ويكيبيديا

    "geleceğe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المستقبل
        
    • للمستقبل
        
    • المستقبلِ
        
    • بالمستقبل
        
    • كلّ منهما
        
    • لمستقبل
        
    • المُستقبل
        
    • مستقبلنا
        
    • بمستقبل
        
    • مستقبله
        
    • مُستقبل
        
    • المستقبلية
        
    • يدوران
        
    • المُستقبَل
        
    • مستقبل
        
    Bunun biraz bilim kurgu gibi göründüğünü biliyorum, işte şimdi geleceğe doğru bakıyoruz. TED وهذا يبدو كما لو أنه خيالٌ علمي ونحن نطلق نحو المستقبل بسرعة كبيرة
    Uyumlu yaratıcılık keşfederek öğrenmektir, geleceğe yönelik plan yapmaz, geleceğe yönelik davranırsınız. TED إنها ترتبط بالمعرفة المدفوعة بالاكتشاف حيث تسلك الطريق نحو المستقبل خلافًا للخطة.
    Geçmiş veya şimdiki zamandan ziyade, bilişsel retorik geleceğe odaklanır. TED بدلاً من الماضي أو الحاضر، يركزُ الخطاب الاستشاري على المستقبل.
    Biz geleceğe onu göndermek için gerekiyordu, bir kara ışıklı onu açın. Open Subtitles كان من المفترض أن نعيده للمستقبل لا أن نحوله إلى مرشد أسود
    Çin'i ziyaret etmeniz lazım çünkü orada geleceğe dair kesitler görebiliyorsunuz. TED عليكم القدوم إلى الصين، لأنكم هنا ستجدون لمحات عن شكل المستقبل.
    Sizin ülkenizi bilmem ama benim geldiğim ülkede, bizi geleceğe gençlik taşıyacak. TED لا أعرف عن بلدكم، لكن من حيث جئت، سيقودنا الشباب في المستقبل.
    Şimdi şu anı yaşayalım, geleceğe de gelecekte karar veririz. Open Subtitles نحن نتدبرها الان و سوف نفعل ذلك ايضا في المستقبل
    Geleneksel olarak zamanı, düz geçmişten geleceğe akan bir nehir gibi düşünürüz. Open Subtitles النظرة التقليدية للوقت هى خطية مثل نهر يصل بين الماضي و المستقبل
    Bir şekilde kendimizi geleceğe taşıdım ve şimdi de geri dönemiyorum. Open Subtitles , بطريقة ما أخذتها إلى المستقبل و لا أستطيع العودة الآن
    İyi bir geleceğe sahip olmanız için her şeyi yapıyorum. Open Subtitles سوف أخوض خلال أي شي لكي يتوفر لكم المستقبل الجيد
    Sabre geçmişe saygılıdır ama geleceğe de bir pencere açar Open Subtitles سايبر تحترم الماضي من خلال فتح نافذة الكترونية على المستقبل
    İster inanın ister inanmayın, ışık hızına yakın yolculuk yapmak sizi geleceğe taşır. Open Subtitles , صدق أو لا تصدق السفر بسرعة تقارب سرعة الضوء ينقلك إلى المستقبل
    geleceğe dair sahip olduğumuz bilgilerle burada neredeyse rakipsiz olabiliriz. Open Subtitles بمعرفتنا عن المستقبل يمكن أن نعمل هنا تقريباً بدون تحدي
    geleceğe dair sahip olduğumuz bilgilerle burada neredeyse rakipsiz olabiliriz. Open Subtitles بمعرفتنا عن المستقبل يمكن أن نعمل هنا بلا منازع تقريباً
    Herkes geçmişten geleceğe gelmiş gibi giyinmiş ve bilgisayarı kullanıyorlar. Open Subtitles و يستخدمون الكمبيوترات من المستقبل من اين يمكنني شراء الاشجار؟
    O kız programdaki çalışmalarımıza onlarca yıllık sıçrama yaptırıp geleceğe ilerlemesini sağlayabilir. Open Subtitles سوف تجعل هذه الفتاة هذا الاكتشاف إلى الأمام سنوات عديدة في المستقبل.
    Kız arkadaşın hiç giymediğin, orijinal Zemeckis onaylı "geleceğe Dönüş" tişörtünü giymiş. Open Subtitles ولكن صديقتك تلبس حالياً الذى لم يرتدى من قبل قميص العوده للمستقبل
    geleceğe taşımak için, müziğin sizlere ihtiyacı var genç hayırseverler. Open Subtitles الموسيقى بحاجة اليكم ، مانحينا الشباب لضمان بأنها ستعيش للمستقبل
    O zamanlar her iki ülkede çok gençti ve geleceğe umutla bakıyorlardı. TED كلاهما كانا بلدين فتيين آنذاك و مليئين بالأمل للمستقبل
    Geçmiş için gözyaşı dökmem, Monsieur Delbene. geleceğe bakarım. Open Subtitles ,أنا لا أُذرفُ الدمعِ على الماضي سيد دولبيني, بل أنْظرُ إلى المستقبلِ
    Eğer geleceğe dokunmak, geleceği tatmak istiyorsanız, Çin'i deneyin - malum Konfüçyüş'ü. TED وان اردت ان تشعر بالمستقبل .. ان تتذوق المستقبل عليك بالصين .. بكونفوشيوس القديم
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Kimmer sanatçılarının ülkemizi ve kültürü canlandırmaya çalıştıkları gibi, biz de geleceğe ilerleyebilmek için birçok yol olduğunu gördük. TED في محاولتنا لإعادة إحياء بلدنا و ثقافتنا نجد بأن الطرق لمستقبل أفضل متعددة
    Tekrar uzak geçmişe dönmenin ya da yüzlerce yıl geleceğe gitmenin. Open Subtitles عودة إلى الماضى البعيد أو الانتقال مئات السنين إلى المُستقبل
    Bugün dünyayı gizemcilik ve zorbalıktan kurtaracak ve hayal edemeyeceğimiz kadar parlak bir geleceğe yol göstermiş olacağız. Open Subtitles اليوم نحرر العالم من الروحانية والاستبداد وبه نزحف نحو مستقبلنا اللامع ويمكننا تخيله مهما كان
    Fakat mutluydum. Zekiydim, arkadaşlarım vardı ve hepsinden önemlisi, daha iyi bir geleceğe dair umudum vardı. TED ولكنني كنت سعيدة، كنت ذكية، وحظيت بكثير من الأصدقاء وفوق هذا كله، كان لدي أمل أن أحظى بمستقبل مشرق.
    Ve biliyorum ki bir çoğunuzun geleceğe dair soruları var, korkuları...şüpheleri. Open Subtitles وأعلم بان الكثير منكم لديه الكثير من الأسئله عن مستقبله مخاوف .. شكوك ..
    Herkes devletin patent bürosunda geleceğe ait teknolojileri olduğunu bilir. Open Subtitles يا جماعة، الكلّ يعلم أنّ الحكومة تجلس على مُستقبل التقنية في مكتب براءات الإختراع.
    Belki de ırk konspetlerimizi bir zaman kapsülüne koyup onları gömüp bin sene sonra geri çıkardıktan sonra, geleceğe ait olan, daha aydınlanmış, kendimizin ırksız haliyle bakmamız gerekiyordur. TED ربما يجدر بنا أن نضع أفكارنا حول العِرق داخل كبسولة للوقت، وأن ندفنها، ثم نعيد استخراجها بعد ألف سنة، ونحدّق إليها بذواتنا المستقبلية التي ستكون أكثر تنوّرًا، ولامبالاةً بالعِرق.
    Ve geleceğe bakmanın da bir yolu yok. Open Subtitles و لا يوجد طريق للنظر إلى المُستقبَل أم أن هُناك طريقة ؟
    Stiliniz ne olursa olsun, hepimiz sürdürülebilir bir geleceğe doğru adımlar atabiliriz. TED لذا بغض النظر عن أسلوبك، يمكننا جميعًا اتخاذ خطوات نحو مستقبل أفضل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد