Şubat ayında oradalardı ve Geçtiğimiz Şubat ayında çok kar yağdı | TED | كانوا هناك في فبراير، وقد أثلجت كثيرا في فبراير السنة الماضية. |
Geçtiğimiz dokuz ay içinde, bana en çok sorulan soru "neden" oldu. | TED | خلال الشهور التسعة الماضية كان السؤال الذي يطرح علي بشدة هو لماذا. |
Geçtiğimiz dört buçuk saatin senin için anlamı yok muydu? | Open Subtitles | هل الساعات الأربع والنصف الماضية لا تعني شيئا بالنسبة لك؟ |
Brezilya'da Geçtiğimiz on yıl boyunca orman tahribatı %70 oranında azaltıldı. | TED | في البرازيل، معدل إزالة الغابات تقلص 70 بالمائة في العقد الماضي. |
Ve Geçtiğimiz ay yaptığım şikayetin Kızıl Kmerler Mahkemesi tarafından kabul edildiğini öğrendim. | TED | وتلقيت جواب الشهر الماضي بأن الشكوى تم قبولها رسمياً بواسطة محكمة الخمير الحمر. |
Arazinin dışında, Geçtiğimiz yıl şirket gelirlerinden oldukça memnun kaldık. | Open Subtitles | بعد سوق العقارات, في العام الماضي لقد تمتعنا بمردود قياسي |
Bunlar Geçtiğimiz üç ila dört hafta içinde farklı zamanlarda olmuş. | Open Subtitles | هذا يدل على أنها حدثت خلال مناسبات مختلفة في الأسابيع الماضية |
Derin bir Mars vadisinin kenarındaki küçük bir oyukta, bir tür sıvı akıntısının Geçtiğimiz birkaç yılda gerçekleşmiş olduğu görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن تدفقا سائلا لشيء ما حدث في السنوات القليلة الماضية في أخدود صغير على حافة وادي عميق على المريخ |
Bu Geçtiğimiz birkaç ay, biraz tatil yaptın, dış dünyada biraz zaman geçirdin, | Open Subtitles | لقد حصلت على أجازة قصيرة الأشهر القليلة الماضية قضيت بعض الوقت في العالم |
"Geçtiğimiz üç yıl boyunca onu saklayan insanların korkusu yüzünden." | Open Subtitles | خوفه من الناس الذين قاموا بإخفائه خلال الثلاث سنين الماضية |
"Geçtiğimiz üç yıl boyunca onu saklayan insanların korkusu yüzünden." | Open Subtitles | خوفه من الناس الذين قاموا بإخفائه خلال الثلاث سنين الماضية |
Gelecek nesillerin bir kısmı Geçtiğimiz otuz yıl boyunca gazeteler, kitapçıklar ve mektuplarda şahsıma yapılan çirkin saldırıların kanıtlarını görmek isteyebilir. | Open Subtitles | البعض من أجيالي القادمة قد تتمنى برهان سوء الأستخدام المقرف سواء في الصحف أو الكراريس أو رسائل السنوات الـ 30 الماضية |
Geçtiğimiz yüzyılda, Naziler, üstün ırk teorisini öne sürdüler, fakirlerin üremelerini engellemek için. | Open Subtitles | في القرن الماضي , استخدم النازيون نظرية تحسين النسل لوقف الفقراء من التكاثر. |
"Geçtiğimiz hafta boyunca, her şeyin sonunun geldiği korkusuna kapıldım." | Open Subtitles | خلال الأسبوع الماضي إنتابني الخوف من دمار كل ما نحب |
Ayrıca, senin Geçtiğimiz ay çok iyi çalıştığını da söyledi. | Open Subtitles | انه يعتقد انك قمت بعمل لا يصدق في الشهر الماضي |
Geçtiğimiz yılı da insanları yapmadığıma ikna etmeye çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيت العام الماضي أحاول إقناع الناس أنني لم أفعل ذلك |
Geçtiğimiz 12 ay içerisinde sattığın her keskin nişancı tüfeğinin kaydını istiyorum. | Open Subtitles | أريد السجلات الخاصة بكل بندقية قناصة تم بيعها علي مدار العام الماضي |
Geçtiğimiz 12 ay içerisinde sattığın her keskin nişancı tüfeğinin kaydını istiyorum. | Open Subtitles | أريد السجلات الخاصة بكل بندقية قناصة تم بيعها علي مدار العام الماضي |
Geçtiğimiz yirmi yılda, dünyayı değiştiren sayısallaştırma teknolojileri tarafından kenara süpürüldüler, değil mi? | TED | لقد تم إستبعادها خلال العقدين الماضيين بهذه الأنواع من تقنيات التسطيح الرقمية، حسناً. |
Buradan Geçtiğimiz yılda filan birkaç şey almıştı. | Open Subtitles | لقد اشترى عدة اشياء من هنا خلال العام الماضى |
Geçtiğimiz on yılda oldukça yol katettik. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير في السنوات العشرة الماضية |
Geçtiğimiz dört yıl boyunca birçok kere size teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | العديد من المرات على مدى الاربع سنوات الماضيه وددت ان اشكرك |
Bu, Geçtiğimiz 20 yıl içinde yuvasında kaydedilmiş ilk filmdir. | Open Subtitles | هذا أول فيلم مصوّر عند العش في السنوات الـ20 الأخيرة |
Geçtiğimiz 50, 60 sene içinde ise bitmiş ürünlerin hammaddeleştiğine tanık olduk. | TED | حسناً، ماذا حدث بعد ذلك خلال ال 50 إلى 60 سنة الماضية، هو أن البضائع أصبحت أكثر سلعية. |
Melissa Walker: Geçtiğimiz beş yılda, 1.000'den fazla maske yaptık. | TED | على مدى الخمس سنوات الماضية، صنعنا أكثر من ألف قناع. |
Geçtiğimiz iki yılda, mülteci karşıtları gitgide artıyor. | TED | خلال السنتين الماضيتين رأينا مشاعر متصاعدة ضد اللاجئين. |
Ve bu platformlar Tunus ve Mısır'daki aktivistlere Geçtiğimiz bahar ve ötesinde kesinlikle çok yardımcı oldu. | TED | وهذه البرامج أو المنابر التقنية كانت بلا شك مفيدة جداً للناشطين في تونس ومصر في فصل الربيع المنصرم وما تلاه. |
Geçtiğimiz hafta içinde düşünüyordum da belki de ayrılmamalıydık. | Open Subtitles | الأسبوع الفائت كنت أفكر ربما لم يكن علينا أن نفترق |
Geçtiğimiz on yılda Avrupa'da yaşıyordum, ama artık Amerikalı bir avukata ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد كنت في أوربا ..في آخر عشر سنوات لكن الآن أريد محامٍ أمريكي |
Geçtiğimiz yaz, Batı Amerika'daki bazı şehirlerde tüm zamanların sıcaklık rekoru kırıldı ve belirli şehirlerde sıcaklığın 37 dereceyi geçtiği oldu. | Open Subtitles | في سجل الغلاف الجوي حدثت جميعها في أخر 14 سنة والأكثر حرارة كانت عام 2005 |
Üzerinden Geçtiğimiz göl donmuştu. | Open Subtitles | كانت تلك البحيرة التي عبرنا فوقها متجمّدةً. |