Küveti her zaman dolu tutarım ve ılık gecelerde banyo yaparım. | Open Subtitles | انني دائما ما أترك المغطس ممتلئاً لآخذ حماماً في الليالي الدافئة |
Bazı geceler stüdyomda kalacağım ve diğer gecelerde senin yanında olacağım. | Open Subtitles | أني سأمضي بعض الليالي في الأستديو وبعض الليالي سأكون هنا معك |
Küçükken, böyle soğuk gecelerde, kız kardeşimle yatağın içine büzülürdük. | Open Subtitles | في صباي في تلك الليالي الباردة كنت أنام مع أختي في فراشها |
Böyle gecelerde hayatımın kalanını geçireceğim bir adam bulduğum için ne kadar şanslı olduğumu anlıyorum. | Open Subtitles | انها ليالي كهذه جعلتني ادرك كم انا محظوظة لأني وجدت الرجل الذي ان اقضي بقية حياتي معه |
Onlara istedikleri gecelerde şarkı söylerim. | Open Subtitles | أغنى لها فى الليالى التى يريدون فيها ذلك |
"...karanlık gecelerde bana güç veren bazı dizeleri sizinle paylaşmak istiyor..." | Open Subtitles | من خلال ليال مظلمة، طويلة من الخطر.. و الخسارة و الحزن |
Diğer geceler, iyi gecelerde rüyamda başka şeyleri görüyorum. | Open Subtitles | ثمّة ليالٍ أخرى، الليالي الطيّبة، حيث أحلم بأشياءٍ أخرى. |
Güç huzurlu uykuyla geçen gecelerde | Open Subtitles | تكمن القوة في الليالي نقضيها بضمير مطمئن |
"Ayın parladığı gecelerde... | Open Subtitles | وفي الليالي التي يهل بها القمر فإنها تنير الأرض |
Tabii yatakta olduğun gecelerde. | Open Subtitles | تلك الليالي متى أنت كُنْتَ في الحقيقة في السريرِ. |
Farelerin koşuşturduğu gecelerde bunu elime aldığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أنّني كنت آخذه خلال الليالي عندما كانت الجرذان تنطلق |
Soğuk gecelerde, karılarım ahır çadırlarında yatarlar böylece El Hattal rahat ve sakin olur. | Open Subtitles | في الليالي الباردة ، زوجاتي ينمن في الخيام المستقرّة لذا الحطال مرتاحٌو راْضي. |
Soğuk gecelerde, karılarım ahır çadırında kalırlar. | Open Subtitles | في الليالي الباردة ، زوجاتي ينمن في الخيام المستقرّة |
İnan bana, öyle gecelerde uyumak çok zor olurdu. | Open Subtitles | صدقيني, في تلك الليالي كان من الصعب عليّ أن أخلد للنوم |
İçmeye gittiğini sandığım o gecelerde insanları mı öldürüyordun? | Open Subtitles | ظننت أنك كنت مخمورا طوال هته الليالي لكنك كنت تقتل الناس خارجا |
Karını öğrenmeden önceki tüm gecelerde nasıl dayandın? | Open Subtitles | كيف كنت تتعامل معه في الليالي قبل أن أعرف بأمر زوجتك؟ |
Bu yüzden, böyle gecelerde, bu sadece benim ne zaman Bolognese büyük fıçısı, biraz iç karartıcı olur. | Open Subtitles | لذا, في ليالي كهذه عندما أكون أنا فقط وصحن كبير من البولونيز يكون الأمر محبطا بعض الشيء |
Garip ve soguk gecelerde ufak bir don, her seyi mahvediyor. | Open Subtitles | ليالي باردة غريبة، يُصيب الصقيع قليلاً، فيفسد كلّ شيءٍ. |
Fırtınalı gecelerde bu balkonda hayaletinin sesinin duyulduğu söylenir. | Open Subtitles | يقال إن المرء يقدر على سماع خطواته على هذه الشرفة فى الليالى العاصفة. |
Yalnız gecelerde onlarla yürüyecek onlarla birlikte avlanıp beslenecek biri. | Open Subtitles | شخص ما هو أيضاً يستطيع أن يمشي هذه الليالى الوحيدة... يصطاد معهم يأكل معهم |
Kalbinizin yerinden fırlayacak gibi çarptığı, içinizdeki coşkuyu bir türlü durduramadığınız uykusuz gecelerde yazılmış imajı oluştu bende. | Open Subtitles | لا شك أنك عندما كتبتها, كنت في ليال من الأرق في ليال كان قلبك يخفق خفقانا قويا |
Geride bıraktığım bir çok uzun gecelerde, kanlı cinayet düşüncelerine çekildim. | Open Subtitles | ليالٍ طوال قضيتها كثيراً هناك غارقاً بالأفكار لهذا القتل الدموي |
Balodayken, üniversiteye gittiğimde, döndüğümde konuşarak geçirdiğimiz gecelerde, doğum günlerinde, noellerde. | Open Subtitles | حفلة الثانوية، عندما ذهبت إلى الجامعة ثم عُدت من الجامعة، وتلك اللياي حيث سهرنا نتحدث وكل أعياد الميلاد، وكل أعياد الكريسماس ولكنني لم أفعل قط. |
Uykusuz gecelerde büyükannemin nezaketini düşünüyordum. | Open Subtitles | وعند اليالي المؤرقة أتذكر تربية الجدة اللطيفة |