبية خمسة أميال |
Golden Gate Parkı'na gittiğini ve gölün kenarında oturduğunu söyledi, hepsi bu kadar. | Open Subtitles | قالت بأنها ذهبت إلى حديقة البوابة الذهبية وجلست بجانب البحيرة , هذا كل شىء |
Golden Gate Parkı'ndayım. | Open Subtitles | انا على ما يرام أنا في حديقة البوابة الذهبية |
Golden Gate gece sisli miydi? | Open Subtitles | أمس؟ ليلة ضباب بها الذهبية البوابة كانت هل |
Yeni tamamlanan Golden Gate Köprüsü arka plan idi. | Open Subtitles | كوبرى البوابة الذهبية المكتمل حديثاً فى الخلفية |
Blue Gate Fields'e gitti. | Open Subtitles | "بالقرب من " بلو جيت و يبقى هناك يوماً بعد يوم |
Eğer eğitim alabilseydim, San Francisco Körfezi'ndeki Golden Gate Köprüsü'nde çalışan bir mimar ya da mühendis olabilirdim. | Open Subtitles | ربما لو كان لي بعض التعليم لكنت مهندس معماري أو مهندس - في جسر جولدن جيت عبر خليج سان فرانسيسكو. |
Golden Gate gibi asma köprüler, bir kabloları kopsa da ayakta kalabilirler. | Open Subtitles | جسر معلّق كـ (جولدن جيت) يمكنه الصمود مع إنقطاع إحدى كوابله العمودية. |
Ancak Holborn'dan, Regent's Gate'e arabayla beş dakikada gidilebilir. | Open Subtitles | على أية حال، يمكنكِ القيادة من "هولبورن" إلى "ريجنت غيت" بخمس دقائق |
Regent Gate, Covent Garden'dan sadece bir mil uzakta. | Open Subtitles | لقد خطر لي بأن "ريجينت غيت" تقع على بعد أقل من ميل واحد من "كوفنت جاردن" |
-Saat 6:30'da Golden Gate Park'ta. | Open Subtitles | متى؟ -السادسة والنصف، عند منتزه "غولدن غيت ". |
Ay ay ay ay .. Bahçeleri görebiliyorum, Lancaster Gate, Kensington Caddesi! | Open Subtitles | حدائق انفيرنس, بوابة فيجراتش, شارع كنزنجتون. |
Lion's Gate Üniversitesi sıfır tölerans politikası başlattı. | Open Subtitles | و يقولون أن شباب اليوم ناعمين لقد وضعت جامعة بوابة الأسد |
Golden Gate köprüsü altından köpekbalıkları geçtiğinde pek çok insan gerçekten çok heyecanlanmıştı. | TED | كثيرون مهتمون عندما تذهب الأقراش بالفعل أسفل جسر جولدن جايت |
San Francisco'nun bir parçası, aynı tramvay gibi. Golden Gate Köprüsü gibi, popolarını açmış iki gay gibi. | Open Subtitles | إنها جزء مصغر لـ(سان فرانسيسكو) كوصلات السيارات وبوابة الجسر الذهبية و ورجلان يقبلان بعضهما عراة المؤخرة |