Bu unutmamamız gereken birşey. Mevcut durumda bu tür sorunlarla başa çıkamayız. | TED | هذا شيء يجب أن يأخذ في عين الاعتبار. لا يمكننا التعامل مع مثل هذه الحالات |
Bu kendi başına yapman gereken birşey. Bu konuda yardım edemem. | Open Subtitles | و هذا شيء يجب أن تقوم به بمفردك فأنا لا استطيع أن أساعدك بهذا |
Evet, burada gözlemlemem gereken birşey var, ama şimdilik aşağıda olacağım. | Open Subtitles | اجل , هناك شئ اريد ان اراه هنا لكني سوف انزل الان |
Lyndsey hakkında bilmen gereken birşey var. | Open Subtitles | هناك شيئ يجب أن تعرفه عن لينسي |
Yani bir iki kadeh içtiyseniz, bu akşam düşünmeniz gereken birşey. | TED | وهو شيء يجب ان تفكروا فيه الليلة ان شربتم كأسين |
Yapılması gereken birşey. | Open Subtitles | إنه شيء ينبغي أن يحدث |
Sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | هناك شيء علي أن اخبرك به, أيضاً |
Söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | لا ، لدي شئ أريد أن أقوله لك. |
Ayrılmam gerekse bile, şimdi yapmam gereken birşey var. | Open Subtitles | حتي لو يجب علي المغادرة . هناك شئ يجب ان اقوم به في الوقت الحالي |
Sizi onunla görüşmeye götürmeden önce bilmeniz gereken birşey var. | Open Subtitles | قبل أن نراه ... .. هناك شيء يجب أن تعرفه |
Holly, eğer benim hakkımda bilmen gereken birşey varsa o da: | Open Subtitles | هولي , لو أن هناك شيء يجب أن تعرفيه عنّي |
Uh, eğer, uh... buna devam edeceksek, anlaman gereken birşey var. | Open Subtitles | إن أردنا الاستمرار هناك شيء يجب أن تفهميه |
Ve sen yapılması gereken birşey olduğunda bunu yaparsın. | Open Subtitles | وعندما يكن هناك شيء يجب أن يحدث ... ... علينا أن نفعله |
Orda bilmem gereken birşey oldu mu? | Open Subtitles | هل حدث هناك أي شيء يجب أن أعلم بشأنه؟ |
Bu, benim halletmem gereken birşey Harry. | Open Subtitles | هذا شئ اريد ان انهيه بنفسي ياهاري |
Sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | لدي شيئ يجب أن أخبره لك حسنا |
Sana anlatmam gereken birşey var. Tamam. | Open Subtitles | ـ هناك شيء يجب ان اخبرك به ـ حسنا |
Burda görmen gereken birşey var. | Open Subtitles | هناك شيء ينبغي أن ترونه. |
Genç adam, sana göstermem gereken birşey var. | Open Subtitles | أيها الشاب ، هناك شيء علي أن أريك إياه |
"Tonya, sana söylemem gereken birşey var... " | Open Subtitles | -حسناً "(تونيا) هناك شئ أريد أن أقوله لك ..." |
- Evet, tanıyorum. - Bilmem gereken birşey var mı? | Open Subtitles | نعم اعرفه هل هناك اى شئ يجب ان اعرفه؟ |
Bu arada, seninle konuşmam gereken birşey var. | Open Subtitles | في الوقت الحال هناك شيء أريد أن أتحدث معكِ بشأنه |
Madem dürüst oluyoruz, benim de sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | وبما أننا نتحدّث بصدق، هُناك شيء عليّ إخبارك به. |
Yapmam gereken birşey var. | Open Subtitles | هنالك شئ يجب علي أن أفعله |
Benim hakkımda bilmen gereken birşey var. | Open Subtitles | هناك أمر يجب أن تعرفه عني |
Sanırım açıkça ve dürüstçe konuşmamız gereken birşey var golf oynamaya gitmeden önce. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيئا يجب أن نتحدث فيه ... أنا و أنتى بصدق قبل أن أذهب لألعب الجولف |
Tatlım, sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | عزيزتي هناك شيء أَحتاجُ لإخْبارك. |
Neden? - Hiç. O, benim de bilmem gereken birşey mi biliyor? | Open Subtitles | بدون سبب هل كايل يعلم شىء لابد ان اعلمه لا .لقد |