ويكيبيديا

    "gençti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أصغر
        
    • شاباً
        
    • شابة
        
    • يافعة
        
    • شابا
        
    • يافعاً
        
    • مراهق
        
    • يافع
        
    • صغيرًا
        
    • كانت صغيرة
        
    • كان شاب
        
    • يزال صغيراً
        
    O değil. O zaman birlikte olduğum adam yaptı. Benden gençti ama onu seviyordum. Open Subtitles ليست هى ، بل الرجل الذى كان معى لقد كان أصغر منى قليلا و لكننى أحببته
    Birlikte büyüdüğümüz bir çocuk vardı. Benden daha gençti. Bana saygı gösterirdi. Open Subtitles لقد كان هناك فتى نشأت معة و كان أصغر منى
    Hiç beklenmedik. Çok gençti. Open Subtitles كان هذا غير متوقعاً بالمرة كان مايزال شاباً للغاية
    gençti. Bir grubu varmış. Güvenli bir yerde olduklarını söyledi. Open Subtitles كانت شابة وجزء من مجموعة وقالت أن لديها مكان آمن
    Çok gençti. 35 civarında olmalı. Open Subtitles وشاهدت صورةً لها المرة الأولى التي ربحت فيها. كانت يافعة.
    Prens gençti, cesurdu ve macera arzusuyla doluydu. Open Subtitles الأمير أحمد كان شابا وشجاعا وغير خائف من أيّ مغامرة.
    İstedim. O da gençti. Zor olan tek başına bir yer edinebilmekti. Open Subtitles رغبت بذلك, كانا يافعاً للغاية كان الجزء الأصعب أن نحظى ببعض الخصوصية
    Hemen herkes bizden gençti. Open Subtitles و غالبية باقى العاملين فى الأداره كانوا أصغر سناً منا فى ذلك الوقت
    Beraber büyüdüğüm bir çocuk vardı. Benden gençti. Open Subtitles لقد كان هناك فتى نشأت معة و كان أصغر منى
    Bazıları daha da gençti. Bazıları sadece birkaç günlüktü: Open Subtitles بعض المقابر كان الموتى فيها أصغر في بعضها كان عمرهم لا يتجاوز بضعة أيام
    Bilmiyorum. Bence çocuk sahibi olmak için çok gençti. Open Subtitles لا أعرف ولكنى أعتقد أنه كان أصغر من أن يكون له أطفال
    Kendini beğenmiş bir gençti. Her şeyi bildiğini sanırdı. Open Subtitles كان شاباً مغروراً واعتقد أنه يعرف كل شيء
    Genç bir adamdı kansere yakalanmak için çok gençti ve hayatı ondan çalındı. Open Subtitles كان شاباً وكان صغيراً عندما أصيب بالسرطان وقد سُرقت حياته منه
    O zamanlar sorunlu bir gençti. Open Subtitles كانَ رجلاً شاباً واقعاً في المشاكلِ حينها
    gençti. Bir grubu varmış. Güvenli bir yerde olduklarını söyledi. Open Subtitles كانت شابة وجزء من مجموعة وقالت أن لديها مكان آمن
    Bir süredir onunla yatıyorum. Bana aşıktı. Ve gençti. Open Subtitles أقيم علاقة معها منذ مدة، أنها تحبني و أنها شابة
    Hayat başladığında Dünya gençti ve küçük olarak başladı... Open Subtitles بدأت الحياة والأرض يافعة. وبدأت صغيرة
    Arkadaşın hırslı bir gençti ve politikada yer edinmek için paraya ihtiyacı vardı. Open Subtitles ان صديقك كان شابا طموحا وكان فى حاجة الى المال ليؤسس نفسه فى عالم السياسة
    Ayrıca çok gençti ve insanlar büyür, büyüdükçe akıllanır ve kibarlaşır. Open Subtitles وكان هو يافعاً للغاية و.. وكما تعلمين, الناس ينضجون, ويصبحون واعين ولطفاء
    Bilirsin, o zamanlar Reno henüz çok gençti ve kendine yetecek bir adam olma yolunun henüz başındaydı. Open Subtitles و رينو كان مراهق حين ذاك, وفي طريقه ليصبح رجلا
    Mr Haden gençti ve bana uygun değildi, ayrıca çok zeki ve yakışıklı olduğunu zannediyor. Open Subtitles السيد هايدن يافع و غير مناسب يظن أنه ذكي و رائع
    Çok gençti. Open Subtitles لقد كان صغيرًا جدًا
    Bir misyon evinden geldiğini söylüyorlardı. gençti. Evet, çok gençti. Open Subtitles البعض يقولون من مستوطنة بعيدة كانت صغيرة نعم , صغيرة جداً
    -Çok gençti. -Evet. Evet, gerçekten. Open Subtitles ـ لقد كان شاب جدا.
    O zaman 17 yaşındaydım ve dünya hala gençti. Open Subtitles كنت في السابعة عشر والعالم ما يزال صغيراً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد