ويكيبيديا

    "gerçek şu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الحقيقة
        
    • الحقيقة هى
        
    • إنّ الحقيقةَ
        
    • الحقيقه هي
        
    • بالواقع
        
    • الحقيقة هي
        
    • الواقع هو
        
    • الحقيقه هى
        
    • إنّ الحقيقة
        
    • فى الحقيقة
        
    • في الحقيقه
        
    • في حقيقة
        
    • لكن الحقيقة
        
    • الحقيقية هي
        
    • الحقيقة هيّ
        
    Gerçek şu ki, sizin bir fanınızım. Ama sanırım bunu anladınız. Open Subtitles في الحقيقة انا من معجبيك، لكن أعتقد أنك اكتشفت هذا سلفًا
    Muhtemelen öyle, efendim, ama Gerçek şu ki görünürde suçları yok. Open Subtitles ربما لا سيدي , ولكن في الحقيقة لم يرتكبوا اي جريمة
    Gerçek şu ki, silahı yokettiğimizden emin olabilmek için, önce onu bulmamız gerek. Open Subtitles الحقيقة هى أننا يجب أن نتأكد من تدمير السلاح، بجل أن نجده أولاً
    Gerçek şu ki ben de seninle aynı şeyleri istiyorum. Open Subtitles الحقيقة هى أنى أريد نفس كل الأشياء التى تريدها أنت
    Gerçek şu ki Amerikanın hasta bir toplum Open Subtitles إنّ الحقيقةَ في أمريكا أن أمريكا مجتمع مريض
    Gerçek şu ki her halükârda benden daha iyi bir şoför. Open Subtitles في الحقيقه هي أفضل مني بكثير في القياده على أي حال
    Bu işe yarayabilir, ama Gerçek şu ki, yeni insanlarla tanışmak bizi öldürmez. Open Subtitles ربما يكون ذلك لكن في الحقيقة لن يقتلنا أن نتعرف على أشخاص جدد
    Ancak Gerçek şu ki, asıl buluşacağın kişi ben değilim. Open Subtitles في الحقيقة إنني لست الفتاة الذي تم تدبير الموعد معها
    Gerçek şu ki biz yarattığımız ısınmanın geri besleme döngüsü ile tamamen ne zaman bastırılacağını bilmiyoruz. TED في الحقيقة نحن لا نعلم على الاطلاق متى سوف يؤثر الدفء الذي نتسبب به تأثيراً كبيراُ لا يمكن ضبطه ومتى سيرتد ذلك علينا
    Ve Gerçek şu ki şöyledikleri şeyin çoğunu anlamıyorum. TED في الحقيقة انا لا افهم الكثير مما قاله وربما معظم ما قاله
    Fakat Gerçek şu ki bizim kullanıcılarımız, alıcılarımız onlardan farklı şeyler yapıyorlar. Daha fazla bacak bacak üstüne atıyorlar. TED لكن في الحقيقة أن مستخدمينا، وزبائننا يعملون أشياء مختلفة. يضعون أرجلهم فوق بعضها
    Ama Gerçek şu ki, intihar etti. Open Subtitles الحقيقة هى انه قتل نفسه فعلا, وهذا مؤكد.
    Gerçek şu ki; yanlış ya da doğru olan neydi, bilmiyoruz. Open Subtitles الحقيقة هى... إننا لا نعلم ما الذى أخطأ وما الذى أصاب
    Gerçek şu ki biz çoktan ayrılmıştık. Open Subtitles الحقيقة هى, اننا رتبنا للحفلة منذ وقت طويل
    Gerçek şu ki ikimizde birbirimizi çok seviyoruz. Open Subtitles إنّ الحقيقةَ بأنّ كلانا نحب بعضنا البعض كثيراً.
    Gerçek şu ki bu adamda Puppet Master tarafından kontrol edilen başka bir kukla. Open Subtitles الحقيقه هي ان هذا الشخص لعبة اخرى مسيطر عليه من قبل سيد اللدميه
    Gerçek şu ki, okuldaki tüm sanat programlarını yok ettim. Open Subtitles بالواقع , لقد قمتُ بإبادة .كل برامج الفن بهذه المدرسة
    Ama Gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    Ancak Gerçek şu ki bunlar çoğunlukla tek seferlik, butik işler ve kolay kolay dünya çapında yeniden yapılmaz. TED لكن الواقع هو أن هذه مشاريع تنفذ لمرة واحدة مشاريع فريدة، ليس من السهل إعادة تصنيعها على مستوى عالمي.
    Gerçek şu ki, efendimin Düzen Efendileri'nin güçlerine önderlik etmeye gücü yok. Open Subtitles الحقيقه هى أن سيدى لم يعد مناسب ليقود قوات تحالف أسياد النظام
    Gerçek şu ki, sonuçta bu bizim işimiz. Open Subtitles إنّ الحقيقة في نهاية اليوم هي ما نحن نعمل
    Gerçek şu ki Mona Lisa her zamanki yerinde asılı değildi ve yine Gerçek şu ki resim, fotoğraf stüdyosunda bulunmuştu. Open Subtitles حقيقة ان الموناليزا ليست موجودة فى المكان المخصص لها ,كان فى الحقيقة بسبب انها كانت فى معامل التصوير.
    Gerçek şu ki eğer beyaz perdede yaşıyor olsaydık nüfusumuz bir krizle karşı karşıya gelirdi. TED في حقيقة الأمر، إذا عشنا في عالم الشاشة، ستكون لدينا أزمة سكانية بين يدينا.
    Fakat Gerçek şu ki ilk hangi bilgenin dediğinin önemi yok çünkü bilgenin verdiği bir öğüt, bugün bile geçerli. TED لكن الحقيقة أنه لن يؤثر من هو الحكيم الذي قالها أولا لأنها ما زالت نصيحة حكيمة حتى في يومنا هذا.
    Ama Gerçek şu ki, annem 45 yıldır onun eve gelmesini bekliyor. Open Subtitles لان هذا اكبر مني فقط . ولكن الحقيقية هي , امي كانت
    Gerçek şu ki seni gerçekten de denize fırlatmak istiyorlar. Open Subtitles الحقيقة هيّ.. انهم يريدوا ان يلقوك في البحر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد