ويكيبيديا

    "geçirmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أقضي
        
    • تقضي
        
    • لقضاء
        
    • بقضاء
        
    • تمضية
        
    • اقضي
        
    • يقضي
        
    • نقضي
        
    • أمضي
        
    • أقضى
        
    • إمضاء
        
    • تمضي
        
    • تقضى
        
    • يمضي
        
    • في قضاء
        
    Hayatımın kalanını yağ sifonlarını temizleyerek geçirmek istediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتظنين بأنني أريد أن أقضي حياتي أنظف أماكن الدهون ؟
    Doğum günümü sizin gibi güler yüzlü insanlarla geçirmek harika. Open Subtitles من الرائع أن أقضي عيد ميلادي محاطًا بهذهـ الوجوه السعيدة
    - İznini bizimle geçirmek istemen bizi çok mutlu etti. Open Subtitles نحن في غاية السعادة لأنك قررت أن تقضي إجازتك معنا.
    - Elbette. Her neyse, planım bu noeli hastanede geçirmek. Open Subtitles على أي حال، أنا أخطط لقضاء ليلة العيد فى المستشفى
    Cezaevinde on yıl geçirmek sizin için sorun değil mi? Open Subtitles حينها لا بأس معك بقضاء 10 سنوات في السجن. ؟
    Günümüzde, sırf önemli soruların neler olduğunu bulmak için lisans üstü eğitimde, doktora sonrası pozisyonlarda yıllarınızı geçirmek zorundasınız TED في هذه الأيام, عليك تمضية أعوام في الدراسات العليا ومناصب ما بعد الدكتوراه فقط لكي تعرف ماهي الأسئلة المهمة.
    Kalan üç günü seninle tartışarak geçirmek istemiyorum. Özür diledim. Bu kadar. Open Subtitles انا لا اريد ان اقضي الثلاث ايام الباقيه اتشاجر معك اسف حقا
    Bunu yapmanın bir yolu duşta daha az zaman geçirmek. TED وإحدى الطرق لفعل ذلك بأن يقضي الناس وقتًا أقل في الاستحمام.
    Hem vaktimi geçirmek istediğim başka bir kız var zaten. Open Subtitles بجانب، أظن أن هنالك فتاة تستحق أن أقضي وقتي معها
    Üzgünüm. Sadece bu şehrin dışında seninle vakit geçirmek güzel olurdu. Open Subtitles آسف ، من الرائع أن أقضي الوقت معك خارج هذه البلده
    Ben, büyükbabamla daha fazla zaman geçirmek istediğimi söylememiş miydim? Open Subtitles ألم أخبركِ أنني أريد أن أقضي وقتاً أكثر مع جدي؟
    Kocam olmanı istiyorum. Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تكون زوجي، أريد أن أقضي بقيّة حياتي معك.
    Akşamüstlerini bu çocuklarla geçirmek gibi bir niyetin yok, değil mi? Open Subtitles بالاستمرار فى أن تقضي نهارك مع أولئك الأطفال، أليس كذلك ؟
    Sadece New York'da bir haftasonu geçirmek istediğin için mi? Open Subtitles أهذا بسبب أنك تريد أن تقضي عطلة الأسبوع في نيويورك؟
    Tüm bu yalan dolanlar, hafta sonunu ailenle birlikte geçirmek istememenin sebebi nedir? Open Subtitles كُل هذا التخطيط والإقتحام فقط لكي لا تقضي عطلة نهاية الإسبوع مَع والديك؟
    Size eğlenceli bir gece geçirmek istediğimi söyledim, bunu değil. Open Subtitles لا. طلبتكم لقضاء ليلة ممتعة في الخارج، و ليس هذا.
    Bizimle Şükran Günü'nü geçirecek ama Noel'i onunkilerle geçirmek zorundayım. Open Subtitles ستقضي عيد الشكر معنا لكن سأضطر لقضاء الكريسماس مع عائلتها
    Mutluluğun, çoğunlukla sevdiğimiz insanlarla vakit geçirmek ve bu insanlardan memnuniyet duymakla ilgiği olduğunu biliyoruz. TED نحن نعرف أن السعادة عامةً يتم تحقيقها مع الناس الذين نحبهم، بقضاء وقت مع من نحبهم.
    Güzel bir gün geçirmek istersin ama bir rahat vermezler. Open Subtitles انك تريد تمضية وقت رائع فحسب, لكنهم لا يجعلونك تمضيه
    Demek istediğim, geri kalan zamanımı bir diğerini aramak için geçirmek istemiyorum. Open Subtitles اعني ، ليس وكأنني اريد ان اقضي يومي بالبحث عن واحدة اخرى
    Birkaç dakika önce güzel zaman geçirmek isteyen kişiye nazaran çok ciddileştin. Open Subtitles أنت تدافع بقوة عن شخص كان يقضي وقتاً رائعاً قبل دقائق
    Sorunumuz, hayatımızın yarısını o yüzde 1'lik kısımla geçirmek zorunda olmamız. Open Subtitles والمشكلة هي أننا نقضي معظم حياتنا دون أن نتعرض لهؤلاء الأشرار
    Geri kalan ömrümü hapiste geçirmek istemedim bu yüzden tüm sermayemi buraya aktardım. Open Subtitles لم أرغب أن أمضي بقية حياتي بالسجن لهذا نقلت بقية أموالي إلى هنا
    Düşünebildiğim tek şey hayatımın geri kalanını onunla geçirmek zorunda olduğumdu. Open Subtitles وكنت أستطيع ان أتذكره شخص أخر سوف أقضى معه بقية حياتى
    Oğlumuz Jack'i tüm kalbiyle sevdiğini biliyorum, ama her anını çocukla beraber geçirmek,... bence... bence onun sinirlerini bozmaya başlıyor. Open Subtitles و أنا أعلم أنها تحب طفلنا جاك من أعماق قلبها و لكني أعتقد أن إمضاء كل وقتها مع الطفل أعتقد أن الأمر أصبح يؤثر فيها
    Pazar günleri de, bizimle vakit geçirmek için yorgun olurdun. Open Subtitles وايام الأحد لا تمضي معنا أي وقت لأنك مرهق جداً
    Gelecek 20 yılını, zincirli halde geçirmek ister misin? Open Subtitles تريد ان تقضى السنوات الـ20 التالية مع بعض من العصابة المقيدة,، تكسر الصخر؟
    Eğer gerçekten istemese seninle günün geri kalanını geçirmek istemezdi, değil mi? Open Subtitles لما طلب أن يمضي اليوم معك لو لم يرغب في ذلك، صحيح؟
    Axl, bu üniversitede seninle vakit geçirmek için son şansım. Open Subtitles أكسل، هذه آخر فرصة لي في قضاء الوقت معك بالجامعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد