Bir parça normal hissedebilmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أبذل قصارى جهدي لكي بيدو هذا بسيطاً وطبيعياً بالنسبة ليّ. |
Eşit şartlarda bir muhabere için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz. | Open Subtitles | نحن سوف نفعل قصارى جهدنا للحفاظ على هذا المستوى ساحة المعركة ،حسنا؟ |
Elimizden gelen her şeyi en iyi şekilde yapsak bile insanlar ölecek. | Open Subtitles | فعلنا قصارى جهدنا وأعطينا كل ما لدينا وحتى مازال بعض الناس يموتون |
Buraya düşmemen için, elimden gelen her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنني فعلت ما بإستطاعتي لأخرجك من هنا. |
Buraya düsmemen için, elimden gelen her seyi yaptim. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنني فعلت ما بإستطاعتي لأخرجك من هنا. |
Oğlunuzu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yaptım, kurtarabilseydim de keşke. | Open Subtitles | لقد بذلتُ ما بوسعي لكي أُنقذَ ولدكـ وأتمنى لو أنَّني قد تمكنتُ من إنقاذه |
Beyninde epidural kanama vardı. Onu kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. | Open Subtitles | أصيب بنزف دماغي وبذلنا قصارى جُهدنا لإنقاذه |
Bu aileyi bir arada tutmak için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | لأنني سوف أفعل كل ما في وسعي للحفاظ على هذه العائلة معاً. |
Onlar büyürken mümkün olduğunca onların yanında oldum ve elimden gelen her şeyi yaptım. | TED | أثناء نشأتهم بذلت قصارى جهدي لأكون بجوارهم على قدر ما استطعت. |
Benim dilek hakkım yok, ama kesinlikle diyebilirim ki Sylvia Earle'nin dileğini desteklemek için elimden gelen her şeyi yapacağım. | TED | الآن ليس لدي أمنية، لكني بالتأكيد أستطيع القول أنني سأبذل قصارى جهدي لدعم تحقيق أمنية سيلفيا إيرلي. |
Oğlunuzu bulmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سأبذل قصارى جهدي لمساعدتكَ في استعادة ابنكَ |
Elimden gelen her şeyi yaptım. Bu bizim büyük gecemiz. | Open Subtitles | لقد بذلت قصارى جهدي أقصد, هذهِ ليلتنا العظمى |
Bakın, bunu ona ve size yapanları bulabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız, tamam mı? | Open Subtitles | أصغي، سنبذل قصارى جهدنا لنعرف من تسبب له ولكِ بهذا؟ |
Babanı bulmak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı sana garanti ediyorum. | Open Subtitles | أعدك بأنّنا سنبذل قصارى جهدنا على إيجاد والدكِ، لكن الآن |
Ömrünün ilerleyen zamanlarında kalbinden geçen hâlâ bu olursa klana dahil olabilmen için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | وسيكن قلبك مُستعدّاً لتلك الحياة بالمُستقبل، سأبذل قصارى جهدي حتى تنضمّ إلى مُحاربي عشيرتنا. |
Güçlerini korumak için ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen birçoğu açlıktan ölmek üzere. | Open Subtitles | ولو أنّهم بذلوا قصارى جهدهم لترشيد طاقتهم، باتت نهاية العديدون وشيكةٌ جراّء الجوع |
Elimizden gelen her şeyi yapacağız ama ben burada sorumluluk payını biraz da bu şehirde yaşayanlara çıkarıyorum. | Open Subtitles | سنبذل قصارى جهدنا، لكنّي مبدئياً أودّ أن أحمّل مواطنين هذه المدينة جزء من المسؤولية. |
Bunun olmayacağına emin olman için tüm gücümle elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | انا افعل كل ما بإستطاعتي لكي اتأكد من عدم حدوث ذلك |
Ailemin bu trajedideki günahlarını affettirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما بإستطاعتي للتكفير عن ذنب عائلتي في هذه المأساة. |
Oğlunuzu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yaptım, keşke kurtarabilseydim. | Open Subtitles | لقد بذلتُ كلَّ ما في وسعي لأُنقِذَ إبنكـْ ولكم أتمنى أنَّني قد أنقذتُ حياته |
Bir adam öldü. Katili yakalamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | هُناك رجلاً قد مات ، وسنبذل قصارى جُهدنا |
Fakat aramızda kalsın, bilmeni isterim ki burada, yaşanan cehennemde kalman için, elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | لكن بيني و بينك أريدك أن تعلم سوف أفعل كل ما أستطيع لأجعلك إقامتك هنا |