ويكيبيديا

    "gemiler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السفن
        
    • سفن
        
    • السُفن
        
    • القوارب
        
    • المركبات
        
    • مركبات
        
    • قوارب
        
    • المراكب
        
    • سفنهم
        
    • والسفن
        
    • سُفن
        
    • مراكب
        
    • تبحر
        
    • سفننا
        
    • بالسفن
        
    Günaydın, Bay ve Bayan Amerika ve seyir halinde olan tüm gemiler. Open Subtitles صباح الخير السادة والسيدات في أمريكا وفي جميع السفن في عرض البحر
    Işığa göre yön belirleyen gemiler kayalara çarpıp parçalanınca saldırıp onları soyarlarmış. Open Subtitles السفن تنخدع بالضوء تتحطم على الصخور ثم يخرج الجميع ويسرقوهم بكل سهولة
    Tanrılarımızın adına, gemiler yapılacak ve savaşçılarımızı yıldızların ötesine taşıyacak. Open Subtitles بإسم آلهتي السفن ستبنى لأجل حمل المحاربين فيما بين النجوم
    Sahilimizi savunmak için gemiler inşa edip o gemileri kullanacak denizciler yetiştirebiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نبني سفن لندافع عن شواطئنا، وندرب أشخاص جدد ليبحروا بهم.
    Ne yazık ki, sadece BMD yetenekli gemiler Japon Denizi, vardır Open Subtitles لسوءِ الحظ فإن السفن الوحيدة المضادة للصواريخ متواجدةٌ في بحر اليابان
    Yani sayıları önemsiz olur. Kalan gemiler geri çekilmek zorunda kalır. Open Subtitles وسنجعل سفنهم الأخرى بلا صلة للحرب وسيجبر هذا السفن المتبقية بالانسحاب
    Evet, bir mucize. Evet, sanırım öyleydi. gemiler İskoçya'ya yol aldı. Open Subtitles أجل,معجزه أجل أعتقد بأنها كانت معجزه السفن مستعده للابحار الى أسكتلاندا
    Tüm gemiler dini eşya kaçakçılığı yapmadıklarını gösteren belge için aranırdı. Open Subtitles تم تفتيش جميع السفن للتأكد من عدم تهريبها أي أغراض دينية.
    Bay Riley, gemiler yaklaşık 3 saat içinde yerlerinde olacak. Open Subtitles السيد رايلي، السفن قيد التجهيز لنشرها في حوالي ثلاث ساعات
    gemiler artık bayrak kayıtı sağlayan herhangi bir ulusun bayrağını dalgalandırabilir. TED بإمكان السفن الآن أن ترفع علم أي دولة توفر خدمة تسجيل الأعلام.
    doğup büyüdüm. Hatırlayabildiğim ilk anılarımdan bazıları, sokağın sonunu kapatan devasa gemiler ve yılın çoğunda parlayan güneşten ibarettir. TED بعض من ذكريات الطفولة تدور حول السفن العملاقة وهي تحجب نهاية شارعي، وكذلك الشمس، لمعظم السنة.
    Yeryüzünde bu güne dek yapılmış olan en büyük gemiler orada tam da benim sokağımın sonunda yapılmıştır. TED إن بعض أكبر السفن التي بنيت على كوكب الأرض تم بناؤها عند نهاية شارعي.
    Bazı boyutlardaki gemiler kilo bakımından 8 milyon tona kadar çıkıyordu, TED هذه بعض أحجام السفن الفضائية, تتراوح كلها إلى حد أقصى يُقدّر بـثمانية ملايين طن.
    Roma İmparatorluğu döneminde, Hindistan ve Mısır arasında seyahat eden gemiler Asya Yaban Kedisi F.s ornata'nın kökenini taşıdı. TED إبان عهد الإمبراطورية الرومانية، حملت السفن بين الهند ومصر سلالة القط البري في آسيا الوسطى فيليس سيلفيستريس أورناتا.
    Ve gemiler Bağdat kadar büyük... yelkenleri bulutlar kadar. Open Subtitles هناك سفن ضخمة بحجم مدينة بغداد وشراعتها العملاقة تصل إلى السحاب
    İnsanlar, gemiler ve uçaklar gerili yay gibi üzerimize salınacakları anı bekliyor. Open Subtitles جنود و سفن و طائرات تتمنى لحظه إطلاقها نحونا
    Ama onlar büyük gemiler, Tower Island'da demirlerler. Open Subtitles نعم , لكنها سفن كبيرة يتوقفوا عند برج الجزيرة
    İyi geceler Amerika, ve denizdeki tüm gemiler. Open Subtitles ليلة سعيدة، أمريكا، وكُلّ السُفن في البحر.
    Tıpkı söylediğin gibi köydeki marketlerden gemiler hakkında bilgi topluyorum. Open Subtitles إنني أجمع العلومات عن القوارب من السوق العام كما أمرتني
    Bu gemiler dayanıklı. Sen öbür gemileri dene. Open Subtitles تلك المركبات صممت لتتحمل ذلك ربما يجب عليك تجربة سفينة بحرية
    Çıkarma gemileri inşa edildi ve gemiler asker ve amfibik tankları taşıyabilecek hâle getirildi. Open Subtitles مركبات الأنزال تم بنائها السفن تمت أعادة هيكلتها لتتمكن من نقل القوات و الدبابات البرمائيه
    Son gemiler kalkmak üzere. Almanların buraya gelmesi an meselesi. Open Subtitles آخر قوارب سترحل الألمان سيكونوا هنا فى أى لحظه
    Hiç bir şey küçük deniz kızını denizin üstündeki dünya hakkında bir şeyler duymak kadar mutlu edemezdi, ve köyler ve gemiler hakkında büyükannesinin bildiği her şeyi anlattırırmış. Open Subtitles لا شيء كان يسعد عروسة البحر مثل السماع عن الحياة فوق المحيط وجعلت جدّتها تحكي لها كل شيء تعرفه عن المراكب والمدن
    İniş platformları ya da ana gemiler hakkında birşey bilmediğini varsayıyorum, doğru mu? Open Subtitles اعتقد أنك وقته لا تعرف شيء عن إنزال الأرصفة والسفن ، أليس كذلك؟
    Evlat, usta oymacılarla birlikte yazını ahşap gemiler yaparak geçirmeye ne dersin? Open Subtitles بنيّ ، ما رأيك تقضي اجازة الصيف ببناء مجسمات سُفن -بأدوات محترفين؟
    Dalgaların sürüklediği gemiler buraya dağ gibi yığılmışlar. Open Subtitles إنها مراكب جرفتها العاصفة إلى هنا
    Her hafta Boston'dan Golden Gate'e gemiler kalkıyor. Open Subtitles تبحر القوارب من بوسطن اسبوعيا متجهة الى البوابات الذهبية
    Makine bizim gemiler açıklayıcıdır Ve uçak mil uzakta Open Subtitles هي آلات تكشف سفننا و طائراتنا على بعد أميال
    Bir de vektör vermen gerek. gemiler yüzer. Adı üstünde gemiyle nakliyat. Open Subtitles و لكنني أريد شيئاً محدداً و ليس موقعاً السفن تتحرك لهذا تسمى بالسفن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد